Evet millet~ Yanlış görmediniz bölüm yazdım dkdld Biraz sıkıcı biraz kısa biraz hüzün dolu bir bölüm.. yorumlarınızı eksik etmeyin~
Bölümle birlikte slow bir şeyler dinleyin ~
--------
Ne kadar geçmişti?
Ne kadar süredir yoğun bakımın kapısının önünde oturuyordum?
Ne zamandır popon uyuşmuştu?
Ne zamandan beri bu kadar sessizdi herşey?
Ne zamandan beri kalbim sıkışıp nefesimi kesiyordu?
Bilmiyordum.
Gerçekten şuan neler olup bittiğini bilmiyorum. Elimdeki kağıda sessizce bakıp onun yazısını defalarca okuyordum.Sahi kaç kez okumuştum?
Kapının önünde gördüğüm kısa beden herkesle ilgilenmeye çalışıyor, şimdide omzumu dürtüp sandalyelerden birine oturmamı zırvalıyordu.
İstemiyordum.
Ona yakın olabileceğim, nefes alıp verdiğini duyabileceğim -ki yalnızca makina sesleri kulağımı dolduruyordu- burasıydı. Başımı geriye atıp duvara yaslarken gözlerimi yumdum.
Onu ve kızımızı hayal ettim..
Onun kadar güzel, onun kadar sevimli, onun kadar anlayışlı minik kızımız.Derince soluk alıp kırmızı gözlerimi etrafımda gezdirdiğimde Baekhyun, Chanyeol'un omzuna başını yaslamış onun parmakları ile oynarken, Kai çenesini sıkıp ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Abimse... abim dolu gözleriyle bana bakıyordu yalnızca.
Bir süre gözlerine baktım. Yorgundu o da..
Ve yanıma gelmek için can attığına da eminim ancak inatçı olduğumu biliyordu. Kalkmayacaktım yerimden.Zonklayan başımla birlikte yeniden kafamı çevirirken gözlerimi yumdum.
Sessizlik artık rahatsız edici bir boyuta ulaştığında uzaklardan kulağıma dolan ağlayan bebek sesi ile irkilmiştim.
Kendimi doğumhanenin önünde bulduğumda hemşire dudaklarında buruk bir gülümseme, kucağında pembe battaniyeye sarınmış, gözleri hala kapalı, dudaklarını büzmüş bir bebekle bana yaklaşmış kucağıma uzatmıştı. Şaşkınlık dolu bir bakışla ne yapacağımı bilemeyerek bebeği kucaklarken önce kadına sonra bebeğe baktım.
Çok güzeldi.
Onu tanımlayacak bir kelime bulamıyordum. Harikaydı. Minicik burnu, durmadan büzüp şapırdattığı dudakları... Tanrım..
Gözlerim dolarak bebeğe bakarken kokusunu içime çektim.
Karpuz gibi kokuyordu..
Annesi gibi...Annesi?
Luhan?Başımı kaldırıp karşımdaki kadına bir hışımla bakarken kadın irkilmişti.
"Eşim nerede? Bebeğimin annesi?" Kızgın bir ses tonu ile konuşurken kucağımda uyuklayan miniği rahatsız etmek istemiyordum.
"B-Bebeğin annesi... Bebeğin annesi doğum sırasında yaşamını kaybetti efendim."
Acımasızca söylediği cümle ile büyük bir çığlık bırakırken bebeğin ağlayış sesi, etrafıma doluşan "Sehun!" Sesleri ve hayal gücümün ürettiği Luhan'ın sevimli sesi...
Gözlerimi çığlık çığlığa açtığımda kendimi sedyede yatar halde bulmuştum. Acıyan gözlerimi etrafımda gezdirirken abim ve Baekhyun başımdaydılar.
"İyi misin Hun-ah?" Abimin endişeli sesine karşılık başımı iki yana sallarken bu soru mantıksız geliyordu.
Miniğim orda yatarken, benim iyi olmam...
Sorusuna cevap vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can We Start With BABY?
FanfictionHer şeyin bu kadar basit bittiğini mi sandınız? Sevimli çiftimiz henüz yolun çoook başında!!! Can We Start With Kissing? adlı hikayenin 2. sezonu sizlerle...