Burak - Güneşe Son Bakış

227 23 4
                                    

Arkadaşlar zorlukla getirmişlerdi doktorun odasına. Hemşire yatırdı beni. Yattığım yerde bacağımı sabit tutup, acımı bir nebze olsun azaltmaya çalışıyordum. Hemşire ise benden daha heyecanlıydı. Odanın içinde dönüp duruyordu. Gereğinden fazla paniğe kapıldığını düşündüm. Daha fazla dayanamayıp:

- Burada neyi bekliyoruz?

Kadın aniden şaşırıp kafasını bana doğru çevirdi:

- Ambulansı.

- Ambulans ne yapacak bana? Ağrı kesici bir iğne yok mu burada? Şu kasılmalarım geçsin yeter.

- Ne iğnesi ya? Zaten bir sürü ilaç içmişsin. Çoğu ilaç ters tepki yapar sana. Sahi niye içtin o kadar ilacı? Kafayı mı yedin sen?

- Çünkü ölmek istedim! Uyku ilacı içecektim ama bulamadım. Bu allahın belası haplar vardı sadece. Ama öldürmedi beni bu dandik haplar. Öldürseydi çoktan öldürürdü. Şimdi lütfen bana şu iğneyi yap!

- Hayır. Profesyonel tedavi görmen lazım. Şu an sana hiçbir ilaç tedavisi uygulayamam. Ayrıca neden öldürmek istedin ki kendini?

- Canım istedi!

- Kız meselesi mi?

- Hayır! Ölümün nasıl bir şey olduğunu merak ettim.

- Ah be oğlum manyak mısın sen. Benim 6 senedir birlikte olduğum biri vardı. Tam 6 sene! Nişanlanmıştık yaza evlenecektik. Beni bırakıp gitti. Hem de başka bir kadın için! Bir de giderken ne dedi biliyor musun? Ben aşık oldum dedi! Ulan ahlaksız herif! 6 senedir aşık değil misin sen bana?

Ne saçmalıyordu bu kadın? Ben burada canımın derdindeyim o bana nasıl terk edildiğini anlatıyordu.

Ağrılarım o kadar şiddetlenmişti ki, yerimde duramıyordum. Yattığım yerden fırladım. Odanın içinde adeta bir oraya bir buraya şuursuzca savruluyordum. Hemşire beni yatırmaya çalışsa da yatamıyordum. Hemşire:

- Durma ayakta yat şuraya!

- Ablacım yatamıyorum! Bacak kaslarım serbest kaldığı an kıvrılıyor. Bu sefer daha çok acıyor.

- Çocuğum gözünü seveyim yat. Ambulans gelince seni ayakta görürlerse, gereksiz yere ambulans çağırdığım için kızarlar bana.

- Yeter artık yeter! Ben canımın derdindeyim senin söylediğin şeye bak! Seni hemşire diye koymuşlar buraya bir boka yaradığın yok! Acımı dindiremediğin gibi bir de saçma sapan konuşuyorsun. Seni buraya ambulans çağır diye mi diktiler? Ambulansı dedem de çağırır.

Hemşire, beklenmeyen çıkışımdan sonra şoka uğramıştı. Bir şeyler söyleyecek gibiydi fakat söylemedi. Onun yerine pencereden ambulansı bekledi. Bense bir oraya bir buraya kızgın boğa gibi gidip geliyor, ambulansın bir an önce gelmesini temenni ediyordum. Bu ne iğrenç bir ilaçtı. Öldürseydi bari. Öldürmeyecekse süründürmeseydi. Artık şu an için hayatta kalıp kalmamayı düşünemiyordum bile. Tek istediğim şu acıdan kurtulmaktı.

Çok geçmeden ambulans geldi. Tekerlekli sedyeyle odaya girdiler. Beni kudurmuş vaziyette görünce şaşırıp hemşireye meraklı gözlerle baktılar. Hemşire:

- Bir kutu mide ilacı içmiş. Şiddetli kasılmaları var. Acıdan duramıyor yerinde.

- Hemen yatırın hastayı.

Lanet olsun! Yine mi yatacaktım? Ama bu acıdan kurtulmamın başka yolu yoktu. İtiraz etmedim. Yatağa yattığım gibi bacaklarım kıvrıldı. Onları oynatamıyordum. Sanki içime cin girmiş ve bedenimi kontrolü altına almış gibiydi. Beden dersi için okul bahçesinde olan lise bir öğrencilerinin meraklı bakışları arasında, acılar içinde girdim ambulansa. Aracın kapıları kapandığı vakit, güneşi bir daha asla göremeyeceğim hissi sardı tüm bedenimi...

Ölüme Ramak KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin