Cevher, yüzüne serpilen soğuk suyla birlikte gözlerini açtığında; kendisini kolları ve ayakları bağlı halde sandalyede otururken buldu. Göz kapaklarını sık aralıklarla açıp kapadı. Nerede olduğunu idrak etmeye çalıştı. Karşısında dikelen Öktem'i gördüğünde kafasında bir takım ipuçları belirmişti. Cevher'in uyandığını gören Öktem, yavaş adımlarla ona doğru yürüdü. Cevher'in saçlarından tuttu ve diğer eliyle çenesinden tutarak başını yukarı doğru kaldırdı.
"Ayıldın mı Cevher? "
Cevher'in baygın bakan gözleri Öktem'in simsiyah ve ürkütücü bakan gözleriyle buluştu.
"Neden böyle bir şey yaptın? "
Cevher'den ses çıkmadı. Öktem, çenesini ve saçını serbest bıraktı. Bir sandalye kaptı ve Cevher'in karşısına oturdu.
"Sana söylüyorum. Neden böyle bir risk aldın? Üstelik karını da getirmişsin. Ben sana on milyon dolar demiştim. O paranın tamamını istiyorum. "
Cevher'in ağzından çıkan ilk cümle onun Zümrüt'ü ne kadar çok sevdiğinin ispatı niteliğindeydi. Halsiz halsiz konuştu.
"Zümrüt nerede? Bir şey yapmadınız değil mi ona? "
"Ben sana ne diyorum, sen bana ne diyorsun Cevher? Beni çileden mi çıkarmak istiyorsun? Ne yapabileceğimi düşündün mü ha Cevher? "
"Seni sinirli gördüm Öktem. Tanıştığımızda böyle değildin. Canın mı yanıyor? Canını mı yaktık senin? "
Öktem, öfkesinden patlamak üzereydi.
"Seni öldürürüm Cevher! Kapa çeneni! "
Cevher, Öktem'in üzerine gitmeye devam etti.
"Yoksa kızının durumumu ağırlaştı? Ölecek mi yoksa kızın? Onu kaybetmek istemiyor musun? Biliyor musun Öktem, senin gibi bir babam olsa ben de ölmek isterdim. "
Öktem, daha fazla kendini tutamadı; kendisinden beklenilen patlamayı gerçekleştirdi. Büyük bir haykırmayla Cevher'in üzerine yürüdü. Onu boğazından sımsıkı tuttu. Bırakmak istemezse Cevher, oracıkta can verecekti. Cevher'in hayatta kalması için tek yol Öktem'in öfkesinin çok geç olmadan dinmesiydi. Cevher'in yüzünün rengi atıncaya dek elini çekmedi. Sonrasında ani bir hareketle elini çekerek boğazını serbest bıraktı.
"Sana kolay ölüm yok Cevher. Benim damarıma bastın. Şimdi yollayacağım seni. İki adamım seninle gelecek. Karın, o güzel karın burada kalacak. Ve eğer paranın geri kalanını bana getirmezsen olacakları sen düşün Cevher. "
Cevher, hızlı hızlı nefeslendi; öksürdü. Öktem'e karşılık verecek durumda değildi. Öktem, adamlarına seslendi ve Cevher'i çözüp götürmelerini emretti. Cevher'in kollarını ve ayaklarını çözerlerken ağzından güçlükle seçilebilen cümleler döküldü.
"Bırakın beni, bırakın Zümrüt'ü. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahtım Bahtım
General FictionBu hikaye yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak kurgulanmıştır.Kötü bir şekilde karşılaşan iki kişiyi ve bu kişilerin karşılaştığı akılalmaz sürprizleri konu edinmektedir.Aksiyon sevenler için uygun bir kitaptır.İçerisinde kafa karıştırıcı sorular bar...