-7-

237 14 4
                                    

Kartal Ana melezleri Ata ve Eylül'ün kampa geliş hikayesi. @hungergamer2000

"Bu yol nereye gidiyor acaba?" Elimi gözlerime siper edip ileriye baktım. Ardından ikizim Ata'ya döndüm. Gözleri parlıyordu. Ben bu bakışı bilirim!

"Tamam yap esprini kırmayacağım kafanı."

"Bu yol hoşuma gider zaa." Ata'nın kahkaha atıp kaçmaya başlaması ile ben de peşinden gittim. İkiz de olsa bazen onu öldürmek istiyorum.

Ona yetiştiğimde ağaçlar sıklaşmaya başlamıştı.

"Biz mal mıyız da bu karanlıkta buraya geldik acaba?" dedim ve hırkama iyice sarındım.

"Mal olduğmuzu yeni mi anladın?" Elimi belime koyup gözlerimi kısarak kardeşime baktım. Terbiyesiz şey. Ondan büyüğüm ben, 2 dakika önce doğdum!

"Ne yapıyorsun sen ya?!" Elinden telefonunu almak için zıpladım ve kardeşimle boğuşmaya başladım. Sonunda elinden telefonu kapıp resmi sildim.

"Asıl sen ne yapıyorsun ya?! Nesli tükenen bir canlının resmini çekiyordum ben!" Bir canlı görmek için etrafıma bakındım ama hiçbir şey yoktu.

"Nerdeymiş o canlı?"

"Sensin ya işte!" Hafif bir tokat atıp ayağa kalktım. Piç diye fısıldamayı da ihmal etmedim.

"Hava kararıyor." dedim. Öcü görmüş gibi bana bakan bir çift yeşil -küre asdac- gözden onun da benimle aynı şeyi hissettiğini anladım.

İkimiz de karanlıktan korkuyorduk. Fiziksel olarak hiç benzememekle birlikte duygularımız, fikirlerimiz ve korkularımız tamamiyle aynıydı. Annem ve babam sarışın-yeşil gözlüyken ben evlatlık gibi kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydüm. İğrenç. Cami avlusu olduğumu sık sık düşünüyordum. Ama ikizin olunca bu ihtimal çok düşük oluyor.

"Eve gitsek nasıl olur? Karanlıkta orman biraz tehlikeli oluyor, biliyorsun." Dedim ve bir şeyler yapmasını bekledim. Büyük olan bendim ama beyni olan oydu. Çoğu zaman beyinsiz olduğunu iddia etsem de öyleydi.

"Ne? Niye öyle uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyorsun?" Alnıma bir tane vurdum ve bıkkınlıkla yanına gittim.

"Salakcığım benim. Telefonundan GPS uygulamasına girsene!" Beni onayladı ve telefonunu çıkarıp haritaya girdi. Ardından ağır çekimdeymiş gibi yavaşça saçımı savurdum ve Ata'ya döndüm.

"OO YO! İNTERNET YOK!" Diye çığlık atıp sanki aşağıdan ateş veriyorlarmış gibi zıplayıp koşmaya başladık. Aynı anda duyduğum kükreme sesiyle de birbirimizi bulup sarıldık.

"Korkuyom lan Eylül. Burada ayı falan var mıdır?"

"Ne biliim mal. Sanki 100 kez geldim buraya."

"Tamam sen önden git ben arkadan gelirim. Bayanlara öncelik değil mi yani?"

"Senin kibarlığını! Teallam ya. Yürü işsiz." dedim ve korkarak ilerlemeye başladım. Ata da arkamdan geliyordu. Kendisi biraz fazla korkaktır ama çok iyi biridir. Ama bana karşı hiçbir zaman iyi olmuyor!

"Off. O ne lan? Kocaman ağaç mı var orda?" Ata parmak ucuna kalkıp bakmaya başladı. Ardından duyduğumuz kükremeyle ikimiz yeniden havaya zıplayıp birbirimize tutunduk.

"Dev mi lo bu?"

"Yok ya, Barbara heralde Barbara. Hani manken olan. MAL MISIN, ORADA KOCAMAN BİR... OHA TEK GÖZLÜ MÜ O!" Sınırlarımı zorlayıp koşmaya başladım. Ata bu sefer göt korkusu denen kavram yüzünden önüme geçmişti.

Koca devimsi tek gözlü şeyin yeri sarsmasını hissediyor, ödüm bokuma karışırken koşmaya çalışıyordum. Yorgunluktan bittiğimde aramızda çok az bir mesafe vardı. Ben de son gücümle Ata'nın peşinde beyaz renkli bir nehirin içine atlayıp karşıya yüzdüm. Diğer tarafa çıktığım zaman yere yattım ve nefesimin düzene girmesini bekledim. Ata da nehre eğilmiş yüzünü yıkıyordu.

"Iyk bu ne be. Süt gibi tadı var. Bir dakika ya, canavarımsı devimsi tek gözlü uzaylı neden gelmiyor?" Ben de kafamı kaldırdım ve oraya baktım. Canavar sanki bir engelle karşılaşmış gibi orada duruyordu.

"Eylül öldün mü mal ikizim benim? Kendine gel!" Beni sarsmasıyla öksürmeye başladım. Ah müthiş, şimdi hem öksürüyordum, hem nefes alamıyordum, hem de başım dönüyordu.

"Bakın, yeni melezler. Kampa birileri gelmiş!" Birkaç kişinin bize seslenmeleri ile zorla geriye döndüm ve gelenlere baktım.

Biri öne çıktı ve Ata'ya bakıp, "O iyi mi?" Diye sordu. Sonradan öğrendiğime göre adı Seda'ydı. Ata'ya döndüğümde ise onu çok garip bir halde buldum. O, sanırım aşık olmuştu.

Bir süre sonra düzeldiğimde, Doğa, Seda, Ata, Hilal ve ben, bir odaya gitmiştik. Orada melezin ne olduğunu ve kimin melezi olabileceğimiz üzerine konuşmuştuk. Bügü Tegin denen adam da Kartal Ana melezi olabileceğimizi söylemişti. Anlattıkları ikimize de ağır gelmişti. Annemiz gerçek annemiz değildi...

Melez AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin