Önceki bölümden yorum yaparak söylüyorum sadece ama okunma sayım oldukça büyük bir çöküş yaşamış :')
Tm haklısınız ben olsam ben de beni terkederdim,
Neyse neyse,
Kalanları da kaybetmemek adına bölüm yazıyorum dıendoendowmpdms( düzenleyemedim hatam varsa yorumlarda düzeltirseniz sevinirim :* )
Bir de en sonda yazdıklarımı okumadan geçmeyin lütfen ilginizi çekebilir ~
İşte yb'niz ;
Ayaklarım yere değdiğinde derin bir nefes aldım. Nerede olduğumuza dair en ufak bir fikrim yoktu. Neden buraya geldiğimizi çıkarmaya çalışırken etrafı inceledim.
Bir... Çatı katı?
" Neredeyiz?"
Lila yanımda durmuş etrafı süzüyordu. Nefes nefese kalmıştı ve oldukça bitkin görünüyordu. Muhtemelen beni buraya kadar taşıyacak diye kendine bin bir türlü işkence yapmıştı. Elindeki flütün ne kadar yardımcı olduğunu da bilemem gerçi.
" Bilmiyorum..."
Bilmiyor muydu? Nasıl yani?
" Bizi buraya sen getirmedin mi?"
Camı işaret etti.
" Şehir merkezine yakınız, öylesine bir eve girdim ehe..." Elini saçlarına daldırıp suçlu suçlu gülümsedi.
Tanımadığımız birinin çatı katındayız aman ne hoş.
" Pekâlâ, nereye gideceğiz sorusu belki de daha mantıklı olacaktır..." Karnımdan gelen gurultuyla gözlerim irileşti. Şimdi sırası mıydı be mide!?
" Bence biraz atıştıracak kadar vaktimiz var." Açılan kapağı açtı yerdeki. Merdiven türü bir şey aşağı uzanıyordu. " Sence evin sahibi nazik biri midir?"
Ne biliyim ben!?
" Bilmiyorum ama gitsek daha mantıklı değ-"
" Aynen açlıktan ölelim bence de." Merdivenden inerken gittikçe azalan sesine karşı gözlerimi devirdim.
Garip bir şekilde bu çatı katı tanıdık gelmişti. Tabi her yer toz duman kireç içindeydi ama burayı biliyor gibiydim.
Lila'yı durdurmak için peşinden merdivenlere yöneldiğimde o çoktan alt kata inmiş bir haltlar çevirmeye başlamıştı bile. Odalara tek tek girip çıkarken sinirlendim ve kolunu yakaladım. Burası bizim evimiz değildi işte KFC'ye falan gitsek olmuyor muydu?
" Öhm.."
Aramızdaki direnişi bir odadan çıkan yaşlı adam bölmüştü. Gözlerinde bir parıltı vardı ve bizi inceliyordu. Lila'nın üzerinde hala tilki kostümü olduğundan ne kadar ciddiye aldığından emin değildim.
" Buraya gelmenizi beklemiyordum..." Bakışları beni bulduğundan içimden bir titreme geçti.
Ne demek istiyordu? Adamın evine zorla girdik gibi bir şeydi sonuçta. Yani evet buraya gelmemizi beklememesi normaldi ama insan bir ' OHA LAN EVİMDE NAPIYONUZ' ya da ' HIRSIZ VARĞ' der değil mi?
" Beni izleyin." Peşinden bir odaya girmiştik ve karnım guruldamıştı. Bazen oldukça utanç verici oluyor...
" Noodle var isterseniz?" Bizi masaya yönlendirdi ve bir tencereyi karıştırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Command Lady |MariChat|
FanfictionMarinette; ailesi ölünce gitmek zorunda kaldığı hizmetçi yetiştiren yetimhaneden, Kral Gabriel'ın onu oğlunun özel hizmetçisi olarak almasıyla kurtulmuştu. Ama bu bi kurtuluş mu yoksa daha kötüye iniş mi bilmiyordu. Adrien'in huysuz tavırları onu bu...