FİNAL

3.4K 193 10
                                    

-Ne işin var senin burada?

derken hızla ondan ayrılmış ve kapıyı örtme çabalarına girmiştim. Erim'in burada ne işi vardı ki?

-Seninle konuşmam gerek.

-Ne konuşacaksın Erim? Söylediklerim için dalga geçmek için ta buraya gelmene gerek yoktu. Belki de o videoyu tüm okula yaydın ve bunu anlatmaya-

-Yeter Dora! Kimseye birşey gösterdiğim yok! Buraya sana seni seviyorum demeye geldim!

diyecek birşey yoktu kelimeler kifayetsizdi.  Kalbim ona inanmamı ve sımsıkı sarılmamı söylerken, mantığım beni sadece dış görünüşüm yüzünden sevdiğini, beni günlerce ağlatan birine inanmamı söylüyordu.

Şimdiye kadar hep kalbimi dinlemiştim bu defa mantığımı dinlemeye karar verdim.

-Beni sevmiyorsun  Erim. Seviyorsan da dış görünüşüm yüzünden.

-Yemin ederim gözlerimi her kapattığımda seni görüyorum Dora. Seni dış görünüşün yüzünden değil sen olduğun için seviyorum.

- Dış görünüşüm yüzünden sevmedin öyle mi? Peki en yakın arkadaşların benimle dalga geçerken neredeydi senin sevgin?

-Özür dilerim.

-Ne için?

- Seni farkedemediğim için.

-Ben de özür dilerim Erim.

-Ne için?

-Gözlerim açıkken yada kapalıyken aklıma geldiğin her saniyenin bedelini ödeyeceğin için.

gözlerinin rengi koyulaşmıştı ve çok sinirlenmişti. Bağırmaya başladı.

-Bana nasıl ödeteceksin Dora? Kiminle, yada hangi zayıf noktamla vuracaksın beni. Benim gerçekten önemsediğim kimse olmadı. Anla artık bana bedel ödetemezsin.

-Ama biraz önce beni sevdiğini söylemiştin.

-Evet hala söyleyebilirim. Seni seviyorum.

-O zaman senin zayıf noktan benim.

-Nereye varmaya çalışıyorsun Dora?

cevap vermeden mutfağa yürüdüm. Beynim çalışmıyordu. Düşünmeden hareket ediyordum. Çekmeceden bıçağı aldıktan sonra yanına doğru yürüdüm. Anlamazca bana bakıyordu.

-Zayıf noktan bensem...kendime zarar verdiğimde senden intikam almaz mıyım?

-Saçmalama!

derken yanıma yaklaşmaya çalıştı ama geri çekilip bıçağı bileğime dayadım.

-Yaklaşma!

dediğimde bembeyaz olmuştu. Ölenler sevdiklerini görür derler. Ölürsem görür müydüm seni?

Bu düşünceden sonra bıçağı biraz bastırırken bıçağın aniden elimden atılmasıyla kalakaldım. Erim birkaç saniyelik boşluğumda bıçağı fırlatmıştı salonun bir ucuna. Dizlerimin üzerine çöktüm. O da yanıma çöküp yüzümü ellerinin arasına aldı ve dudaklarını kulağımın biraz üzerine yerleştirdi.Fısıltıdan farksız konuşmaya başladı.

-Yetiştirme yurdunda büyüdüm ben. 10 yaşına kadar. Kimsem yoktu.Anne sevgisi falan bilmem. Sonra birinin beni evlatlık alacağını söylediklerinde çok sevinmiştim. Belki beni seven birileri olurdu. Ama beklediğim gibi olmadı. Bir mafyaydı beni evlat edinen. Oğlu olmamış bu yüzden almış beni. Pisliklerini üzerime bırakmak için. Ne kadar dayak yedim kaç çeşit işgence gördüm bilmiyorum.  Güya alışmam içindi. Beni kimse sevmedi. Sen sevebilir misin Dora? Bana sevmeyi öğretebilir misin?

dediğinde hiçbirşey umurumda değildi gözümden akan bir damlayla cevap verdim.

-Seni sevdiğim kadar, beni sevmeyi öğrenebilir misin Erim?

umarım beğenirsiniz.  Bu yolda yanımda olan herkese teşekkür ederim.Final yapmayı bende istemedim ama nedenlerim vardı. Size iki sorum var:

1)Final beklediğiniz gibi miydi?

2)Özrl bölüm ister misiniz?

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin