9. BÖLÜM

37K 866 86
                                    

"Merhabalar, Aslında  öyküyü bölüp konuşmak, yorumlar yapmak hiç âdetim degil Bütünlüğü bozduğu için hiç de hoşlanmıyorum bundan ama bu defa biraz farklı... Bu bölümü çok uzun süredir bekleyen sevgili Seda'yı anmadan geçmek olmayacaktı :) O nedenle ithaf yeterli gelmedi yalnizca "SEDACIĞIM , BUYUR! "demek istedim. Umarım beğenirsiniz."

Zeynep, ağzından kaçırdığı cümleyi Kerem’in kaçırmayacağının farkındadır aslında ama yine de onun üstüne gelmemesini ummuştur. Yalan söylemeyi beceremediğinden üstelerse daha da saçmalayacağından emindir. Masadan alelacele kaçması da ondandır. Ama tahmin ettiği gibi Kerem’in konuyu kapamaya niyeti yoktur. Onun kollarının arasında kapana kısılmıştır. Ya saçma sapan bir açıklama yapacak ya da salağa yatacaktır. Ama her ikisini de yapamaz Zeynep… 

Üçüncü bir “ya” vardır aslında…Zeynep, mantığının sesine tıkar kulaklarını ve yüreğinden gelen üçüncü “ ya” yı uygular. 

Hafifçe yükselir parmaklarının ucunda ve dudaklarını, Kerem’in dudaklarına değirir. Kerem, beklemediği anda gelen bu öpücüğe anında tepki verir. Sanki çok çok uzun zamandır bunu bekliyormuşçasına aralanır dudakları. Bir eliyle Zeynep’i belinden çekip kendine yapıştırır ve öpüşmenin kontrolünü alır. Zeynep şimdi, dudaklarına yoğun bir baskı uygulayan, kararlı öpücükler konduran genç adama ayak uydurmaktadır. Aralanan dudaklarının ardından dilleri buluşur. Zeynep, iki elini de onun boynuna dolayarak Kerem’in başını iyice kendine çeker. Bir eli saçlarının arasında dolaşırken diğeri ensesini okşamaktadır.

Bir süre sonra Kerem kendini hafifçe çekerek ayrılır ve Zeynep’in gözlerinin içine bakar. Elleri hâlâ onun beline dolanmış hafifçe sırtını okşamaktadır. Gözleri, Zeynep’in gözlerinde ufak bir tereddüt ifadesi aramaktadır. Ama ona bakan kahverengi gözlerde sadece tutkuyu görür. Yeniden başını ona doğru eğip bu kez çok daha güvenle öper Zeynep’i.

Zeynep, düşünmeyi çoktan bir yana bırakmıştır. Sanki bir dejavu yaşamaktadır. Bu dudakların tadını, onu nasıl öpeceğini önsezileriyle bilmektedir Zeynep. Şimdi, sırtında gezinen elin ateş yakıcılığını ve Kerem’in dudaklarının aşina tadını hissetmektedir. Bir anda ayaklarının yerden kesildiğini hisseder. Kerem’in kucağındadır. Onu öpmeyi bırakmadan kucağına almıştır Kerem. Dudaklarına minik minik öpücükler kondurmakta ve Zeynep’in odasına doğru ilerlemektedir. Zeynep, kendini tamamen ona bırakmış, onun dokunuşları olmadan nefes bile alamayacakmış gibi hissetmektedir.

Kerem, Zeynep’i yatağın üstüne bırakır. Eliyle yüzüne düşen saçları okşayarak yeniden gözlerine bakar. Her adımda onun onaylamasına ihtiyacı var gibidir. Uzak duramayan ama reddedilmekten deli gibi korkan bir adamın tereddüdünü yaşamaktadır. Zeynep, sol elini uzatıp onun yanağını okşadığında beklediği onayı almıştır. Onun elini tutup avcunun içini öper.

Yavaşça üstüne eğilir. Kulağına “Sana dokunmak, seni öpmek zorundayım, Zeynep!” diye fısıldar. Zeynep’in cevabı belinden kalçalarına doğru inen bir okşama olur. Kerem’in dudakları geçtiği her yerde ateşten izler bırakarak Zeynep’in yüzünden boynuna doğru iner. Boynunda deli gibi atan damarın üzerinde gezinir. Zeynep’in inlemesini işitmesiyle kendi kontrolünün de kaybolduğunu fark eder. 

Dudakları boynunun her miliminde gezinmeyi sürdürürken eli de Zeynep’in omzundan göğsüne doğru inmiştir. Elbisenin kumaşı, Kerem’in dokunuşlarıyla sertleşen göğüs uçlarını saklayamaz. Boynundan göğsüne doğru inen dudaklar, elbisenin engeliyle karşılaşınca Kerem, bir eliyle fermuarı bulup indirir. Elinin tek bir hamlesiyle siyah elbiseyi çıkarıp yere atar.

BENİ Geceye TESLİM ETMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin