Ben Aşık Olamam!

Biraz kız kıza gezelim.

Neşe ve Berfin Şevval. Üstündekilerde bugün giydikleri.

Bu ne sesi böyle. Ne çirkin ses bu. Bu ses hangi insan evladından çıkıyor böyle. Ya bi dakkika. Alar olmasın. Elimi yan taraftaki sefbanın üzerinde gezdirdim. Bu alar değilki dümdüz birşey. Ah anladım bu telefon. Telefonu açıp kulagıma götürdüm. Hala gözümü açacak halim yok. Birr kız konuşmaya başladı.

- Alo aşkım, unutma bugün hepberaber gezecegiz. Seni bekliyoruz.
- Sen kimsin be? Kimle gezecen? Yanlış numara.
Deyip kapattım. Tekrar kendimi yatağa bıraktım. Tekrar telefonun gıcık melodisi ötmeye başladı. Açıp kulağıma götürdüm. Bu sefer erkek sesiydi.

- Abi sen Selen' e ne dedin? Kız sen telefonu kapattıgından beri hiç konuşmadan hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
- Birşey demedim sadece ' sen kimsin. Kimle gezecen? Yanlış numara dedim' kapattım.
- Sen kimsin kızım? Mustafa nerde?
- Sanane. Mustafa öldü.
- Ne demek öldü.
- Bildigin öldü kardeşim. Cenazesine gelcen mi?

Diyip. Telefonu yüzüne kapattım. Uykum kaçtı. Lan sabahın köründe hangi geri zekalı ararki? Tam kalkacaktım ki kolumda birinin ağırlıgını hissettim. Koluma baktığımda. Mustafa' nın kolumda yattını gördüm. Ay benim kardeşime bak ne kadar tatlı uyuyor. Burnunu sıkıp banyoya gittim. Duş alıdım. Barnozumu giyip. Banyodan çıktım. Mustafa hala uyuyordu. Bende boşverip. Giysi odasına girdim ve giyinip çıktım. Mustafa hala uyuyordu. Yanına gidip uyanması için gıdıklamaya başladım. İlk başta tebki vermedi ama sonra dudaklarını birbirine bastırdı. Gülmemek için bende daha çok gıdıkladım

- Seni hileci. Kendini gülmemek için zorlama.
Kendini bırakıp. Gülmeye hatta kahkaha atmaya başladı.
- Hadi kalk duş al açılılırsın.
- Ya benim uykum ver.
- İşte o yüzden duş al dedim ya.
Yataktan kalktı. Tam kapıdan çıkacaktı. Yataga bakarak.
- Bekle beni aşkım en kısa zamanda gelecem.

Deyip. Çıktı. Ben onun bu haline gülürken. Tekrar telefonun melodisi çalmaya başladı. Sesin geldigi tarafa baktıgımda. Sehbamın üstünde olduğunu gördüm. Telefonun yanına gittigimde. Mustafanın telefonu oldugunu gördüm. Telefona 'Mert malı' diye kaydettiği biri arıyordu. Telefonu açtım.
- Mustafa oğlum çabuk bura gel Selen ağlamaktan şişti. Lan sabahtan beri senin telefonunu açan kız kim?
- Mustafa daha yeni kalktı. Şimdi duş alıyor. Sen kimsin? Duştan çıkınca söyleyeyim.
- Ne duşta mi? Senin adın ne?
- Evet, Ne yapcan acaba bir söylesene.
- Hiç, öylesine sordum.Meraktan.
- Çok merak iyi değildir benden sana tavsiye.
- Mustafa' nin nesi oluyorsun?
- Sana ne? Acaba. Nesiysem nesiyim.
Deyim. Telefonu kapattım. Telefonumu ve Mustafa' nın telefonunu alıp aşağıya indim. Oh maşallah tüm aile gelmiş.
Tabi dedem ve biz bir senedir. İstambul' a gelmiyoruz. Dedemin emriyle geldiler çünkü dedemin üstüne söz söylenmez. Solonda olanların tek tek selamlaşmak gerekti. Selamlaşıp bende oturdum. Sonra Abim ve sevgilisi geldi. Hepberaber bahçeye geçtik. Bu sırada Mustafa' da geldi. Oturma düzenini söyleyeyem.

En başta dedem, dedemin karşısında babannem, sağında babam, solunda büyük amcam, babamin yanında annem, annemin karşısında yengem, annemin yanında abim, abimin karşısında eren abim oturması gerekiyor ama olmadıgı için boş, abimin yaninda sevgilisi(iki hafta sonra nişanlanacagı kız), onun karşısında Medine, Medine' nin yanında ben, benim karşımda Mustafa, Mustafa' nın yanında ikizler (küçük amcamın çocukları biri kız digeri erkek, kız olan deniz, erkek olan Toprak), Mustafanın yanında küçük yengem, onun yanındada amcam oturuyor.

Dedem yemeğe başlayınca bizde başladık. Yemek bitince erkeklerin hepsi önemli bir iş için gittiler. Mustafa ve Toprak hariç tabikide. Annemgil içeriye geçti. Bizde bahçede oturduk. Mustafa' ya bakarak.