#Chanyeol
Baekhyun'dan gelen güzel haber beni fazlasıyla mutlu etmişti. Yeğen duygusunu tadar tatmaz bir de babalık gibi güzel bir duyguyu da tadacaktım.
Kalbim gümbür gümbür dayanamayarak sevgilimin dudaklarını arsızca sömürürken hemşirenin gelmesi ile geri çekilmiş korkuyla ona bakmıştım. Göğüsüm sıkışıyordu. Biraz önce ki bayram mutluluğunun yerini kara bulutlar kaplamıştı.
Hemşire konuşuyordu. Konuşuyordu ancak "kardeşinizin kurtulma şansı az" gibi bir şeyler saçmaladığında dizlerim tutmamış sendelemişti.
Yutkundum.
Sorduğu soru ile omuzlarıma bindirdiği yükten haberi yoktu karşımda tir tir titreyen genç hemşirenin.
Kardeşim mi?
Yoksa henüz doğmamış yeğenim mi?
Luhan mi?
Yoksa küçük kraliçe mi?
Gözlerim kararıyordu resmen. Ne diyecektim? Daha doğrusu hangisinden vazgeçebilirdim ki?
Dolan gözlerimden yaşlar sel olup akarken hemşire sabırsızca kıpırdanmıştı.
"Üzgünüm ancak acele etmeliyiz.."
Herkes bana bakıyordu. Tüm duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Benim güzelim.. benim miniğim.. benim canım...
Dişlerimi sıktım. Kolay mıydı be bunu böyle söylemek? "Onu kurtarma bunu kurtar!" Demek? Gavat mıyız lan biz?
İçimdeki üzüntünün yerini öfke alırken Kris'ten kan alan hemşire hemen gelmişti.
"Ş-şey.. üzgünüm.. anca 2 ünite kan var."
"Aptal! Bulduğunu getirsene! İnsanlar canları ile çebelleşiyor! Koş çabuk!"
O... küçük... or.. Ihm.. O küçük yüzünden mi kardeşim hayatından olacak yani? Hışımla ona döndüğümde özür dileyerek elindeli paketlerle koşmaya başlamıştı.
Titrek bir nefes alıp kendimi yere bıraktım.
"Channie!" Baekhyun, hemen yere çöküp ellerimi tutarken diğerleri de başımda toplanmıştı.
"K-kardeşimi görmek istiyorum. Luhan'ı kraliçemi! İkisini de! Söyleyin... Söyleyin ikisini de yaşatsınlar.. Yalvarırım.. yalvarırım söyleyin..."
Kimseden çıt çıkmıyordu. Desteğe ihtiyacım vardı ama onlar da benden farksız değildi. Kai kenarda ağlıyordu. İlk kez görüyordum onu böyle. Göz göze geldiğimizde çekinerek yaşlarını silmişti. Soo ise bana mı yardım etsin yoksa kendine mi? Fazlasıyla yorgundu. Kris ve Lay ise bizim yüzümüzden yeterince koşturmuştu. Baek... Benim meleğim.. Bebeğimin güzeller güzeli annesi..
Sevgilime sarıldım hışımla.
"Ne olur.. ne olur baek söyle. Yaşayacak de.. her ikisi de yaşayacak de lütfen.. ne istersen yaparım lütfen..." sırtımı sıvazlıyordu ancak işe yaramıyordu. Beni sıkı sıkı sarması yetmiyordu içimdeki acının sönmesine..
"Yoda.. Lütfen sakin ol.. Biliyorsun Luhan kalktı o masadan. Eminim bir kez daha kalkacak. Sakin ol. Hem.. hem.." elimi tutup karnıma koymuştu.
"Henüz mercimek kadar belki ama babasının iyi hissetmesini istiyor. Lütfen.. lütfen üzme bizi."
Dolu gözlerimle ona baktım. Sonra bakışlarımı yavaşça karnına çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can We Start With BABY?
FanfictionHer şeyin bu kadar basit bittiğini mi sandınız? Sevimli çiftimiz henüz yolun çoook başında!!! Can We Start With Kissing? adlı hikayenin 2. sezonu sizlerle...