8. Bölüm | Mexico us wait

1.3K 180 2
                                    

Bana sarıldı. ''Biliyor musun Justin? Seni çok seviyorum .'' ''Bende seni seviyorum güzelim.'' Arkamdan sarılıyordu. Bende uykuya daldım. Zaten çok yorulmuştum. 

SABAH

Gözlerimi açmamla yanımda bir çift gözün beni izlediğini gördüm. Gülümseyerek ona baktım. O da gülümsüyordu. Dün gece aklıma gelince utanarak başımı eğdim. Justin bunu anlamış olacak ki çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı. ''Günaydın.'' ''Günaydın bebeğim.'' dedi Justin ve tekrar söze başladı. ''Dün gece mükemmeldin.'' Yüzüm kızardı. ''Bir daha dün gece hakkında tek kelime daha edersen tanrı şahidim olsun ki o güzel kafanı gövdenden ayırırım.'' Tehdidimden sonra ellerini 'Ben suçsuzum' der gibi yukarıya kaldırdı. ''Tamam. Tek kelime daha etmeyeceğim.'' dedi. O duş almıştı. Saçları çok ıslaktı çünkü. Bende çarşafı vücuduma sararak banyoma ilerledim. ''Ben bir daha duş almak istiyorum ama beraber duş alalım. Lütfeeeeeen.'' dedi. Eleri uzatarak. ''Olmaz Justin. Kahvaltıya inmemiz lazım. Çok acıktım.'' dedim ve banyoma girdim. 

  Çarşafı belimden aşağı indiriyordum ki Banyonun kapısı açıldı. Hemen ellerimle göğüslerimi kapattım. Justin gülerek ''Onlara seviyorum.'' dedi. ''Çık dışarı Justin!'' dedim. Hafif kızarak. ''Tamam. Sadece havlu alacaktım.'' dedi. Havlusunu aldı ve dışarı çıktı. Bende duşumu almaya başladım.

Küvetten çıktım ve havluma sarıldım. Sonrada odama girdim. Giyinme odama geçip dolabımı karıştırdım. Koyu kırmızı pantolon aldım. Üstüme kırmızı, siyah ve lacivert kareli gömleğimi aldım. İç çamaşırlarımı da çıkarttım. Sonra bunların hepsini üstüme geçirdim. Siyah yuvarlak yani ucu olmayan kalın atkımı da boynuma taktım. Siyah deri dizimin üstünde biten çizmelerimi de giydim. Hazırdım. Justin beni bekliyordu. Birlikte aşağı indik. 

Annemler mutfakta kahvaltı ediyordu. Bizde Justin'le sandalyelere oturduk ve kahvaltı etmeye başladık. Arada sohbet ediyorduk. ''Çocuklar yeni görev var. Yarın Meksika'ya gideceksiniz.'' Kim çeker o yolu. Tanrıya şükür uçak var. ''Tamam baba. Uçak saati ne zaman?'' ''Uçakla gitmiyorsunuz. Arabalarınızla. Çünkü teslimat işi var. Uçakla giderseniz belki yakalanabilirsiniz. Yarın sabah gün doğduğunda gideceksiniz.'' ''Baba bu soğukta nasıl gideceğiz? Kaç saatlik yol kim bilir?'' ''Soğuk olabilir ama arabanın dışında gitmeyeceksin. Bu arada tam 27 saat.'' ''NE! O kadar saati araba kullanarak mı geçireceğiz?'' ''Maalesef hayatım. Artık yaşlandım. Kendim gidemiyorum. Sizden başkada kimseye güvenmiyorum.'' dedi. ''Tamam baba. Bizim dışımızda kim gelecek?'' ''Sam, Mia, Elena, Liam, Harry, Sasha, Ryan, Chaz, Allison ve Danielle.'' Oh tanrım. Hepimiz gidecektik. ''Tamam. Kaç gün kalacağız?'' dedim. Bu arada Liam ve Elena'nın düğünü ertelendi. Bazı şeylerde sorun çıkmış Bir ay sonra olacak. ''Sizin işiniz 1 hafta falan sürer. Dilerseniz Elena ve Liam evlenene kadar orda kalabilirsiniz. Tatil yapmış olursunuz.'' İşte bu güzel bir haberdi. ''İşte buna 'hayır' diyemem.'' dedim. Justin'e baktım. ''Sencede  tatil yapsak fena olmaz mı. Hem de bir ay.'' dedim. ''Bence süper olur.'' dedi. ''Baba çocukların haberi var mı?'' ''Evet ama teslimat hakkında konuşacağız.'' dedi. ''Tamam baba.'' dedim. 

Justin evine gitti. Eşyalarını hazırlamak için. Bende eşyalarımı hazırlamaya gidiyorum. Odama girdim. Giyinme odama girdim. Orta boy valizimi çıkarttım. İçine eşyalarımı doldurdum. Gömlek, kazak şort, pantolon, tişört, gecelik, iç çamaşırlarımı ve bara gidersek diye elbisede koydum. Valizim dolmuştu. Küçük boy valizimi aldım. Onun içine de eşyalarımı doldurmaya başladım. Uzun iki tane çizme, üç tane bot, bir kaç tane topuklu ayakkabı. Atkı ve bere de koydum.  Sonra banyoma girdim. Banyodan kremlerimi aldım. Birde ped. Onları da odama götürüp valizime koydum. En son olarak da makyaj malzemelerimi valizime koydum. Kıyafetlerimin arasına iki tanede silah koydum.  Hazırdım. Tam 1 saat 40 dakika. Ehh biz kızlar. 

Bad Girl and Bad Boy Love (fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin