Bölüm 17 "Sanırım.. geç kaldık?"

1.6K 133 140
                                    

Her iki tarafta da aynı anda bir hareketlenme söz konusuydu. Uyuklamaya başlayanların hepsi ani ayak patırtıları ile yerlerinden fırlarken Chan kolundaki saate bakmıştı. Sehun için aradan 7 saat, Luhan için 5 buçuk saat geçmişti. İkisi de ameliyathanenin soğuk odalarında canları ile cebelleşiyordu. Saliselik nefes alıp vermek bile ciğerlerine batan kemikler yüzünden yeterince zordu onlar için.

Soo ameliyathane kapısına çökmüş kriz geçirmemek için derin derin nefesler alıp veriyordu. Kai biliyordu eğer ona dokunursa muhtemelen yığılıp kalacaktı. O yüzden yalnızca yanında durup her şeyin iyi olacağına dair şeyler fısıldıyordu.

"HAYIR! HİÇ BİR HALT İYİ OLMAYACAK KIM KAI! Ç-ÇIKMIYOR ORDAN İŞTE.. BAK BİR ŞEY OLDU Kİ GİREN ÇIKAN BELLİ DEĞİL! KARDEŞİMİ İSTİYORUM! KARDEŞİMİ!"

Hıçkıra hıçkıra ağlarken küçük yumruklarını oraya buraya geçiriyordu. Esmer olan dayanamayıp süt beyazı eşini kolları arasına almıştı.

"Ellerin acıyacak Soo... İlla bir yere vurmak istiyorsan göğüsüme vur." Dayanamamıştı minik baykuşunun böylesine hırpalanmasına.

Soo bir süre ona baktı. Büyük gözlerinin akı kırmızıya boyanmıştı. Nefes alıp yutkundu ardından yanağını onun göğüsüne yaslayıp sessizce ağlamayı yeğledi. Ne yapabilirdi ki başka?

Kris ile Lay ise biraz daha sakinlerdi. Küçük unicorn korkuyordu. Her halinden belliydi. Ejderhası ise kolunu onun küçük omuzlarına yerleştirip göğüsüne çekmişti. Kulağına Çince şarkı fısıldıyor, sevdiği gibi kepçesine öpücük konduruyordu.

"Ya.. Çıkmazlarsa? Ya bir şey olursa Kris?" Lay diğerlerinin duymasından çekinerek fısıldayarak sormuştu. Küçük kalbi dayanamıyordu böyle şeylere. Her ne kadar ameliyatta olan iki genci çok iyi tanımasa da kanı kaynamıştı. Gerçekten ikisi de içten davranıyordu ve onların arkadaşı olmak mutlu ediyordu.

Kris sorduğu soru karşısında soğukkanlılığını korumaya çalışsa da çok başarılı değildi. Kris de çok iyi tanımıyordu onları ancak can dostunun kardeşiydi birisi. Ve ona bir şey olması ile Chanyeol'ün ne hale gelebileceğini düşünmek bile istemiyordu. Derince nefes aldı ejderha. Ağıran kalbini umursamamaya çalışıp güzeller güzeli sevgilisinin yumuşacık saçlarından öptü.

"Unicornlar kötü şeyler düşünmez ama. Onlar iyi olacak. Belki biraz geç ama olacaklar."

"Ejderha hislerin yalan söylemez.. İnanıyorum." Lay, büyük bir umutla sevgilisinin beline doladı kollarını. Geniş göğüsüne sokulup nefes vermişti.

Luhan cephesinde ise durumlar bu kadar bastırılamıyordu. Chanyeol adeta ateş püskürüyordu. Kimse bir halt söylemiyor ellerinde kanlı eldivenlerle bir o yana bir bu yana gidiyorlardı. Ağlamanında ötesinde sinirden köpürüyordu. Baekhyun ise ne yapacağını bilemeyerek korkudan titrerken derince nefes almıştı. Artık bu korkaklığı bırakıp sevgilisini sakinleştirmeliydi. Küçük puppy bekledi bir süre daha. Volta atan devine yaklaşıp gözlerine baktı. Öfkeden siyaha dönen gözleri miniğin kaçmak istemesine neden oluyordu lakin yoda kurabiyesini gördüğünde koyulaşan gözlerinde o korkunç ifade yumuşamıştı. Baekhyun kısa cılız kollarını biriciğine doladığında diğeri tüm yorgunluğunu ona bırakmıştı.

"Çok korkuyorum Baek.. Çok.. Ya Lu'ya bir şey olursa.. ya yeğenim? Ya da Sehun? Tanrım Sehun'a bir şey olursa Luhan bir daha kendine gelemez.." Koca dev.. Attığı adımda insanları önüne dizen patron Park Chanyeol, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Baek, ilk kez belki de onu böyle görüyordu. Afallayarak ne yapacağını bilemezken kollarını bedenine dolayıp saçlarından öpmeye başlamıştı.

Can We Start With BABY?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin