6. Gül.

2K 163 176
                                    



" Bugün sende bir değişiklik mi var?"

" Hayır ley- ağh!"

Kafamı arkaya çevirince eliyle bacağının cep kısmını tuttuğunu gördüm. Sonraysa öksürüp ciddi ifadesine döndü tekrar Adrien. Bir garip davranıyordu. Acaba bir şey mi olmuştu? Daha samimi geliyordu.

" Hadi yürü."

Söylediği şey ile gözlerimi devirip arkamı döndüm ve odanın kapısını açıp geçmesini bekledim. Yine aynı Adrien'dı.

Kapıdan çıkıp koridorda ilerlemeye başlamıştı. Bi anda durup sağ tarafına bakmaya başlayınca ben de yanına gittim ve onun baktığı yere çevirdim kafamı. Ama tekrar dönmüştü. Bir şey olmadığını farkedince bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Göz göze gelmiştik. Hala ilerlemiyordu ve bakmaya devam ediyordu. Ben tek kaşımı kaldırınca kafasını iki yana sallayıp kendine geldi ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Bir gariplik vardı cidden... Bakışlarında bile. Sanki artık bana bir yabancıymışım gibi bakmıyordu.

Peşinden koşarak yetiştim büyük adımlarına karşın. Sarayın koridorlarını hızla geçtik. Bahçeye vardığımızda yürümeye başladık. Oldukça büyük bir bahçeydi. Tek tük ağaçlar ve patikalar vardı. Gökyüzüyse bugün masmaviydi. Hizmetçi elbisemi düzelttim. O ilerdeki gülleri izlerken ben de bir ağacın altına oturup gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra açtığımda Adrien yoktu. Gözlerim dehşetle açıldı. Hemen ayağa kalkıp etrafıma bakındım.

" Adrien?"

Ses gelmeyince bahçede dolaşmaya başladım. Ama hiç bir yerde yoktu. Yaklaşık yarım saat boyunca bahçede onu aradıktan sonra saraya girdim ve koşarak Adrien'in odasına daldım. Yatağında yatıyordu. Tek gözünü açıp bana baktı. Deminkine kıyasla daha soğuk görünüyordu.

" Kapı tıklatmak diye bir şey duymadın mı?"

Kaşlarım çatıldı.

" Bir saattir seni arıyorum!?"

" Banane?"

" Niye haber vermeden kayboluyorsun!"

Sinirlendiğimi hissediyordum.

" Uyuyordun."

Alayla söylediği şey üzerine kapıya yaslanıp gözlerimi kapattım ve derin derin nefes aldım. Bu çocuk sinirimi fazlasıyla bozuyordu.

Önlüğümün ön gözündeki kıpırtıyla bakışlarım aşağı kaydı. Bu Tikki'ydi. Bir sorun mu vardı?

" Tuvalete gidiyorum."

Cevap gelmeyince odadaki tuvalete girdim ve kapıyı kilitleyip Tikki'yi çıkardım cebimden.

" Marinette, Adrien'ın odasında bir enerji var. Çok tanıdık. Bu şeyin kaynağını bulman gerekiyor."

Anlamaya çalışır bir şekilde ona bakıyordum. Adrien'in odasında neden olsundu ki hem?

" Ne enerjisi?"

" Bilmiyorum..."

" Nasıl bulacağım peki?"

" Bulduğunda anlarız zaten."

" Ama Adrien odadayken yapamayız."

Tikki de onaylarcasına kafasını sallayınca onun odada olmadığı bir anı kollamam gerektiğini biliyordum. Tikki'yi tekrar cebime koyup tuvaletten çıktım.

" Kitap oku."

Yine mi... Masanın üstündeki kitabı aldım ve yatağın ucuna oturdum. Bu seferki masal Hansel ve Gretel'indi. Bir süre okuduktan sonra başımı kaldırdım.

Command Lady |MariChat|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin