-6-

26 2 3
                                    

Otobüs İzmir otogarına gelmişti. Yolcular indikten Sonra bizim gençler bir hata yaptıklarını farketti.

ALİ: Biz geldik gelmesine de İstanbul otobüsü akşama doğru olduğu için gecenin bi köründe geldik tabii, ne yapıcaz biz şimdi burda?
KEREM: 9 saatlik yolculuk aslında doğru söylüyorsun, sabah varacak şekilde gelmeliydik...
CAN: Olmuşla ölmüşe çare var mı yok? Bu yüzden keşkeleri bırakıp, çare aramalıyız.
KEREM: Üniversite buradan 20 km uzaklıkta, sabah gelseydik gündüz gözüyle minibüs falan hakkederdik ama şimdi onlarda çalışmaz. Var mısınız otostop çekmeye?
ALİ: Al işte üniversite maceramız muhteşem bir heyecanla başlıyor. Emin miyiz?

Ali bir yandan heyecanlı bir yandan da istemiyor otostop falan. Neyse sonra, otobüs şoförü geldi yanlarına ve neden hala burda olduklarını sordu, onlar da durumu anlatınca şoför bey onları o gece evlerinde misafir etti. Hatta ertesi sabah üniversite yurduna da kendi arabasıyla bıraktı. Ne güzel bir yüreği varmış şu şoförün...

Tabii bu sırada bizim gençlerin keyfine diyecek yok. Daha ilk günden ekmek elden su gölden. Neyse yurda girdiler, gerekli işlemler yapıldı ve odalarına geçtiler. Oda 3 kişilik olduğu için haliyle biraz küçüktü. Neyse iyi kötü yerleştiler, sonra doğru üniversiteye. Ders seçimleri çoktan başlamıştı çünkü. Biran önce halletmeleri gerekiyordu. Binaya geldiklerinde, girişte hemen yardımcı oldular zaten. Gerekli evrakları aldılar, başladılar dersleri seçmeye. Şimdi bu gençlerin bölümleri de aynı olduğu için ortak dersleri zaten vardı fakat acaba seçmeli dersler için ne yapacaklar?

ALİ: Bölümler zaten aynı, seçmeli dersleri bari farklı seçelim bence. Yeni arkadaş üçümüz için şart.
(Ali'nin bu fikrine kesin karşı çıkacaklar, biz buraya beraber hareket etmeye geldik falan diyeceklerini düşünmeyin hepsi böyle istiyor da işte Ali biraz sesli düşündü.)
CAN: Bence de haklısın. Biraz sosyal olmaktan zarar gelmez.
KEREM: Gençler siz isterseniz aynı dersleri seçebilirsiniz. Ben aileme söz verdim. Adam gibi bir şey olucam. Bu yüzden yandal derslerini seçicem.
CAN: He biz adam gibi bir şey olmıycaz ozaman.

Bu tartışmayı Ali araya girerek sonlandırdı. Daha ilk günden tartışmayı bile kabul edemezdi çünkü. Neyse tercihleri de yaptıktan Sonra etrafı biraz dolaşmak istediler. Güzel kampüstü doğrusu, yemyeşildi her yer. İnsanın içi açılıyordu, hele İstanbul gibi bir yerden geldikten sonra cennet gibiydi burası..

Yolda yürürken Can gözüne bir kız kestirdi. Uzun süre izledi onu. Kerem farketmedi ama Ali farkına vardı. "Destur bismillah" diye geçirdi içinden. Fazla önemsemedi tabii ve yoluna devam etti.

KEREM: Güzel yermiş ben beğendim. Hava da çok sıcak değil. İdeal, yaşanır burda.
CAN: Valla bence de tam yaşanılacak yer.
ALİ: Acaba kardeşim ne yaptı?

İşte Ali araya böyle giriverince Can ve Kerem birden dağıldı. Bi tuhaf oldular. Biz neyin peşindeyiz Ali neler düşünüyo diye içlerinden geçirdiler sanırım. Ama onlar Ne yapabilir ki? Her gün İzmir'e gelmiyorlar sonuçta, heyecanlılar.
KEREM: Kardeşini tanımıyormuş gibi konuşma. Büyümüşte küçülmüş biri o. Güçlü çocuk, üstesinden gelecektir.
CAN: Aynen öyle. Hem ayrıca biraz da kendi hayatına bakman lazım artık. Biraz tadını çıkarsana oğlum şuraların.
ALİ: Doğru söylüyorsunuz. Bugün bizim ilk günümüz. Hadi bir yerde kutlayayım yahu şunu.

Ali'nin bu teklifi pek tabii ki kabul edildi ve bir lokantaya gittiler. Karınlarını bi güzel doyurdular, bolca "selfie" çekilmeyi unutmadılar tabii. Sonra yol yorgunu olduklarından doğru yurda ve güzel bir uyku... Yurda vardıktan Sonra herkes direkt yattı, Ali hariç. Çünkü günlük yazma vakti gelmişti. Defteri eline aldı şöyle bir göz attı. İlk günün yarıda kaldığını gördü. Dedi ben zaten ne yaşadığımı biliyorum bu da böylece yarıda kalsın. Sonra başladı 2. günü yazmaya.

Sevgili Günlük,
Bu gün geceyle gündüz karışıktı aslında. İzmir'e gece vaktinde geldiğimiz için söylüyorum bunu. Neyse otobüs şoförü abimiz sağolsun sahip çıktı bize ve bizi evine aldı, ertesi sabah da yurda bıraktı. Yurda bıraktıktan Sonra ders seçimlerimizi halletik, sonrasında gün bizimdi. Kampüsü dolaştık biraz, Can hepimizden iyi dolaştı tabii. Neyse akşama doğru da gittik güzel bir yemek yedik. İzmir'de ilk günümüz böyleydi senin anlayacağın.
Bana nasılım diye sorarsan da iyi değilim be. Ailemin şu durumu beni mahvediyor. Ah canım annem ah keşke ölmeseydin de şunlar başıma gelmeseydi bugün. Çok özledim seni...

Ali ağlayacak gibi oldu ve daha fazla yazmak istemedi böylece bıraktı 2. günü de. (Bu arada şunun haberini vermek isterim. Gördüğünüz gibi Ali burada sadece o gün ne yaptığını yazmıyor. Aynı zamanda defterlerle dertleşiyor. Bu yüzden her gün bizimle ne yazdığını paylaşmayacak. Hem adı üstünde günlük değil mi zaten? Gizli tutulmalı.)

Defteri yastığının altına koymasıyla uyuması bir oldu Ali'nin. Haliyle hepsi yorulmuştu ve yarın onları önemli bir gün bekliyordu. "Üniversite 1lerin tanışma partisi" Bakalım bu partide neler olacak?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SADECE YAZI KALIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin