Sevgi - Bütün Benliğimi Onun Kollarına Bıraktım

193 21 2
                                    

- Neredesin sen?

- Bir dakika hemen atara bağlama, açıklayacağım tatlım.

- Bana tatlım deme!

- Oho! Gelir gelmez ne bu böyle. Ben gidiyorum.

- Iıı... Şey.. Açıkla o zaman.

- Babam işyerinin faturalarını yatırmamı istedi. Elemanları doluymuş bugün. Ondan yani.

- Keşke bir haber verseydin. Neredeyse gidiyordum.

- Haklısın canım düşünemedim. Ben öküzün tekiyim. Vur bana tokat at.

Gülümsemesindeki tatlılığa daha fazla dayanamadım.

- Şebek.

Sahilde öylece dolaştık. Laf lafı açtı. İkimizde ayrıldıktan sonra neler yaptığımızı anlattık. Anlatırken bayağı güldük. Sonra beni bir cafeye götürdü. Daha önce hiç gitmemiştim fakat çok güzel bir yerdi. Çalışanların ve müşterilerin coğunu tanıyordu. Öyle hoş sohbeti vardı ki, etkilenmemek elde değildi. Tatlı dili sayesinde, annemin ve babamın işten geç saatte çıkacağını, abimin akşam vardiyesinde olduğunu söylemiştim ve beni ne yapıp edip eve davet ettirmeyi başarmıştı. Halbuki onunla yatmadan önce uğraştırmayı planlanmıştım. Artık yapacak bir şey yoktu. Evin yolunu tutmuştuk bile. Aslında içten içte istemiyor da değildim.

Sonunda eve varmıştık. Anahtarı deliğe sokarken gözüme kapının eşiğinde Bir şey ilişti. Mavi bir zarftı bu ve üzerinde adım yazıyordu. Kapıyı açıp Okan'ı içeri davet ettim. Zarfı açtığımda direk mektubun sonuna bakıp ismi okudum. Burak Topal yazıyordu. İsmi görür görmez portmantoya attım. Fakat geç kalmıştım ki, Okan mektubu görüp, kimin yazdığını sormuştu. Ona abimin telefon faturası olduğunu söyledim fakat yüzünde hiç inanmış gibi bir tavır yoktu. Ancak aldırmadı. Yanına oturmamı istedi. Oturduğum gibi kalktı. Bilgisayarı açarak internetten romantik bir müzik buldu. Müzik, tatlı sözcükleri, akabinde yapmış olduğumuz o muhteşem dans beni kendimden geçirdi. Bir anda bütün benliğimi onun kollarına bıraktım.

Ölüme Ramak KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin