●•35•●

2K 129 34
                                    

Medya: Demir parçası 😍

Geldik yine biiz 👋 Biraz yavaş ilerliyor sanki dimi? Bilmiyorum niye böyle yapıyorum dkwmxowmdkd Neyse bir sonraki bölümde artık planın ne olduğunu ve sonrasında ne olacağını öğreneceksiniz (🎉Şükür🎉) 😆 Hadi çiçiletalarım keyifli okumalarr 😙

Tavlayı 5-3 babam kazanıp milli görev olarak tavlayı Anıl'ın kolunun altına sıkıştırmıştı. Sonrasında babamın telefonu çalmış ve babam kısa bir işi olduğunu söyleyip evden çıkmıştı. Ben de babam çıkar çıkmaz hemen Anıl'cığımın yanına damlamıştım.

"Şşt yakışıklı, ne güzel tavla oynuyorsun sen öyle."

"Seni daha güzel tavladım ama." Diyerek göz kırptı.

Alper arkadan gülerek "Dizlerim yara bere içinde kaldı Anıl bey, ne yapıyorsunuz?"

"Bebekken böyle düşmemişimdir." Dedim ben de gülerek.

Abim de arkadan mutlu insanları çekemeyen biri gibi "Cıvımayın hemen." Diyerek susturdu bizi.

"Abi bir gün sen de sevgilini bizimle tanıştıracaksın biliyorsun değil mi? Bence sen o gün iyi düşün." Diyerek ben de abime göz kırptım. Anıl "Görümcelik yapacağım ben de." Deyince abim dahil hepimiz gülmüştük salak sevgilime.

Fırsattan istifade Anıl'ı dürterek artık konuya girmesini fısıldadım kulağına. Abimi güldürebilmişken şu konuyu da anlatmamız gerekiyordu bir an önce.

"Evvet Demir parçası. Seninle bir şey konuşacağız ama ben önce kapıyı kilitleyip anahtarı yutayım." Diyerek ayağa kalktım ve arkamdan gülme sesleri gelirken kapıyı kilitleyip geri döndüm.

"Ulan kimse konuşmasın artık yeter be. Sinir hücrelerim tabanca olsa içinde mermi bitmezdi."

Anıl "O tabancayı çöp konteynerına at artık bence sen." Deyince kolunu çimdirdim. Ya çocuk sen az önce güldürdün abimi niye sinirlendiriyorsun şimdi. Babam gidince rahatladı tabi, şimdi ağzına geleni söyleyecek, ağzına tükürdüğüm.

"Çöpe atmam ama sana sıkabilirim." Dedi abim de karşılık olarak.

"Geliyorum ben şimdi yanaklarını sıkacağım senin." Diyerek yerimden kalktım. Tam önüne geldiğimde ayağını uzattı yavaşça önüme. "Hop asker, orda dur."

Haince gülerek "Duramam komutanım." Dedim ve ellerimi yanaklarına uzattım.

"Hanimiş demir parçası, hanimiş sinirli tabanca."

İki kolumu da tutup yanına oturttu beni. "Neyse hadi anlatın bakalım. Neler öğreneceğiz yine."

"Yalnız bizi dinlemeden kendi kafana göre iş yapmak yok." Dedim abime dönerek.

O sırada Alper atladı lafa. "Ya biz bence bunu sandalyeye bağlayıp öyle anlatalım. Nasıl fikir?" Alper'e telefonda kısaca anlatmıştım. Başta o da Anıl gibi çıkışsa da kafamdaki planı anlatınca keyif almıştı. O da olmasa bu iki boğaya hakim olamazdım zaten.

Dediği de mantıklıydı yalnız.

Anıl ayağa kalkıp "Harika fikir. Evet, ip nerede?" Sessizce güldüm. Şimdi atışacaklardı. Neyse bir sinirlerini atsınlar da az sonraya bir şey kalmasın. Gerçi abim de bitmek tükenmek bilmeyen bir sinir vardı ama işte bir umut..

Yarış TutkunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin