"Nası yani???" amcamın telefondaki şaşkın sesi beni kendime getirdi.
Gerçekten nası yaniiii???
Ben bi tatil için her yaz gidebileceğimiz bir tatil için Foks'u bir hafta daha görmemeye katlanacaktım...
Derin bir nefes alıp kendime bunu sırf Ceren'in üzülmemesi için yapacağımı hatırlattıktan sonra "Duydun amca Foks'u bu hafta bize getirmeni istemiyorum" dedim.
Telefondan birkaç dakika ses gelmemesi üzerine "Amca çok özür dilerim ama ne olur biraz daha idare edemez misin?? Bir haftacık" diyebildim.
Sanırım o tatile gittiğime pişman olacak ve keşke şuan bunu yapmasaydım diyecektim ama işte ben böyleydim...
Başkaları için her haltı yerdim ama konu kendi iyiliğime gelince bir kere düşünmezdim. Yaptığım şey beni ne kadar sıkacak olursa olsun, ne kadar pişman olacak olursam olayım değer verdiğim kişiler iyiyse ben nasıl olsa idare ederdim...
Bu huyumdan kurtulmalıyım diye düşünürken amcam anlayışlı ses tonuyla "Annen falan mı sorun çıkardı??? Yoksa daha bu hafta aradın ve Foks'u çok özlediğini söyledin. Ne oldu ki şimdi?" diye sordu.
"Hayır amca saçmalama annemin bir şey falan dediği yok. Sadece haftaya bir yere gitmem gerek ama Foks'u oraya götürebileceğimi sanmıyorum" dedim.
Foks bana arkadaşlık edeli 2 yıl olmuştu ama sanki ben onu doğar doğmaz kendime arkadaş seçmiş gibiydim. Herkes bana daha 2-3 ayda bıkarsın sen demişti ama annem izin verse ben her an onun yanında olur her an onu sever her an onu beslerdim.
"Bahanelere başladın Beril." Amcam böyle deyince içimden sanki bir parça koptu...
Bir köpek almam için beni gaza getiren amcam şimdi onu başımdan savdığımı sanıyordu.
"Tabi ki de bahane falan değil amca saçmalama sadece okul bir tatil düzenliyor ve katılmak istiyorum. Aslında istemiyorum ama arkadaşlarımı yalnız bırakmakta istemiyorum. Foks'u oraya götürmenin bir yolu olsa inan bana götürürdüm ama tam üç saattir bunu düşünüyorum ama bulamadım" dedim.
Çok hızlı konuştum sanırım, inşallah anlamıştır diye umarken amacam " Hangi otelde kalıcaksınız" dedi.
Acaba ne yapabilir ki diye düşünüreken aklıma amcamın kaldığı oteller geldi. Bazı otellerde evcil hayvanların kalabileceği yerler vardi ve amcam Foks için bu otalleri tercih ederdi.
Hemen heyecanla "Tabi yaaaa. Foks'u da götürebilirim" dedim.
Sesim fazla çıkmış olacak ki sınıfta yemek yiyenler bana dönüp iyi olduğuma emin olduktan sonra yemeğe geri döndüler.
Sesimi ayarlamaya çalışarak "Benim için bizim otelde Foks'un kalabileceği bir yer varmıymış bakabilir misin amca ??" diye heyecanla sorduğumda sesimi ayarlayamadığımı fark ettim.
Amcam rahatlamış bir tonda -sanırım bu rahatlama benim Foks'dan vazgeçmediğimi anladığı içindi- "Tabi ki bakarım bana otelin adını mesaj at yeter. Ben sonuca göre seni çıkışta ararım" dedi. Hemen amcama güle güle deyip telefonu kapattım. Amcama gideceğimiz otelin adını ve annemden izin alınca onu arayacağımı bildiren bir mesaj attıktan sonra kulaklarıma kadar yayılan gülümsememle dışarı çıktım.
Okanlar her zamanki gibi baketbol oynuyorlardı, Cerenler yemeklerini yemiş okulun etrafında turluyorlardı. Bende kantine gidip bir simit aldıktan sonra sınıfa doğru ilerlemeye başladım.
Aniden kolumda bir acı hissettim. Tam çığlık atacakken bir el ağzımı kapatıp beni sürüklemeye başladı. Kantinin çevresinde pek kişi olmadığından bizi gören olmamıştı ve zaten beni okulun arka kapısından sürüklediği için bizi gören birilerinin olma ihtimali hiç yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Sorunlu
Fiksi RemajaKoyu mavi parıl parıl gözler var, uzun boy var, siyah parıl parıl saçlar var, mükemmel bir gülüş var, yani kısacası insan baktığında bir daha bakası geliyor. Bu şanslı doğmak değil de nedir???