"Area, uyan artık" Area yatakta kımıldadı, uyanmak istemiyordu.
"Uyanmazsan uçağı kaçıracağız""Hmm. Tamam" Kento'nun dediklerini duymuş olsa da vücudu yorgunluktan kalkamıyordu.
"AREA!" Bağımayla yataktan aniden kalktı.
"Fazla derin uyuyorsun." Area gözlerini ovuştururken ayılmaya çalışıyordu.
"Dünün yorgunluğu var Kento." Yataktan yavaşca kalktı. Dolabından yarı uyur bir şekilde kıyafetlerini aldı.
"Bu arada günaydın Kento. Üstümü değiştirip hemen geliyorum." Area odadan çıkarken Kento onun haline güldü.
Üstünü değiştirdikten sonra aşağıya indi. Kento, Area'nın geldiğini gördüğünde evin kapısını açtı.
"Önden buyrun bayan uykucu."
"Normalde pek uykucu değilim ama." Area evden çıkarken Kento onu takip etti. Arabaya yaklaştıklarından Kento kapıyı açtı.
"Kento, benim için her zaman kapıyı açmana gerek yok."
"Bak, bunu zorunlu olarak yaptığımız evlilikten dolayı yapmıyorum. Her zaman bir hanımefendiye karşı kibarımdır."
"Seni yanlış anladığım için üzgünüm."
"Sorun değil. Sonuçta zamanla birbirimizi tanıyacağız."
"Haklısın." Area koltuğa oturunca kapısını kapattı. Ardından kendi tarafına geçti ve havaalanına doğru sürmeye başladı.
"Balayı için nereye gidiyoruz?"
"Annelerimiz Paris'te bir otel ayarlamışlar."
"Paris mi? Her zaman Paris'e gitmek istemiştim."
"Fakat sadece üç gün kalabileceğiz."
"Sorun değil. Hem senin işlerin o kadar aksamamış olur."
"Bu arada sen şirkette ne yapıyorsun?"
"Aslında babam şuan bana çok fazla iş yaptırmıyor. Sadece işle ilgili bilgi veriyor. Çünkü ileride babam şirketi bıraktığında sorun yaşamamı istemiyor."
"Güzelmiş. Arada bende sana bilgi veririm. Az çok Yamazaki Şirketi hakkında bilgi öğrenmeye hakkın var."
"Teşekkürler. Bu benim için oldukça iyi olacak." Havaalanına vardıklarından gazeteciler oradaydı.
"Hay aksi! Nereden öğrendiler?" Area gazetecileri görünce Kento'nun tepkisini mantıklı buldu.
"İçimden bir ses babamdan dolayı öğrendiklerini söylüyor." Kento ona anlamsız bakışlarla bakınca sözüne devam etti. "Sürekli haberlerin ilk sırasında biz ve şirketlerimiz var. Gündemden düşmek istemiyordur bir süre"
"Anlıyorum fakat artık arabadan çıkmalıyız." Kento arabadan iner inmez gazeteciler etrafına sardı. Bir şekilde Area'nın yanına ulaşıp kapısını açtı. Area inince elinden tutup ilerlemeye başladı.
"Bay ve Bayan Yamazaki balayına gitmeyeceğinizi söylemiştiniz fakat duyduğumuza göre gidiyormuşsunuz." Kento durdu ve bunu söyleyen gazeteciye döndü.
"Balayı Area için bir süpriz olacaktı. O da daha dün öğrendi. Ayrıca Area'nın haberi olsa bile size söylemezdim. Çünkü balayı yapacağımız yere gelip bizi rahatsız ederdiniz." Ardından yürümeye devam ettiler. Havaalanına girerken gazetecileri güvenlik görevlileri durdurdu.
"Bay ve Bayan Yamazaki bu taraftan lütfen. Özel uçağınız sizi bekliyor."
"Özel uçak mı?"
"Evet, Bayan Yamazaki. Şirketleriniz özel uçakla gitmenizi daha mantıklı buldu." Kento ve Area ilerleyen görevliyi takip ederek özel uçaklarına gittiler.
"Uçakta içmek isterseniz diye her türlü içecek mevcut. Pilotunuz en iyi pilotlardan biridir. Size iyi yolculuklar dilerim." Görevli giderken Kento uçağın kapısını açtı ve sırayla bindiler. Uçak bir süre sonra havalandı.
"Area içecek bir şey ister misin?" Kento, Area'ya baktığından kafasını öne eğik yarı uyur bir şekilde buldu.
"Bir de ben uykucu değilim diyordun." Area'nın kafasını yavaşca kaldırıp kendi omzuna koydu.
&
"Area, uyanmalısın artık. Paris'e vardık." Area gözlerini yavaşca açıp etrafa baktı. "Ne zamandır uyuyorum?"
"Uçak havalandı. Bir kaç dakika sonra içecek bir şey isteyip istemediğini sormak için döndüğümde uyuyordun."
"Anladım. Uyku iyi geldi. Biraz daha iyi hissediyorum."
"Sevindim. Bu arada uçağın dışında bizi otele götürecek bir araba bekliyor."
"Tamam,kalktım." Uçak yolculuğu bitip şimdi araba yolculuğuna geçmişlerdi. Arabanın otele varması yaklaşık bir saat sürmüştü. Otelin resepsiyon kısmına geldiklerinde resepsiyondaki kişi hemen anahtarı uzattı.
"Odanız dördüncü katta. Eşyalarınız daha önceden güzelce dolaplara yerleştirildi."
"Teşekkürler." Kento, Area'nın elini tutup asansöre bindiler.
"Burada da gazeteciler olabilir di-"
"Açıklama yapmana gerek yok Kento. Artık etrafımıza sürekli gazeteciler olacak. Bu duruma alışmalıyız."
"Tamam." Dördüncü kata vardıklarında oda numaralarını bulup içeriye girdiler. Oda da soft renklerde mobilyalar vardı. Yatağın üzeri güllerle süslenmişti. İki kişilik koltuğun karşısında televizyon vardı. Balkon oldukça geniş olup Eyfel Kulesi'ne bakıyordu. Area hayran olmuş bir şekilde etrafa bakıyordu.
"Fazla hoşuna gitti galiba."
"Fazlasıyla. Tüm gün balkonda oturup manzarayı izleyebilirim."
"İzle fakat yakından görmek çok daha iyi olmaz mı?"
"Gidecek miyiz?"
"Tabiki de. Her zaman gelmek istediğini söylemiştin. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz."
"Çok teşekkür ederim Kento!" Ani bir refleksle Area Kento'ya sarılmıştı. Fark ettiğinde aniden çekilmişti.
"Mutluluktan şey oldu."
"Sorun değil. Bugün dinlenelim. Yarın gezeriz, olur mu?"
"Bana uyar"
Ara sıra bölümlerin arasına gif koyacağım. Hazırlıklı olun ;)))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Compulsory ; Kento Yamazaki
FanfictionBu evlilik zorunluluktan ibaretti. [190717 - 030917] *Bu kitap kapağı Balaccie'nin Büyü Dükkanı'ndan satın alınmıştır.