14-Yumruk

4.4K 241 24
                                    

Erim'in Ağzından;

Yine ağzımın payını vermişti. Posta koymuştu bana. Üstelik dediğim hiçbirşeyi de yapmıyordu. Bu kız kendini ne sanıyordu?

Sinirle aşağı indiğimde ilk gözüme takılan Alkın denen o herifle Doraydı. Onlara dik dik bakarken bizimkilerin yanına gittim. İlayda hemen boynuma sarıldı. Bense Dorayı kesmeye devam ediyordum. Gözgöze geldiğimizde bana attığı nefret dolu bakış tuhaf hissettirmişti. Bara doğru ilerledim :

- Bir çekoslavak budweiserver.

-peki efendim.

biramın gelmesini beklerken bir yandan da bu işi nasıl çözeceğimi düşünüyordum. En iyi yol yarın Alkın Bey ile bir konuşma yapmaktı. Gerçek Erim ile ilk tanışan o olacaktı. Daha fazla burada kalmaya gerek görmeyerek ceketimi alıp çıktım. Otel odama girdiğimde yarının uzun olacağını düşünerek bir duş alıp kendimi yatağa attım.

**

Sabah uyandığımda kendimi enerjik hissediyordum. Bizim gruptan Aliyi arayıp çocuğu paketlemelerini söyledim. Maç akşam olduğundan tüm günümüz boştu. O herifi öyle bir hale getirecektim ki birdaha Doranın adını ağzına bile alamayacaktı. Oda servisinden yiyecek birşeyler isteyip bizimkilerin aramasını beklemeye başladım. Zaten çok fazla da beklemem gerekmedi. Aliden mesaj gelmişti.

" Abi çocuğu paketledik. Spor salonunun arka kısmındayız"

hemen indim. Beni görür görmez konuşmaya başladı.

- Ne istiyorsunuz lan benden!

- Dora'dan uzak durmalıydın.

deyip karnına bir yumruk geçirdim. Öksürüklerinin arasından cevap verdi.

- Bunu asla yapmayacağım.

sözleri beni iyice sinirlendirmişti. Ona ardı ardına yumruklar vurmaya başladım. Yüzü neredeyse tanınmayacak hale gelmişti. Ama ben devam ediyordum. Tam bir yumruk daha geçirecekken bir el yumruğu engelledi. Ben bizim çocuklardan birini beklerken karşıma Dora çıktı.Grubu da arkasındaydı. Daha şaşkınlıktan kurtulamamışken suratıma sert bir yumruk geçirdi.

- Senden nefret ediyorum!

sözleri nedensiz olarak canımı sıkmıştı. Beni bırakıp o herifin yanına gitti ve yüzünü kavradı.Bir yandan da iyi olup olmadığını soruyordu. Sonra grubundakiler çocuğu çıkardı. Dora ise bana dönmüştü.

- Amacın ne senin?

- Senin suçun. Beni dinlemeliydin.

Bizimkiler pür dikkat bizi izliyordu.

- Benim suçum öyle mi? Gerizekalısın. Kendini çok zeki , ulaşılmaz biri sanıyorsun. Herkes sana tapıyor zannediyorsun.

- E öyle zaten!

- Hayır değil. Senin çevrendeki herkes senden korkuyor. Aslında neden korktuklarını da anlamıyorum ama. Yüzüne gülüp arkandan konuşuyorlar.

-Kıskandığından böyle diyorsun!

-Senin neyini kıskanayım be!Sen sahtesin. Ulaşılmazlığın sahte, arkadaşların sahte , gücün sahte hatta sevgin bile sahte. İnsanlara karşı rol yapıyorsun. Onları korkutarak kendini sevdirmeye çalışıyorsun. Söylesene hiç gerçek arkadaşın oldu mu senin? Hatalarını yüzüne vuran , yada kötü zamanında yanında olan?

Doranın ağzından;

Biraz ağır konuşmuştum sanırım ama hakediyordu. Bana doğru yaklaşıp kolumdan tutmaya kalktığında kolunu yakalayıp çevirdim ve dizine tekme atıp yere düşmesini sağladım.

- Sen bu kadarsın işte! Seni seven kalbime lanet olsun...

deyip koşarak salondan çıktım. Şu an rahatlamış olmam ve Alkının nasıl olduğunu merak etmem gerekirken yanlızca acı çekiyordum. Kendimi odama atıp odadaki balkona çıktım. Nefes alamıyordum.

Orada ne kadar oturduğumu bilmiyorum ama biri kapıma vurunca kendime geldim. Açtığımda karşımda Erim duruyordu. Ona neden geldiğini soracak gücüm bile yoktu. Birden aramızdaki mesafeyi kapatıp bana sarıldı. Çok şaşırmıştım. Kollarım havada kalmıştı. Boynuma düşen damlayla kendime geldim ve bende ona sarıldım. İkimiz de ağlıyorduk.

Kahretsin ki hala onu seviyordum...

Arkadaşlar biraz geç geldiği için üzgünüm ama geçerli sebeplerim vardı:) Çok içime sinmedi bu bölüm ama umarım beğenirsiniz...

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin