J HOPE

*47*

Mina'nın ağzından:

Hoseok dün olan herseyi anlattı.

Mina: Kızın üstüne çok gitmissin Hoseok!

Hoseok:  Çok küçük bir olay olmuş gibi konuşuyorsun. Tecavüz etmiş diyorum.

Mina: Ne yani sen etmedin mi?

Hoseok: Ne demeye çalışıyorsun?

Mina: Sen beni tecavüz etmedin mi diyorum?

Hoseok: Bazen çok saçma şeyler söylüyorsun.

Mina: Doğru söylüyorum bence.

Hoseok bana baktı. Dudaklarımı öylece seyretti. Ve kendi dudagini ısırdı.

Hoseok: Ben sana daha önce cezan olduğunu söylemiş miydim?

Mina: Evet hoseok söylemiştin ama sırası değil.

Hoseok: Sen benimsen herzaman sırası.

Jin: Odaya girebilir miyim?

Hoseok: Gel!

Jin: Gelir misin Mina?

Mina: Bekle geliyorum.

Kapıyı kapattı. Hoseok yine bana bakıyordu.

Mina: Hadi bi kez yapalım seni kırmak istemiyorum.

Hemen kalktı. Kendine çekti. Bedenim onun bedenine değiyor ve Hoseok daha fazla azıyordu. Al işte "Ateşli Öpüşme" dedikleri bu olsa gerek. Ellerim onun yanaklarındaydi. Onun iki eli belimdeydi. Ben kendimi geri cektikce o daha fazla bedenine deydiriyordu. En sonunda kendimi geri çektim.

Hoseok: Bebeğim akşam devam ederiz.

Odadan çıktım. Jin beni kapıda bekliyordu. Odamızın kapısında telefona bakıyordu.

Jin: Çıktığına sevindim. Hadi gidiyoruz.

Mina: Nereye?

Jin: Sen benimle gel.

O sırada Umudum (Hoseok) çıktı.

Hoseok: Nereye?

Jin: Boşver. Hadi Mina.

Hoseok: Nereye dedim!?

Endişelendiriyor beni bu konuşma. Hoseok un elinden tuttum. Ve dışarıya çıkarttım.

Mina: Kimseye bağırma ve beni kıskanma!

Hoseok: Benim olan şeylere sahip çıkarım. Ve o sana resmen asılıyor.

Mina: Karışma Hoseok lütfen.

Hoseok: Tamam. Gitmeden bana bi öpücük verir misin?

Yanağını öptüm. Ve Jin beni arabayla bilmediğim biyere götürdü. Deniz kenarına. Younie kendini atıyordu. Hoseok panik olmasın diye onu getirmesini istemedi. Jungkook Suga Jackie Socal de vardı.

Jackie: Abla gel lütfen.

Younie: Karışma sen! Ben ölücem.

Socal: Ya yeter gel buraya.

Younie nin ağzından:

Elimde bir bıçak vardı. Ve kendimi öldürmeye kararlıydim.

Suga: Herkes çekilsin! Jungkook la ben kalicam.

Mina: Kızım!

Younie: Uzak durun atarım kendimi!

Annem ağlıyordu. Jungkook sa bana öylece bakıyordu. Telefonuma mesaj geldi.

Kimden: Jungkook

Mesaj: Kendini benim için atacaksan aklından geçirme! Biliyorsun nolursa olsun seni seviyorum.

Suga: Mina şimdi sırası değil sadece ikimiz kalalim onu burdan almanın yolunu biliyorum. Sakinleş.

Sadece Suga ve Jungkook kalmıştı.

Suga: Lütfen yanımıza gel.

Younie: Asla! Ben ölmek istiyorum.

Jungkook: Younie bizi seviyorsan yapma.

O sırada babam geldi.

Hoseok: Younie kendini atacak mısın?

Younie: Sen karışma! Sen benim babam değilsin!!

Babamın yüreğinin burkuldugunu anladım. Çünkü benim de olmuştu. Kendimi vakit kaybetmeden öldürmeye çalıştım. Bıçağı sapladim ve aşağıya atladım. Ölmeden önce son kez Jungkook u gördüm.

~~~~~~

Doktor: Hasta iyi girebilirsiniz.

Jungkook: Younie!

Younie: *Yorgun bir sesle* Efendim?

Jungkook: Iyisin umarım.

Younie: Iyiyim. Ailem nerde?

Jungkook: Hani kendini bıçaklamadan önce dediğin kelime vardı ya o yüzden seninle kimse konuşmak istemedi.

Younie: Anladım.

Doktor: *İçeri girer* Geçmiş olsun. Bundan sonra tekerlekli sandalye kullanacaksınız.

Bunu söyledikten sonra ağladım. Şimdi gerçekten hayatım bitmişti. Ailemin beni istemediğini anladım. Gerçekten babam beni affetmiyecek. Jungkook beni sandalyeye bindirdi. Eve geldik. Kapıyı açtığımda babam ağlıyordu. Bana baktı ve iyice ağlamaya başladı. Eve girdim. Balkona geçtim babamla.

Hoseok: Kendini atarken söylediğin şey ciddi miydi?

Younie: Ciddi değildi babacığım. Neden hastaneye gelmedin?
Hoseok: Annen Jin le birlikte kaçmış. Ona üzüldüm. Gelmedim özür dilerim. Tekerlekli sandalye kullandığına çok üzüldüm kızım.

Younie: Önemli bişey değil baba. Senden seni canından kıymetli değil.

Jin: Ben geldim!

Hoseok: *Yakasından tutarak* Mina nerde lan *****.

Jin: Ne biliyim?

Hoseok: Nerde dedim!?

Mina: Evdeyim Hoseok yine ne var!

Hoseok: Ne? Özür karşim.

Mina: Jin le kavga etmeyi kes artık. Gel odaya gidiyoruz.

Bitti sizleri hep seveceğim!