Abim ve nişanlısı
Aslıda ben ilk bölüme karakterlerin fotograflarını. Koymuştum ama yüklenmemiş.
#######
######
#####
####
###
##
#Gün boyu yaptıgımız plana uyarak gezdik. Eğlendik. Hepsiyle vedalaştık. Yalçının işi çıktıgı için erken gitti. Onunla tam vedalaşamadık bu yüzden çok üzgünüm. O benim abimden farksızdır benim için. Neyse eve gelip duşlalıp. Birşeyler atıştırdık. Şimdi de Medine' yle bahçedeki çift kişilik salıncağa oturduk. Kola ve cips yiyoruz. Medine konuşmayınca sıkılıp ben konuştum.
- Acaba gidicegimiz okul nasıl?
- Ne biliyim kızım bende bilmiyorum. Zaten bizim buraya geldiğimiz sene açıldı.
- Bizim kızlara soralım. Onlar biliyordur.
-Kızım onlar da bu sene o okula geliyorlar. Farkındaysan onlar bizim eski okulda okuyorlardı.
- Ya şu okulun gider ortagının ogluda bu okuldaymış.
- Kızım senin okulun diger ortagı dedigin adam babanla dünür farkındamısın?
- Evet, ne olmuş.
- Ney mi olmuş. Kızım sana yengen bu çocuğun niye fotografını hiç göstermedi ki?
- Ben hiç sormadımda ondan. Sen niye sormadın peki?
- Salak, niye ben soruyum sensoracaktın.
- Sensi salak, ne diyecektim? Yenge kardeşinin fotografına bir bakıyım. Mal kuzenim istedi mi deseydim.
- Bak biraz mantıklı olabilir. Çok cıvıkca
- Tabi kızım, Mantık benden sorulur.O arada Medine' nin telefonu çaldı. Bana dönüp.
- Neşe arıyor.
- Açsana kızım ama hoborlere aç.
-Tamam.Telefonu açıp. Hoborlere aldı. Ve konuştu.
- Alo
- Kız Akgül nerde sabahtan beri onu arıyorum.
- Ne oldu niye ki?
- Meriç ve Rüzgar sizin İstanbul'a geri geldiğinizi ögrenmişler.
- Ney (ikimizde ayni anda) nasıl? (Ben)
- Bilmiyorum. Banada Azra dedi. Meriçin kuzeni olan varya.
- Ya bunlar akıllanmıyorlar mi? Tamam kendi aramızda eğlenceliyizde dişarıda herkese soğuk davranırız. Ve bunlar ayrı bir soguk davranıyoruz. Nasıl seviyolar bizi bilmiyom doğrusu.
- Çocuklar sizi takıntı yapmış.
- Ya boş verelim. Nasılsa bize dokunamazlar.
- Ve büyük bonba. Yeni okulumuza şu mal kızlar çetesi geliyorlarmış. Niye diye sorun bir?
- Uzatmada söyle Neşe.
- uff tamam söylüyorum. Kızlar çetesini babaları ceza olarak gönderiyorlarmış.
- Bak buna sevindim. Onlarla ugraşmaktan ayrı bir zevk alıyorum. Nede olsa sekiz yıllık düşmanlıgımız var.
- Aynen sana katılıyorum. Onlarla ugraşmak ayrı bir zevkli
- En azından her günümüz harakerli olacak. Sıkılmaya vaktımız olmayacak.
- Onu bir kenara koyalım da siz ne zaman geliyorsunuz? Onu söyleyin hani bugün geliyordunuz.Medine tam cevap verecekken Melek yanımıza gelip.
- Medine' yle Akgül hadi helikopter gelmiş. Elif Hanım sizi çağırıyor.
- TamamMedine telefona dönüp
- Duydun bak geliyoruz.
- Duydum, yarın gezelim. Zaten pazartesi okul var. İyi yolcululuklar öptüm.Deyip kapattı. Medine ile birlikte içeri girdik. Babannemim elinde iki hırka vardı. Biz gelince bize uzattı.
- Alın bunları üzerinize giyin üşütürsünüz.
- Ay babannem bizi mi düşünürmüş.Deyip ikimizde babannemin yanağını öpüp hırkaları aldık. Dedem üst katta indi ve yanımıza gelip.
