❤29. BÖLÜM❤ÇOK ÖZLEDİM ❤

656 17 17
                                    

EYLÜLÜN AĞZINDAN

Telefonumun alarmıyla gözlerimi açtım. Daha doğrusu zaten hiç kapatmamıştım. Alarmı kapatıp yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Çıkınca okul formamı giydim. Saçlarımı açık bıraktım. Telefonumu almak için çekmeceye yöneldim. Kolyeyi gördüm avucuma alıp sıktım. Telefonu çantama attım. Yatağın kenarına bıraktığım kutuyu elime aldım. Ona ait her şey buradaydı. Son olarak bana aldığı balonları çözdüm. Yurdun önüne çıktım. Eskiden olsa burada beni bekleyen bir adet Serkanla karşılaşırdım. Ama şimdi yurdun önü bomboş. Serkanla sevgili olduğumuzdan beri okula ilk defa tek gidiyordum. Okula vardım. İçeri girince kimileri güldü kimileri deli dedi elimde balonlarla gayet normaldi bu tepkiyi vermeleri aldırmadım. Bahçede Serkanı gördüm arkası dönüktü ona seslendim.

Eylül: Serkan!

Bana döndü şaşırmıştı belli. Elimde ki balonlara baktı. Sonra bana doğru gelmeye başladı tam karşımdaydı. Ah şimdi sımsıkı sarılmak isterdim. Gözlerinin en derinine bakmak...

Serkan: Eylül bunlar ne böyle bu benim sana verdiğim balonlar.

Eylül: Evet.

Serkan: Neden getirdin bunları?

Eylül: Al artık bende durmasın.

Deyip ona uzattım hayal kırıklığıyla baktı hüzünlü bir şekilde elimden aldı.

Serkan: Eylül bunlar senindi.

Eylül: Evet ama artık benim değil. Bir önemi kalmadı.

Serkan: Önemi kalmadı öyle mi?

Eylül: Öyle.

Serkan: Peki böyle yapmaya devam et Eylül madem önemi kalmadı o zaman bırakalım gitsin

Dedikten sonra havaya bıraktı öylece gidiyordu. Ağlamamak için tuttum kendimi. Daha sonra kutuyu uzattım ona.

Eylül: Burada bana aldığın hediyeler var.

Serkan: Eylül bunlar senin.

Eylül: Artık değil Serkan baktıkça aklıma sen geliyorsun. Sende kalsın sana ait hiç bir şey istemiyorum.

Kutuyu eline verdim. Bir eli boştu avucumda sıktığım kolyeyi verme zamanıydı artık. Boşta olan elini tuttum avucunun içine yavaşça kolyeyi bırakıp avucunu kapattım. Gözleri dolmuştu. İçim gitti.

Serkan: Hani bu kolye boynundan hiç çıkmayacaktı. Söz vermiştin. Ama çıkarmışsın.

Eylül: Sende beni hiç bırakmayacağına söz vermiştin. Ama bıraktın.

Serkan: Ben bırakmadım Eylül sen bıraktın. Sen ayrıldın benden.

Eylül: Ben ayrıldım öyle mi? Neden peki? Sen beni bırakmadın öyle mi Serkan? Sen beni bırakıp o kıza gittin.

Serkan: Ya ben yapmadım gitmedim. Sen neden bana inanmıyorsun? Böyle bir şey yapmadım Eylül.

Eylül: Yaptın Serkan gözümle gördüm.

Serkan: Sana bunu yapmadığımı ispatlayacağım.

Eylül: Konuşmak istemiyorum sınıfa gidiyorum ben.

Deyip oradan uzaklaştım gözümden akan iki damla yaş ile birlikte. Kantine gidip bir masaya oturdum. Eskiden olsa Serkanla otururduk demi? İki tane kahve alırdık. Ders başlayana kadar sohbet ederdik. Hatta Songülle Güneyde otururdu bizimle. Düşüncelerim bölünmüştü. Çünkü Ece karşımda ayakta dikiliyordu. Bir hışımla masadan kalktım yoluma devam edecekken kolumu tuttu hızla çektim.

❤BANA AŞKI ÖĞRET❤ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin