SELAM BİR GÜNDE İKİ BÖLÜM. Diğerini okumadıysanız onu okuyun öyle gelin :d
Honey: Üzgünüm gelemiyorum. İki veletle bisiklet sürmekten daha önemli işlerim var.
Chang: Neden böyle söylüyorsun Jooheon? Arkadaşız sanıyordum.
Honey: Arkadaş mı? Tanrım... Seninle sadece güzel kıçın için ilgileniyordum. Fakat fazla masumsun ve bu midemi bulandırmaya başladı.
Chang: Sana inanamıyorum... Çok iyi bir oyuncusun. Böyle düşündüğün aklımın ucundan bile geçmezdi.
Honey: Ama geçti işte. Şimdi o masumluğunu alıp bisikletinin selesine yerleştir ve mutlu bir yaşam sürmeye devam et.
Chang: Nasıl böyle söylersin?! Sana değer verdim. Sırf mutlu ol diye Tanrı'ya senin için dua ettim. Hak etmiyormuşsun. Lütfen bana daha fazla yazma orospu çocuğu. Yoksa fena olur.
Honey: Nedenmiş? Gözyaşlarınla mı döversin beni? Komiksin velet. Mesaj gönderilemedi.
Changkyunun canı yanmıştı. Kihyun'a tek gitmesini belirten bir mesaj gönderdikten sonra merdivende oturmaya devam etti. Bacaklarına kollarını sardı ve dizlerine kafasını gömerek hıçkırık sesini bastırmaya çalıştı. Nasıl inanmıştı ki birinin ona değer verdiğine? Onu daha önce görmeyen biri ona değer veremezdi ki? Gözyaşlarını ceketine silerek kalktı ve merdivenleri çıktı. Ondan nefret ediyordu. Kendisiyle oynadığı için ondan nefret ediyordu. Ona inandığını için kendinden nefret ediyordu. Ağlamak istemiyordu. Fakat uzun süredir onunla konuşuyorlardı. Neredeyse aylardır arkadaşlardı. Yani o öyle sanmıştı...
Tekrar hıçkırmaya başladığında sırtını kapıya dayadı ve bu sefer kendini tutamadı. Ağlamak istemiyordu fakat kendini tutamıyordu.
Bir kapı sesi duyunca gözyaşlarını sildi ve başını kaldırdı.
"SoHyun-shi?"
"N-neden ağlıyorsun Changkyun-shi?"
"B-ben... Ben tam bir gerizekalıyım."
"Hayır Changkyun. Sen geri zekalı falan değilsin. Hatta fazlasıyla akıllı olduğunu garanti edebilirim. Sorun ne?"
"Ben b-birine çok-k değer verdim. Ama d-değmezmiş."
"Changkyun-ah... İçeri geçelim de öyle konuşalım olur mu? Bütün apartman bizi dinliyor. Benim evime gidelim mi?"
Başını sağa sola salladı Kyun. Cebinden anahtarını çıkarıp kıza uzattı ve merdivene oturdu. Sessiz sessiz döktü yaşları. Genç kız kapıyı açınca ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Daha sonra odasına yöneldi. Genç kız da peşindeydi. Odasının penceresinden karşı binaya baktı. Perdeleri çekilmişti. Renkli perdeler o an ona öyle boğucu geldi ki evine gidip o perdeleri oradan sökmek istedi.
"Orada oturuyor." dedi. Boğazına bir yumru oturdu. "Tam orada..."
"Otur Changkyun. Sakince anlat. Ne oldu?"
Gözyaşlarını sildi ve derin derin soluklandı. Yeterince sakinleşince anlatmaya başladı.
"Jooheon hyung. Onunla arkadaş olduğumu düşünüyordum ve ona değer veriyordum. Sanal bir arkadaşa ne kadar değer verilebilirse artık... Onun tam karşımda yaşadığı öğrenince onu bisiklet sürmeye çağırdım. Onunla yüzyüze tanışmak istedim. Tek istediğim buydu... Ve... bana söylediklerine bak!" Sonlara doğru gözyaşlarını daha fazla dizginleyememişti. Telefonunu çıkarıp mesajları gösterdi.
"Ah Tanrım... Nasıl bir insan böyle bir şey yapar?! Mesajlara bakınca gayet iyi görünüyor ama son söyledikleri... Ona gününü göstermek istiyorum."
Changkyun sessizce ağlamaya devam etti. SoHyun ona sarılıp sırtını sıvazladı. Gerçekten onun böyle üzülmesine dayanamamıştı. Jooheon denen herifin canını yakmak istiyordu. Ve o sırada bir şey oldu...
"Changkyun-ah..." Diye fısıldadı kulağına. "O senin canını yaktı. Sen de onunkini yakmak istemez misin?"
Changkyun geri çekilip SoHyun'a baktı. Neyi kastediyordu? Nasıl onun canını yakabilirdi ki? Fakat birden... Sohyun şehvetli bir sırıtışla Changkyun'un üzerine gitmeye başladı. Changkyun geri gittikçe o daha çok yaklaşıyordu. Daha sonra dudaklarına yaklaştı. Bunun geri dönüşü yoktu.
Bölümü yazmadan önce arkadaşlarımla kavga ettim yani bu yüzden böyle oldu bu bölüm. Kötü olduysa kusura bakmayın. (´ー`)
Soru: Tarafınızı seçin.
#TeamSemeChangkyun
#TeamSemeJooheon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hello Neighbor?//joo-kyun✔
Short Story•Tamamlandı• Yeni taşındığı evindeyken pencereden gördüğü genç, bir oyun karakterini anımsattı ona. Hayatına dahil olacağını nereden bilebilirdi? °Lee Jooheon+Im Changkyun° Texting+Düz yazı Kısa hikaye #383 Kısa hikaye #348 Kısa hikaye #345 Kısa hik...