5. Kedicik.

2K 160 320
                                    

Chat karşımda şaşkın gözleriyle bana bakıyordu. Olamaz olamaz olamaz... Chat senin o maskeme takılan elini alır ben ne yaparım biliyor musun! Sakinim...

Kıpırdamadan orada durmuş Chat'e bakıyordum. Görmüştü beni. Beni görmüştü. O beni mi görmüştü? Görmüş müydü beni o? Yüzündeki hayal kırıklığını görmeyi beklerken bir anda duraksayarak konuştu.

" L-leydim ben özür di-dilerim... Bilerek olmadı."

Leydim?

" Sorun değil."

Bir kaç saniye bekleyip mırıldandım sessizce.

" Hayal kırıklığını az çok tahmin edebiliyorum."

Chat bana afal afal baktı.

" Dalga mı geçiyorsunuz leydim?"

Yere diktiğim bakışlarımı yavaşça ona kaldırdım. Ne dediğimi anlamaya çalışır bir şekilde gözlerime bakıyordu.

" Y-yani ben bir hizmetçiyim sonuçta ve Ladybug'la alakam yok."

" Ama sen O'sun."

Chat gülümseyerek bi anda bana sarılınca donmuştum. Tüm vücudum kaskatı kesilmişti. Bir kaç saniye sonra kendime geldiğimde ben de kollarımı onun boynuna doladım ve gülümsedim.

" Artık kim olduğunu bildiğime göre Prenses, seni daha çok ziyaret edebileceğim."

Chat'ın sırıtışı üzerine gözlerimi devirdim ve yavaşça ondan ayrıldım. Yere eğildi ve maskeyi alıp lastiğini gerdi. Kafamdan geçirdikten sonra yüz kısmını oturttu. Tam lastiği de bırakacakken bi anda elinden kaydı ve şak. KAFAM!

" Ah, CHAT NAPIYORSUN!"

" Üzgünüm leydim! Canınız acıyor mu?!"

Ona "ay ken fak yu" bakışımı attım ve saraya doğru ilerledim hızlı adımlarla. Arkamdan koşup bana yetişti ve kolumu kavradı.

" Leydim nereye gidiyorsunuz?!"

" Odama."

" Ben de geliyim mi?"

Gözlerim ona kaydığında sırıtışını gördüm ve kafasına bi tane geçirdim.

" Hayır."

" O zaman akşam beni- yani Prens Adrien'la olan vardiyan bittiğinde gelirim."

Umutlu bakışlarını karşılık homurdandım.

" İyi gel."

Sonra yerinde zıplayarak saraya girdi ve gözden kayboldu. Balo bitti sanıyordum. Neyse daha fazla uğraşamayacağım.

Acele ederek odama çıktım ve gidip duş aldım. Duş alırken şarkı söyleyen umarım tek ben değilimdir... Yetimhanenin buz gibi suyundan sonra burada sıcak su cennette gibi hissettiriyordu. Havluyu vücuduma sarıp çıktığımda kapının üstündeki saate baktım. Nasıl bir duş aldıysam çalışma saatim bitmişti. Adrien da hiç sormadığına göre Chloé yüzünden depresyonda olmalıydı.

Üstümü giyinmeye başladım hızlıca. Tişörtü kafamdan geçirirken pencereden atlayan siyah şeyle tişörtü hızla aşağı çekip o şeyin üstüne atladım. Bir yandan yumruk atıyor bir yandan da tıslayarak anırıyordum.

" Sapık! Lanet! Pislik! Siyah! Hırsız! HİYAĞĞH!"

Son attığım sert yumruğu yakalamasıyla kapattığım gözlerimi açtım ve bunun Chat olduğunu anladım. Az önce Chat'ı dövmüştüm... Buradan herkese selamlar.

Command Lady |MariChat|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin