Medyada yaptığım video var. İzleyip yorumlarınızı esirgemezseniz sevinirim. Youtube kanalıma da abone olursanız mutluş olurum. Teşkürler miniminiminnoşlar ♡×♡ ..
----------------------
Aradan 3 hafta geçmişti. Bu 21 günde herkesin umudu biraz daha azalıyordu. Her ikisi de her ne kadar tehlikeyi atlatmış olsalar da bu ana kadar ikisinden de bir kıpırtı yoktu. Ne parmak hareketi ne kalp ritminde değişim. Ha bir ara Sehun herkesi çok korkuttu.
Aniden krize girmişti. Hepsi -baekchan ve kaisoo, KrAy kalabalık etmemek için sadece gündüzleri geliyordu- bir anda yerlerinden sıçramıştı. Kalp atışları düşmeye vücudu sarsılmaya başlamıştı. O gün kaç poşet serum takıldığının haddi hesabı yoktu. Onu gördükçe Soo biraz daha çöküyordu. Çok kilolu sayılmazdı ancak şimdi eski günlerini aratavak kadar zayıftı. Büyük gözleri içe çökmüş kaybolmuştu. Kai elinden geldiğince yanında oluyor, yemek yedirmeye çalışıyor, güçlü kılmaya çalışıyordu ama ne yazık ki başarılı değildi.
Luhan sakindi. Ancak bazen yüz ifadesi değişiyordu. Kaşları çatılıyor, ince dudaklarını dişliyordu. Doktorlar sancısı olduğunu ancak bu şekilde dışarıya vurabildiğini söylemişlerdi. Bebeğin sıhhati yerindeydi. Sağlıkla büyüyordu. Ve sıhhatle doğacağını söylüyorlardı. Fakat herkes doğumdan korkuyordu. Gerçi henüz daha doğuma vardı lakin tedirgin ediyordu işte.
Chanyeol hergün bıkmadan usanmadan saatlerce kardeşinin o değişen mimiklerini izliyor, gidiyor kendi küçüğüne anlatıyor ardından yeniden camın önündeki yerini alıyordu. Sanki kardeşinin ifadesini yeniden ezberliyor gibiydi. Gülüşünü unutmuştu. Kahkahasını anımsayamıyordu. Gözleri dolu doluydu. Kendi yemek yemeği unutsa da zorla Kai vasıtası ile Baekhyun'u yemeğe götürüyordu. Baekhyun bebeğinin sevincini bile henüz yaşayamamıştı doğru düzgün. Kendi azabında kavruluyordu. Elleri karnını çevrelemiş her gün biraz daha büyüyen karnına bakıyordu. Elbette tahmini olaylar üzerine umut bağlamamıştı. Gerekli tüm tetkikler yapılmış ve sonuçlar pozitif çıkmıştı. Bunu Luhan ile paylaşmayı heyecanla bekliyordu. Tabii.. uyanıp da yüzüne bakarsa..
Doktorların belirlediği saat geçmiş ancak hiçbir doktor cesaret edip onlardan birinin içeri girmesine izin verememişti. Her gün saat başı ikisi de kontrol ediliyordu. Ortadaki vaziyet ortadaydı. Her ikisinin durumu stabildi.
Ta ki o güne kadar...
--------------------
Sehun gözlerini zoraki araladığında bulunduğu ortamın oldukça loş ve sinir bozucu bir takım seslerle dolu olduğunu farketmişti. Vücudunun her bölümü ayrı ayrı sızlıyordu. Başının arka kısmında nefesini kesecek bir sızı vardı ancak bunu dille ifade edemeyecek kadar yorgundu. Etrafını izliyor nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Zoraki başını sağa çevirdiğinde değişik çizgiler çizen bir alet vardı. Kolundaki serumu görmüştü.
Neden buradaydı? Neden bu haldeydi?
Kaşlarını çatmıştı.
Yavaşça başını öbür yana çevirdiğinde yan yatakta yatan genç çocukla gözlerini kocaman açmıştı.
En az bir melek kadar güzel ancak erkek olduğunu belli edecek çizgilere sahip bir genç yatıyordu.
Bir dakika...
O kimdi?
Ya da.. Kendisi kimdi?
Neler oluyordu burada?
Ellerini kıpırdatmaya çalışmıştı. Zor da olsa başardığında vücudunu biraz kaldırıp doğrulmaya çalışmıştı. Birini görebilme umudu ile deniyordu ancak gücünü henüz o kadar toplamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can We Start With BABY?
Fiksi PenggemarHer şeyin bu kadar basit bittiğini mi sandınız? Sevimli çiftimiz henüz yolun çoook başında!!! Can We Start With Kissing? adlı hikayenin 2. sezonu sizlerle...