- Hadi, geç kaldık zaten.
Deyip yürümeye başladı. Arkasıdan babannem ve en arkada Medine ve ben arabaya bindik. Yol zaten kısaydı. 15 dakikaya şirkete geldik.ve en üst kata çıktık. Gördüğüm kişiyle gözledi.
Medine konuşmaya başladı.Medine : Kankam ne yapıyorsun? Senin gelecegini bilsem sabahtan gelirdim.
Mustafa: Sana süpris yapmak istedim. Kankam.dedi ve bir birlerine sarıldılar.
Akgül: Bunun burda ne işi var ya!
Mustafa: Senin için gelmedim Akgülcügüm. Dedem, babannem ve Medine için geldim.
Akgül: Yalan söyleme bücürük kesin senin zorla geldin.
Mustafa: Bir ben bücürük degilim. İki beni kendinle karıştırma Akgülcügüm.Deyip helikoptere bindi. Bende arkasından bindim. Direk dinlenme odasına gidip yataga uzandım. Tam uyuyacakken içeriye Mustafa girdi. Ve yanıma uzandı.
- İçeri dedemgilin yanına gitsene sen.
- O niyeymiş?
- Çünkü ilk ben geldim.
- Sen yokken ben vardım. Senden önce ben geldim.
- Tamam, sen uğraşma ben anladım. Sen korkma ben yanındayım.Deyip ona sarıldım. Ve güldüm.
- Ne saçmalıyorsun. Ne anladın. Neyden kork miyim? Düzgün konuşsana.
- Ya Tamam, kimseye söylemem.
- Neyi söylemessin?
- Senin uçaktan korktuğunu.Hemen benden kurtulup dik oturdu. Tabikide uçaktan korkmadığını biliyorum ama onu sinir etmek hoşuma gidiyor çok tatlı oluyor sinirleninçe. Bana kaşlarını çatmış bakarken konuştu.
- Ne ben mi uçaktan korkuyorum!
Bende dik oturarak
- Ne yani korkmuyormusun.
- Niye korkuyum ben bebek miyim?Onu yataga uzatarak gıdıkladı. Mustafa da gülmeye başladı.
- Biliyorum tabikide sen uçaktan korkmassın. Kimin kardeşisin sen?
- Ahmet Aslan'ın.
- Öyle mi? Gelsin kurtarsın o zaman seni benim elimden.
- Ya tamam senin kardeşinim. Dur atrık.
- Böyle yola getirirler.Deyip kendimi yataga bıraktım. Ama bu sefer. Mustafa beni gıdıklamaya başlayınca bende güldüm.
- Bücürük unuttugun birşey yok mu?
- Neyi unutmuşum.Dedigi anda onu üstümden kaldırıp yataga sırt üstü yatırıp. İki elinide tuttum. Ve konuşmaya başladım.
- Ablan senden daha güçlü beyefendi.
- Unutmuşum hanımefeni beni bağışlayın.
- Bağışlandınız. Beyefendi.Sonra birşey konuşmadan uyuya kalmışım
Neşe Yılmazer
17 yaşında İstanbul' lu. Babası Akgül' ün babasının yakın arkadaşı.
Akgül' ün ve Medine' nin yakın arkadaşı. Magazinler, olan bitenler hepsini bilir. Alışveriş deyince akar sular durur. Kimseyle küs kalamaz. Asla sır tutamaz ama konu kızlar ( Medine, Akgül ve Berfin) olduğunda kimse ağzından laf alamaz. Medine' den üç ay büyük.Berfin Şevval Çalışkan
18 yaşında İzmirli. Akgül ve Medine' nin dedesiyle Berfin' in anne tarafından dedesi kardeşler. Voleybol oynunamayı çok sever. Konu kızlar oldu mu. Herşeyi yapar. Akgül' den iki ay büyük. En büyük kızımız. Ve en sakini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Aşık Olamam!
ChickLitAbisinin nişanlısıyla sevgilisinin ablası ayni kişi olabilir mi? Onuda geçtim kimseye bağlanmayan bir kız? Yeni tanıdıgı birine nasıl bağlanır? Onun hayatındaki insanlardan başka kimse onun umrunde değildi. Kimseyi takmazdı. Sevgilileri oldu tabi...