Bir zamandan sonra yıkılıyor insan. Anlatamadığı herşeyi içine atarken bir müddet sonrasında dahada beter oluyor. Sessizce ağlamayı öğreniyor insan, ve onun verdiği acıyı. Boğazın düğümlenir yutkunamazsın, gözyaşların ardı ardına kesilmeden akmaya devam eder. İnsanın en kötü hissettiği an buydu zaten, kimse beceremez yalnız kalmayı. Çünkü dayanamaz insan, tek başına verdiği tüm mücadeleleri birden kaybeder. Kimseye anlatamaz, sarılıp ağlayamaz. Duvarlarla konuşur onlara anlatır derdini, sonra sessizce ağlayarak huzursuz uykusuna döner. Uykusunda bile huzur alamaz mı insan? Öyleymiş işte. Ve o defalarca kez kırılmıştır, kırmayada devam ediyorlardır. Sahi, insan insanın ne zaman düşmanı oldu ki?
~
-"Ben ölsem naparsın?"
+"Başında beklerim, sen karanlıktan korkarsın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuz Kadın
Teen FictionŞu an cehennemin o ateşinden başka bir sonum olmadığını biliyordum. Yaşamak yerine ölümü seçmiştim ben ve bedeli ağır olacaktı. Yaşam beni buraya sürükleyen şeydi, bense artık dayanamamıştım. Anlıyordum artık, ölümün benim kurtuluşum cehennemin ise...