Bölüm doğal olarak Seda'ya gidiyor:)))) Okuyunca anlarsın canım, niye sana ithafın geldiğini:))))))
15 gün sonra
Düğün günü gelip çatmıştır. Kerem, öğleye doğru Barış ve Begüm’le Seda’yı almaya gitmiştir. Genç kız da kendisi gibi düğüne değil cenazeye gider gibi mutsuz ve donuktur. Kerem, çoktan düşünmeyi bir kenara bırakmış sadece yapılması gerekenleri yapan bir robota dönmüştür.
Büyük bir otelin havuz başında yapılacak düğün için hazırlıklar tamamlanmış, Kerem bir hafta öncesinden asistanına babasını aratıp düğünün detaylarıyla ilgili bilgi verdirmiştir. Onunla ofisinde yaptıkları görüşmeden sonra annesini de babasını da görmemiş, İstanbul’dan ayrılmak için hazırlıklar yaptıklarını Ufuk’tan öğrenmiştir. Düğünden hemen sonra onlar da Bodrum’a yerleşmek üzere yola çıkacaklardır.
Barış da Begüm de Kerem’in ne kadar mutsuz ve gergin olduğunu bildikleri için yanında olmakla birlikte hiç konuşmamayı tercih etmektedirler. Gelin arabasına sessizlik çökmüştür.
Gelin ve damadın hazırlanmaları için otelde daireler tutulmuştur. Begüm, Seda’nın hazırlanmasına yardım etmek için onunla gider. Genç kız, bugünkü mutsuzluğuna ve acısına şahit olmasınlar diye yanında hiçbir yakın arkadaşını istememiş ve utana sıkıla bunu Begüm’den rica etmiştir. Barış da Kerem’le onun için hazırlanan daireye gelir.
- Kerem, konuşmayayım konuşmayayım diyorum ama…
- Konuşma da zaten Barış!
- Ya, bu nasıl bir saçmalıktır? Dahası sen buna nasıl boyun eğiyorsun? Yani çok mu zor bu adamı susturmak? Niye teslim oldun öylece, anlamıyorum ki?
- Barış bu iş benden başkalarına da bulaşıyor.
- Kime?
“Sana!” diye bağırmamak için kendini zor tutar Kerem. Öğrendiği ilk andan beri en büyük endişesi Barış’ın olup bitenlerden haberi olmasıdır. Kahramanı olarak gördüğü babasıyla ilgili hayallerinin yıkılması, bir kız kardeşi olduğunu öğrenmesi Barış’ı allak bullak edecektir. Kendi hayatındaki her şey zaten tepe taklak olmuşken bir de onun düzenini bozmaya gerek olmadığına karar vermiştir.
- Boş ver Barış! Eşeleme şu işi. Bitip gidiyor işte bu akşam!
- Nasıl bitip gidiyor, abicim ya? Asıl şimdi başlıyor. Böyle evlilik mi olur?
- Evlenmiyoruz ki biz sadece bir süre birlikte yaşamaya mecbur edildik hepsi o!
- Kerem, saçma sapan konuşma! Hayatını bitirdin oğlum! Sevdiğin kadını silip geçtin.
- İyi yanından bak, şirkete el koydum.
- Bozdurma lan, benim ağzımı! Sanki çok umrundaydı şirket?
- Barış, kapa bu konuyu! Bu da son uyarım!
- Tamam be, tamam! Ne hâlin varsa gör.
X XX
Can, havaalanında Yağmur’u karşılamak üzere beklemektedir. Az sonra gelen yolcu kapısından çıkar karısı. Sarılırlar.
- Hoş geldin hayatım.
- Merhaba, canım!
Arabaya doğru yürürken bir yandan da sohbet etmektedirler.
- Eee, anlat bakalım neler yaptınız?
