Bölüm 17

90 69 6
                                    

     Cevher, hemen ayağa kalktı.

     "Saçmalamayın; delirdiniz mi siz? "

     Cevher, Öktem'e doğru birkaç adım attı. Öktem, ani bir hareketle kapının dışarısında duran iki adamına işaret çaktı. Adamlar içeriye girdi. Cevher, bu adamları daha önce görmemişti. Bu adamlar da hayvanı tutan adamlar kadar yapılı insanlardı. Cevher'i kollarından ve ayaklarından tutarak hareketsiz bıraktılar. Ardından onu sandalyeye bağladılar. Öktem'e komando bıçağını getirdiler. Cevher, halsiz düşmüştü.

     "Yapmayın. "

     "Bir şey mi söyledin? Duyamadım Cevher. Bağır biraz; bağır! "

     "Yapmayın. "

     Adamlar hep bir ağızdan gülmeye başladı. Öktem, bıçağı hayvanın boğazına doğru götürdü. Hayvan debeleniyordu. İki ızbandut onu zor zapt ediyordu. Cevher, bir kez daha seslendi. Bu kez sesi daha fazla çıktı.

     "Yapmayın! Yapmayın!"

     Öktem, acımasızca hayvanın kafasını kopardı. Yerler, duvarlar fışkıran kanlarla lekelendi. İnsanlık lekelendi. Cevher, güçlükle nefes alabilir hale geldi; yüzünden terler boşaldı. Yutkundu; ard ardına yutkundu. Öğürdü; kusmamak için kendini zor tuttu ama başaramadı. Boş olan midesini temelli boşalttı. Verdikleri bir parça ekmeği de heba etti. Daha fazla dayanamadı; başı öne eğildi. Bayılmıştı.

     Cevher, ayıldığında kendisini odasında buldu. Onu odasına götürmüşlerdi. Yavaşça ayağa kalktı. Gözünün önüne ilk gelen hayvanın debelenişi ve etrafa saçılmış kanlar oldu. Yine öğürdü; bu sefer kendini tutmayı başardı. Odasının kapısını hafifçe tokatladı. Kapıda bekleyen adam kilidi açıp içeri girdi. Cevher, adamı görünce bir kez daha kusmamak için kendini engelledi.

     "Öktem ile konuşacağım. "

     "Bekle burada. "

     Adam, kapıyı tekrar kilitledi ve bu isteği bildirmeye gitti. Birkaç dakika sonra geri geldi. Tekrar kapıyı açtı ve Cevher'i Öktem'in yanına götürdü. Yine karşılıklı oturdular.

     "Ne oldu Cevher? Ne konuşacaksın benimle? "

     "Parayı vereceğim. "

     Öktem, duymamazlıktan geldi.

     "Duyamadım Cevher. Bir daha söyle. "

     "İstediğin parayı vereceğim. "

     "Güzel, kolay lokmaymışsın Cevher. Çok kolay ikna oldun; çok dayanıksızmışsın. "

     Cevher sustu; Öktem devam etti.

     "İki adamım seninle gelecek. Gözleri üzerinde olacak. Ha bu arada parayı nereden bulacaksın?"

     Cevher'in planı hazırdı.

     "Ekrem'den isteyeceğim. "

     "Niye baba demiyorsun ona? O senin baban değil mi Cevher? Demek sahte babacığından isteyeceksin öyle mi? "

     Öktem'in alaycı tavrı çileden çıkaracak cinstendi.

     "Kapa çeneni! "

     "Biliyor musun Cevher, ben de gençliğimde senin kadar yakışıklıydım. Hülya, yani senin sahte annenle de bir süre ilişkimiz oldu. O sırada Ekrem ile evliydiler. Yedi yıl sonra karşıma geçtiler ve benden bir çocuk istediler. Ben de onlara seni verdim Cevher. Gerçek ailen senin öldüğünü zannetti. Zavallı insanlar, yazık oldu onlara. Ama bak işte yaşıyorsun Cevher. "

     Cevher, daha fazla sinirlerine hakim olamadı. Ayağa kalktı ve oturduğu sandalyeyi eline aldı. Öktem'in kafasına indirmek için hazırdı.

     

Bahtım BahtımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin