9. Taçsız Prenses.

1.9K 144 227
                                    

Şimdi; Öhöm öhöm.

Bahanem yok hsjsbjsjsjsjsjah -bakın ama dürüstüm, affedin-

Ders falan çalıştım ve boş zamanlarımda da manga okudum ._. -çalışkanım affedin-

Bunun nedeni daha çok kurguyu düzenlemek ve fikir bulmak içindi. Ama işe yaradı sanırım. Aklımdaki kurgu daha güzel bir şekil aldı. -sizin için yaptım affedin-

Şunu söylemek isterim ki olaylar daha yeni başlıyor.. Yani şimdiye kadar yazdığım çoğu şey küçük olaylardı ve ana fikire ulaşmayı sağlayacaklar. Baştan söylüyorum, SPOİ VERMEM. -yazacak bi şey bulamadım ama affedin -

Uzun zamandır yazmadığım için okuyucum kalıp kalmadığından şüpheliyim gerçi kdkskdjsjdjsjdjsjs -Bakın kendime acıyorum, affedin-

Yakında 1k olacağız gibi görünüyor. :)

Neyse neyse,

Çok uzattım.

İYİ OKUMALAR~



O an aklımdan geçen ilk şeyi yaptım. Çantama uzanıp küpelerimi çıkardım. Kulak deliğimi bir türlü bulamadığım için tabi aynanın karşısına geçmem gerekti. Diğer küpeyi de taktığım gibi karşımda Tikki belirmişti.

" Marinette! Döneceğini biliyo-"

" Tikki benekler!"

Bir şey demesine izin veremezdim zaten. Nasıl açıklayacağımı henüz düşünmemiştim çünkü...

Kelebek dolu kavanozun kapağını açtım. Akumaları arındırdıktan sonra derin bir soluk aldım. Adrien'ı bekleyip sormalı mıydım? Bunların neden onda olduğunu yani.

Yavaş adımlarla yatağa ilerleyip oturdum ve yoyomla oynamaya başladım stresten. Olaylar çok fazla karışmıştı. Ama hepsi birbiriyle bağlantılı gibi hissediyordum nedense..

Kapının açılma sesini duyduğumda kafamı hızla o tarafa çevirdim. Adrien gelmişti. Ayrıca şaşırmış gibiydi.

" Üzgünüm Prens Adrien, odanıza izinsiz girmek istemezdim ama sizinle bir şey konuşmam gerek.."

Fazla mı resmi oldu?

" T-tabi?"

Şaşkınlığını üstünden zar zor atarken o odaya girdiğinde üstünden fırladığım yatağı işaret etti.

" Oturabilirsin."

Halden hale girerken ben de tek çare yatağa oturdum. O da masanın kenarındaki sandalyeye oturmuştu.

" Öncelikle.. Bunu yaptığım için de üzgünüm ama.."

Dışarı çıkmak için cama kafa atan kelebekleri işaret ettim. Salak kelebekler.

" Bunların sizin kasanızda ne işi vardı?"

Yine halden hale giriyordu. Elleriyle garip bir şeyler yapıp açıklamaya çalıştığında ise tek yapabildiğim ona uzaylı görmüş masum köylü gibi bakmaktı...

" Y-Yani o-onları ba-na... Iıı... CHAT NOİR VERDİ!"

Aniden bağırması ile yere düşmüştüm. Bir şu yatakta duramadım!

Ona seni parçalarım bakışı attım. Ne de olsa şu an hizmetçisi değildim. Ehe-ehe.

Elleriyle ağzını kapatırken yerden destek alıp ayağı kalktım ve üstümü silkeleyip tekrar oturdum. Şu günü bi' atlatalım..

Command Lady |MariChat|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin