13. BÖLÜM

30.8K 799 105
                                    

Öykünün saçmalamaya başladığı noktada önerileri ve sihirlidokunuşları ile toparlayıp benden destesğini hiç esirgemeyen sevgili ZEYNEP'e teşekkürlerimle...

-Adı Kerem. Kerem Sayer! Babasıyla çalış…

-Kerem Sayer mi dedin?

-Evet, ne oldu ki?

-Tanıyor musun sen Can?

-Sayer Holding’in veliahtı Kerem Sayer…

-O kadarını bilemem. Babasının işi ama holding mi değil mi, ne bileyim?

-Tarif etsene sen şu adamı bana.

-Uzun boylu, kumral böyle kızıla dönük saçları var, yeşil gözlü…

-Aynen…

-Can sen tanıyor musun bu adamı diyorum.

-Tanıyorum, Yağmur! Tanıyorum.

-Tanıyor musun? Nerden tanıyorsun Can?

-Lisede aynı okulda okuduk biz bu adamla. Tanıyorum dediysem arkadaşım filan değil. Bir merhabamız vardı işte. 

-Haaa, arkadaşın sandım ben de…

-Arkadaşım olsa tanırsın Yağmur! Çok popüler bir tipti. Ama belalıydı biraz. Böyle astığı astık, kestiği kestik bir tip yani! Etrafında bir sürü yancısıyla gezerdi. Pek ortak yanımız yoktu anlayacağın.

Yağmur, işi şakaya vurur.

-Ha, yani o kızların gözdesiydi sen de onu kıskanan delikanlı.

-Onu niye kıskanayım karıcığım! Benim hayatımda sen vardın zaten. Ama kızların gözdesiydi doğru! Okul basketbol takımının kaptanı… Çapkın, yakışıklı adam işte!

Can’ın ağzından çıkan “Basketbol takımının kaptanı” sözü, Zeynep’in vücuduna iğne batmışçasına irkilmesine neden olur. O andan itibaren Can’ın söylediklerini dinlemez bile. Gözünün önünden bir film şeridi geçmeye başlar.

Lise yılları… Can ve Yağmur’un çıkmaya yeni başladıkları dönem… Canların okulunun basketbolda şampiyonluk maçı… Yağmur’un ısrarıyla maça gitmeleri… Can ve Yağmur yanında… Takım sahaya çıkarken tribünlerin avaz avaz “Ke-remmmmm, Ke- remmmm” tezahüratları… Tribünlere el sallayarak sahaya çıkan takımın kaptanı ve yıldız oyuncusu… Onun sayesinde kazanılan maç…Ve sonrası…

-Zeynep! Zeynep diyorum ya!

-Pardon Yağmur, dalmışım…

-Konuştuklarımızı dinlemedin değil mi?

-Ya valla dalmışım işte, kusura bakmayın!

Zeynep mutfaktan bir şey alma bahanesiyle masadan kalkar. Mutfağa gidince ellerini masaya dayar ve kendine gelmeye çalışır. Kerem’in ilk andan beri kendine yakın gelmesi, gözlerinin içine baktığında yaşadığı dejavu… hepsi ama hepsi şu an anlam kazanmıştır. 

“Ben de nasıl bu kadar çabuk âşık oldum bu adama diyordum. Allah’ım sen bize nasıl bir oyun hazırladın? Kerem olsa şimdi “kader” der yine ama bunun adı ne, ben bilmiyorum. Niye yollarımızı kesiştirip sonra ayrı yönlere gitmemizi istiyorsun? Allah’ım niyeeeeee?”

Yağmur, peşinden mutfağa gelmiştir. Zeynep’i görünce kaygılanır.

-İyi misin Zeynep, ne oldu?

BENİ Geceye TESLİM ETMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin