Bayan Emma hoş bir kadına benziyordu. Oğluyla pek birbirlerine benzemiyorlardı, muhtemelen babasına çekmişti Eric. Bayan Emma'nınsa bana kimi andırdığını hala çıkaramamıştım. Daha fazla uzatmaya da gerek duymadan evden çıkmıştım. Eric ise bir daha gelmem için yalvarınca onaylamıştım ve söz verdirtmişti bana. Sanırım buraya tekrar geleceğim...
Saraya adımımı attığım anda kafasını benden tarafa çeviren hizmetçiyle durmuştum. Kız bana dehşetle bakarken çığırınmaya başladı. Galiba kulaklarımı kanatmaya çalışıyor...
" MARİNETTE'İ BULDUM! ONU BULDUM! BURADA!"
Bir köşeyi koşarak dönen Nino bana kocaman açılmış fıldır fıldır dönen gözleriyle baktı ve nerede olduğumu saptamışçasına üstüme koştu. Bir anda üstüme atlar gibi omuzlarıma yapıştığında geçirdiğim sarsıntı tarif edilemez yaşanırdı.
" NEREDESİN SEN! SAATLERDİR SENİ ARIYORUZ PRENS ÇILDIRDI! SENİ BULAMAYINCA BİZİ DE DELİRTTİ! SONRA O DA KAYBOLDU ORTALIKTAN SENİ BULACAM DİYE! ÇIKTI SARAYDAN GİTTİ PRENS MRENS YOK SARAYDA KRALA NE DİYECEZ BİZ! SEN NEREDESİN ASIL! KONU NEREYE GELDİ BAK! ÖLÜYORDUK SENİN YÜZÜNDEN!"
Sakin Nino. Sakin.
" Buradayım ya işte! Bıraksana omzumu!!"
Benim de az önceki temizlikçi kız gibi çığırınmamla ellerini çekip kulaklarını kapamıştı.
" Prens Adrien'ı nasıl bulacağız peki!?"
" Gelir birazdan."
Direk merdivenlere yöneldiğimde sesini duydum.
" Dostum sarayda kıyamet yaşandı bildiğin."
Dostum mu? Nino'ya döndüğümde elleriyle ağzını kapattı. Anlaşılan normal lehçesi böyleydi ama sarayda çalıştığı için daha nazik konuşmaya çalışıyordu.
" Üzgünüm ben-"
" Sorun değil benim için."
Derin bir nefes aldığında tekrar merdivenleri çıkmaya başlamıştım. Ama bu sefer de beni durduran şey birine çarpıp merdivenlerden yuvarlanmam olmuştu... Durdurmakla kalmamış bildiğin yere uçurmuştu.
" Marinette! Neredesin kızım sen!"
Kafamı kaldırınca bunun Alya olduğunu gördüm. Merdivenlerden nasıl iniyorsa artık, beni aşağı fırlatmıştı.
" Merdivenin başındayım sayende Alya."
Homurdanmam üzerine gözlerini devirip kolumdan tuttu ve çekip ayağa kaldırdı beni. Ben ona "krdş sn npysn" bakışlarımdan atarken o bana "ne bok yedin" bakışını atıyoru. Hoş daha tanışalı çok olmamasına rağmen bakışlarla anlaşabiliyorduk.
" Gel mutfağa gidelim. Her şeyi anlatıyorsun!"
Beni sürüklercesine merdivenlerden çıkarıp sola döndüğünde bugün daha ne kadar fantezi yaşayabileceğimi düşünüyordum. Hayır yani, kaybolduysam sana ne Adrien? Benim saraydan iki günü geçmeyecek şekilde uzaklaşma şansım var acil bir durum çıktığında. Ne istiyorsun sen yani!?
" Anne Marinette'i bulduk!"
" Marinette! İyi misin! Aman tanrım!"
Marlena'nın tepkilerine karşı gülümserken o gelip bana sarılmıştı. Sarılışına karşılık verirken hafifçe sırtını sıvazladım.
" Aç mısın!? Bir şeyin yok değil mi?!!"
" Hayır hayır iyiyim ben..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Command Lady |MariChat|
FanfictionMarinette; ailesi ölünce gitmek zorunda kaldığı hizmetçi yetiştiren yetimhaneden, Kral Gabriel'ın onu oğlunun özel hizmetçisi olarak almasıyla kurtulmuştu. Ama bu bi kurtuluş mu yoksa daha kötüye iniş mi bilmiyordu. Adrien'in huysuz tavırları onu bu...