Kolumdaki acıyla kafamı kaldırıp kulaklığımı çıkardım şarkının en güzel yerinde bu bana yapılmaz ki ama…
"Hoca dik dik sana bakıyor" dedi Ceren sessizce.
Dersteydik farkındayım ama hoca zaten işe yarar bir şey anlatmıyordu ayrıca yeni kulaklık almıştım ve müzik dinlemeyi çok özlemiştim. Hocaya baktığımda kafamı kaldırdığım için mutlu olmuştu ve 'dersi dinle' der gibi bana bakıyordu.
Oturduğum yerde dikleştim ve hocayı dinlemeye başladım. O her zaman ki sohbet ederek ders anlatmak iyidir yoluyla sınıftakilerle diyalog kurmaya çalışıyordu.
Konuyu nasıl buraya getirdi anlamamıştım ama
"Ailelerde kavgayı sürekli erkekler uzatır. Anlamazlar bu yüzden şiddete başvururlar" dedi birden.
Bu aralar annemle aram hiç iyi değildi Ah! Kimi kandırıyorum ki hiçbir zaman annemle aram iyi olmamıştı. Sana sürekli "Senden nefret ediyorum" diye bağıran biriyle nasıl anlaşırsın ki zaten. Cidden bunu sinirinden söylemiyordu ya da dalga falan geçmek içinde söylemiyordu her gün belirli saatlerde bu lafı duyuyordum.
"Sende bir şeyler söylemek ister misin Beril?" dedi hoca bana bakarak.
Cidden yanlış kişiye sormuştu onun yanında olacağımı düşünüyordu çünkü hocalar genelde haklı olurlardı ve bende onların yanında olurdum.
"Size katılmıyorum hocam. Çünkü genelde uzatan kadınlar sakinliğini koruyan erkekler olur. Bu erkeklere şiddet kullanma hakkı vermez ama kadınlara da konun üstünde durup sakin adamı çıldırtma hakkı vermez" dedim.
Sınıftan uğultular yükselmeye başlamıştı herkes şaşkındı hoca gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu
Ne? hoca sordu bende cevap verdim.
Hoca durumu kurtarmaya çalışır bir şekilde "Kızlar hep babalarına aşık olur zaten neyse derse dönelim." diyerek sınıfı susturmaya çalıştı ve yerine oturdu.
Ceren bile bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Çünkü benim için notlarım önemliydi. İnek olduğum için falan değil sırf hayatta değer verdiğim üç insandan biri olan babamla aramın bozulmaması için notlarımın iyi olması gerekiyordu bu aralar notlarım fena halde düşmüştü yükseltmek için sözlü notuna ihtiyacım vardı ve bu hoca ona karşı geldiğim için cesaretten not veren hocalardan değil tam tersi düşüncelerimizi söylediğimizde not kıran hocalardandı.
Herkesin bana pörtlemiş gözlerle bakmasına aldırmayıp kulaklığı takıp uyumaya devam ettim.
Öğle arasında yapacak başka bir şeyim olmadığı için oyalana oyalana yemek yedim.
Bu gün Okan yoktu ve ben onu üç gündür görmemiştim. Dün aradı ve geleceğini söyledi ama bu gün yoktu. Kötü bir şey olmamıştır olsaydı haberimiz olurdu diye düşünürken Ceren dışarı çağırdı. Neden bilmiyorum ama bu gün hiç havamda değildim. Onlara gelmeyeceğimi söyleyip yemeğimle oyalanmaya devam ettim….
Okul bugün çok sıkıcı ve saçmaydı cidden bu hocalara ne olmuştu böyle hiç mi kötü hissettiğim bir gün olamaz. Kafamı ne zaman sıraya koyup uyumaya çalışsam
'kaldırın kafalarınızı da sinirimi bozmayın'
gibi garip şeyler söyleyip uykumu bölmüşlerdi.
Somurtarak düşünürken otobüsümün geldiğini fark ettim. Şarkının gazına gelen iç sesimi susturup otobüse bindim. Cebime elimi attığımda kartı bulamadım.
Öbür cebim yok, pantolonumun cepleri yok, çantamda da yok.
"Lanet olsun nerde bu kart" diye mırıldanırken şoför "Kızım artık basacak mısın kartını?" diye söylendi. "Bi bulabilsem amca" deyip oflayıp puflarken güzel cidden güzel bir el bi kart bastı ve güzel, nazik ve çekici bir erkek sesi "Ben bastım onun yerine" dedi.
Kafamı kaldırıp bakınca her zaman soğuk bakan gözler ve buz gibi yüzü bana sıcak sıcak bakarken ve tebessüm ederken bulmuştum.
Sanki anlamadığı bişeymişim gibi kaşlarını çatıp "Bana neden öyle bakıyorsun?" diye sordu.
Nasıl baktığımın farkında bile değildim ayrıca nefes almadığımı yeni fark etmiştim ve ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.
"Te-teşekkür ederim" diye kekeleyerek konuşurken bu seferde cüzdanımı aramaya başladım.
Zaten ayakta durmak zordu…
Cüzdanımı bulup ona parayı uzattığımda "Şaka yapıyorsun" dedi ne alaka şimdi kartın parasını veriyordum.
"Şaka yapacak bir şey olduğunu düşünmüyorum ayrıca eğer parayı almazsan kendimi kötü hissederim" dedim ne saçmalıyordum ben heyecanlandığımda ve ne yapacağımı bilmediğimde konuşmamam gerektiğini kendime sürekli hatırlatmam gerekiyordu.
"Koy şunu cebine. Kartını unutmuş olabilirsin bir gün ben unuttuğumda aynı kıyağı sende bana yaparsın ödeşiriz ama o parayı almıyorum." dedi.
Ah hadi ama bunda uzatacak ne vardı ki. Otobüstekiler bana bakarken konuyu daha fazla uzatmamak için parayı cebime koydum ve "Teşekkürler" dedim….
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Sorunlu
Teen FictionKoyu mavi parıl parıl gözler var, uzun boy var, siyah parıl parıl saçlar var, mükemmel bir gülüş var, yani kısacası insan baktığında bir daha bakası geliyor. Bu şanslı doğmak değil de nedir???