●• 3 •●

8.2K 441 83
                                    

Şükür yarabbim sınıfıma ulaşmıştım. İnsan yorgun olunca daha da bir zor oluyordu şu lanet merdivenleri çıkmak. Dersi kaçırmamak için yarış yapmaktan vazgeçmiştik ama ben yine dersi kaçırmıştım. Kaderde varmış demek ki. Birde şimdi izin kağıdı alacaktım hiç yoktan. Ah Anıl ah!

Adımlarımı müdür yardımcısının odasına çevirdim. Şimdi buna da açıklama yapacaktık. Kavgayı söylersem büyüyebilirdi. Neyse yetişemedim diyeyim bari. Kapının önüne gelince yüzüme yapmacık bir gülümseme taktım ve 2 kez tıklattım. 'Gir' sesini duyunca kapıyı açtım ve kafamı soktum sadece kapıdan.

"Günaydın hocam rahatsız ediyorum ama."

"Gel kızım."

İçeriye girip kapıyı arkamdan kapattım.

"Hocam ben biraz geç kaldım ve ilk dersi de kaçırdım. İzin kağıdı almak için gelmiştim."

"Şimdi mi geldin?"

"Evet hocam." İzin kağıdını doldurup bana verince "Sağ olun hocam iyi dersler." Deyip odadan çıktım. İyi dersler dememin sebebi müdür yardımcısı da olsa derse girmeseydi. Hazır izin kağıdı da almışken şimdi derse girmenin bir anlamı yoktu zaten aklı olan da girmezdi herhalde. Telefonumu çıkartıp mesaj yazarak merdivenlerden iniyordum. Diğer mesajları umursamadan bizim gruba tıkladım.

Dolunay: İzin kağıdı aldım ilk ders için. Kantine iniyorum şimdi de gelirsiniz buraya.

Direk yazıyor yazısı çıktı. Alper'den başka kim olabilirdi ki zaten. Elinde telefon öyle kız düşürmeye çalışıyordu, abimden sonra da 2. çapkın buydu.

Alper: Geleyim de bir konuşalım seninle.

Dolunay: Hangi konuda?

Alper: Anıl konusunda.

Görüldü yapıp bıraktım.

"Hoop dur gelme." Diye biraz bağıran kişi yüzünden olduğum yerde durmuştum aniden. Kafamı telefondan kaldırdım ve çocuğa baktım. Elindeki kahve bardağıyla önümde duruyordu o da.

"Önüne bakmadığın için bağırdım kusura bakma. Yoksa ikimizde yanacaktık."

"Anladım sorun değil." Çocuğun yüzüne biraz daha bakınca Anılların grubundan olduğunu fark ettim.

"Aa sen şu bizim karşı grubun başkanısın." Dedi. O da beni tanımıştı.

"Evet."

"Neyse şu kahve soğumadan ben gideyim. Bugün ki yarışta başarılar." Gülümseyip yanımdan uzaklaştı. Bir şey desem de duymayacağı için inmeye devam ettim. Öküz insan bir cevap vermemi bekler. 10 dakikadır buradasın zaten 2 saniye daha kalsan hemen buza dönecek sanki. Allah Allah!

Kantine girmemle zil çalınca sandalyelerden birine oturup beklemeye başladım. En üst kat olduğu için hemen gelmeleri zaten imkansızdı. Aslında gelmeseler daha iyiydi çünkü Alper Anıl'a yardım ettiğim için bana kızacaktı. Ne yapıyım vicdanım izin vermedi işte. Öyle bir fırlattı ki çocuğu. Kapıdan konuşarak giren Alperleri duyunca bakışlarım oraya döndü.

"Selamm bayadır görüşmüyorduk." Dedi Ekim gülerek.

"Hee çok uzun zaman oldu valla. Özlemişim." Dedim bende karşılık olarak gülerek. Bu halimize Enes göz devirirken Alper umursamamıştı.

"Yavruu hepsi senin mi?" Dedim Alper'e. Ortamı yumuşatma çabalarım işte başlıyordu.

"Evet hepsi benim."

Yarış TutkunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin