MULTİMEDYA DA ANNA VAR.
Banyodan çıktım ve odaya girdim. Justin beni bekliyordu. Ben çıkınca o banyoya girdi. Üstüme bir şeyler seçmeye başladım. Siyah çorap giydim. Siyah deri şort ve onun üstüne siyah yüzücü atleti. Deri ceketimi de giydim. Bir de siyah zımbalı bot. Justin'de banyodan çıkıyordu. Yatağa oturdum ve onu beklemeye başladım. Gerçekten vücudu çok iyiydi. Ne az kaslı ne çok kaslı ki çok kaslı erkeklerden iğrenirim. Tam anlamıyla fitti. ''Biliyorum bebeğim. Çok seksiyim.'' dedi. İlk başta anlamasam da sonradan anladım. Ona baktığımı anlamıştı ve ukala tavrını takınmıştı. ''Evet sevgilim. Çok seksisin.'' dedim hiç utanmadan. O da sadece gülmekle yetindi.
Justin'le birlikte aşağı indik. Sanırım hava kararmak üzereydi. O işi yapmaktan saatin farkına varamamıştık. Salona indiğimizde kimse yoktu. ''Herkes nerde?'' dedim. ''Sanırım yemek yemek için mutfağa gittiler.'' ''Tamam. Mutfağa gidelim.'' dedim. Mutfağa gittik. Evet. Buradaydılar. ''Kaç saattir neredeydiniz?'' dedi Mia. Ben bir şey demeden Justin lafa atladı. ''Uyuyorduk. Biraz yorgundukta.'' Mia anladığını belirterek kafasını aşağı yukarı salladı. Masaya oturduk. Justin oturduğu anda ayağa kalktı. ''Telefonumu yukarda unuttum. Gidip alayım.'' ''Tamam.'' dedim ve o da gitti.
JUSTIN'İN AĞZINDAN
Telefonumu odamızda unutmuştum. Gidip almam gerekiyordu. Babamı arayacaktım. Miley'e söyleyip yukarı çıktım. Odaya girdim. Telefonumu aldım. Odada biri vardı. Sanırım hizmetçilerden biriydi. ''Cassandra?'' dedim. Topuklu ayakkabı sesi geldi ve karşımda siyah iç çamaşırlarıyla bir adet Cassandra. ''Cassandra amacın ne?'' diye sinirle tısladım. Daha fazla yanıma yaklaştı. ''Justin seni seviyorum.'' dedi. Bu ne dediğinin farkında mı? Tanrı aşkına ona bakacağımı falan mı sanıyor? Hem benim sevgilim var. ''Ne diyorsun sen? Sana bakacağımı falan mı sanıyorsun?'' Geldi ve beni duvara itti. Bana sürtünmeye başladı. Tanrım. Ağzımdan ufak bir inleme kaçtı. Ne yapıyorum ben? ''Kabul et zevk alıyorsun. Benimle birlikte ol. O sürtükten ayrıl.'' ''Lan geri zekalı yaşına başına bak. Ne dediğinin farkında mısın?'' ''Gayet farkındayım. O olmazsa seks arkadaşlığı yapalım. Meksika'dan Los Angeles'a taşınırım.'' Ah ne diyordu bu sürtük. Onu duvara ittim ve boğazına yapıştım. ''Bana bak sürtük. Miley benim hayatımın kadını. Anlıyor musun? Senden zevk aldığımı sanıyorsan yanılıyorsun. Miley bana daha çok zevk veriyor. Seni şu yeryüzünden silmeden önce eşyalarını topla siktir git. Bu konuştuklarımızdan Miley'in haberi olursa seni onun gözünün önünde öldürürüm. Onlara bir yalan uydur ve erkenden işi bırakmak isteyeceğini söyle.'' Dişlerimi sıkarak söylemiştim. Ellerimi boğazından çekince. Hayvan gibi nefes almaya başladı sürtük! Gebersin. Öksürmeye başladı. Kolundan tutup kaldırdım ve odadan dışarıya attım. Sonra babamı arayıp onunla konuştum.
Aşağı indim. Sinirlerim bozulmuştu ve hala geçmemişti. Miley'e ters bir şey söylemekten korkuyorum. Sinirlenince gözüm hiçbir şeyi görmüyor. Yüzüme bir gülümseme koydum ve mutfağa girdim. ''Justin neredesin?'' diye sordu Miley. ''Lavabodaydım sevgilim.'' dedim gülümseyerek. ''Bu kadar uzun süre mi lavaboda kaldın? Ne yapıyordun Justin?'' dedi. ''Lavabodaydım dedim ya!'' diye sinirle söyledim. ''Bana bağırma.'' dedi. Ah şimdi de Miley'in kalbini bir sürtük yüzünden kırmıştım. ''Ben üzgünüm. Sadece sinirlerim biraz bozuk.'' ''Tamam önemli değil. İyi misin peki?'' ''Evet. İyiyim bebeğim.'' Ona sarıldım ve öptüm. ''Neler oluyor Justin?'' ''Bir şey yok bebeğim. Sadece babamla konuştum.'' ''Peki.''
MILEY'NİN AĞZINDAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Girl and Bad Boy Love (fanfiction)
FanficMiley ve Justin. Bunlar sıradan kötü kız kötü çocuk değiller. Hem aşklarını hemde kendilerine verilen görevleri yerine getirebilecekler mi? Sevdiklerinden çok düşmanları var yanlarında. Kimse onları rahat bırakmıyor. Her seferinde ölümün eşiğinden a...