Yorumlarıyla bana detek çıkan @ayzeyne'ye teşekkür ederim. Bu bölüm ona gelsin:-)
Sabah erkenden kalktım bugün büyük gündü. Heyecanlıydım. Ama artık eskisi gibi değildim. Artık duygularımı gizleyebiliyordum.Hemen kalktım ve kısa bir duş aldım. Yine olabilecek en kısa sürede saçlarımı kuruttum. Hakikaten kuaförün dediği gibi olmuştu ve saçlarım yıkandıkça buklelerim daha düzgün hale geliyordu. Dolabıma girdim-dolap oda şeklindeydi- . Okulumuz sıradan liselerden değildi. Yani forma sistemi yoktu. Serbest giyiniyorduk.
Hava odukça sıcaktı. Siyah kısa şortumu giyip , üzerine de beyaz-pembe " love victoria's secret " yazılı ince askılı tişörtümü geçirdim . Ayağıma da tişörtümün pembesinden vanslarımı giyip hafif bir makyaj yaptığımda hazırdım. Siyah montumu elime alıp telefonumu çantama attıktan sonra aşağı indim. Babam ve annem kahvaltı yapıyordu. İkisini de öptükten sonra yanlarına oturdum. Babam boğazını temizleyene kadar onlara bakmadım. Bakınca söze başladı;
- Kızım biliyorsun ki 16 yaşındasın ve Londra'daki azmin beni çok etkiledi. Değişimin gerçekten inanılmaz ve buna bir hediye de ben eklemek istiyorum.
merakla ona bakmaya başladım. O da cebinden bir araba anahtarı çıkardı ve bana uzattı. Hadi canım! Ama nasıl olurdu ki? Tamam araba kullanmayı biliyordum ama ehliyet?
- Ama baba benim ehliyetim yok ki?
-Onu ben hallettim. Al. Arabanın torpidosunda ehliyetin duruyor.
Kısa bir çığlık atıp babama sarıldım. Sonra Ediz , rüya ve aras'a olanları mesaj attım ve onları almaya geleceğimi söyledim. Otoparka indiğimde ikinci çığlığımı attım. Beyaz ve üstü açık bir volkswagen beattle beni bekliyordu. Bizim grubu sırayla aldıktan sonra direksiyonu okula çevirdim. Okulun otoparkına durduğumuzda Ediz "iyi misin?" diye sordu. Derin bir nefes aldım ve "siz varken iyiyim " dedim. Aras kapımı açtı ve arabadan çıktım. Aslında heyecandan ölüyordum ama belli etmiyordum. Okula doğru yürüdük . Herkesin bakışlarını üzerimizde hissediyordum. Ediz koluma girdi, destek olmak istercesine...
Kantine doğru ilerledik. Orada tek başına oturan Burçin'i gördüm ve Ediz'in kolundan çıkıp ona doğru ilerledim . Yanındaki sandalyeyi çektim kafasını bana çevirdi:
-Burçin!
dedim. Beni tanıyamadığını gözlerinden anlamışım.
-Tanışıyor muyuz?
-Tamam bayağı değiştim ama insan Dora'sını tanımaz mı?
dediğimde suratının ifadesi çok komikti.
-Dora!
diye öyle bir çığlık attı ki herkesin duyduğuna emindim. Çünkü herkes bize dönmüştü ve "yok artık", "kız evrim geçirmiş resmen" ve daha birçok sözü duydum.Burçin bana sarıldığında ben de ona sarıldım. Edizlerle de tanıştırdım. Oturduk. Daha sonra Aras kalktı;
-Kantine gidiyorum gençler ne istersiniz?
-Çay(ediz)
-Mocha(rüya )
-bir cips lays olsun , birde light cola , bide gofret(aras)
-kahve(ben)
çocuk neye uğradığını şaşırmıştı. Haline acıdım ve bende kalktım;
-Sana yardım edeyim.
büfeden alacaklarımızı aldık. Arkamı döndüğümde gördüğüm yeşil gözlerle birlikte dondum. Bu gözleri ben gayet iyi tanıyordum.
Erim....
Bana bakıyordu. Delici bakışlarıyla!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
RomanceBir gün beni farkettiğinde, beni farketmenin artık benim için farketmeyeceğini farkedeceksin. ##### -Yemin ederim gözlerimi her kapattığımda seni görüyorum Dora. Seni dış görünüşün yüzünden değil sen olduğun için seviyorum. - Dış görünüşüm yüzünden...