11-kıskandın işte!

5.1K 272 12
                                    

Otobüsten Edizle indik bizim grup toplanmıştı. Gözlerimi Rüya'ya diktim. Yüzünde korkmuş bir ifade vardı. Hiçbir şey demedim. Konuşmayacaktım onunla. Aras sessizliği bozdu.

- Lan oğlum bu oteller bizim evimiz gibi oldu!

cidden haklıydı ya! Artık otelde kendimi evimdeymiş gibi hissediyordum.

- Hakikaten haa! son 4 ayın 3'ünü otelde geçirdik. Artık otele alıştım ya evde rahat hissetmiyorum. Istanbul'a dönünce otele mi yerleşsem napsam? (Ben)

-Sıçmalamayın oğlum ya ! (ediz)

- Ne yapmayalım anlamadım?(aras)

- Yemin et anlamadığına söyleyecem!

onların bu çocuksu tartışmasına göz devirdim . Başımı sağa çevirdim. İlayda'yla göz göze gelince pis bir bakış atıp tekrar bizimkilere döndüm. Hala atışıyorlardı. Ama konu değişmişti. Bu hızla bu konuya nasıl geldiklerini merak ettim. Kamyon yazılarını tartışıyorlardı.

- Kamyon çeker 10-20 ton, canım çeker Paris Hilton. (ediz)

- Alem bana ben sana hasta!

- Aşıksan vur saza , şöförsen bas gaza!

- Hatalıysam 3131'e sms at Orhan Gencebay'dan "Hatasız kul olmaz" melodisi cebine gelsin.

- Alem kaşar olmuş tost yapan yok.

- Kaşar dedin de canım iskender çekti.

-Hakikaten ya hadi gel bir iskender yiyelim.

İkisi de ciddi bir ifadeyle saçmalarken gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Burçin'e bakıp onun da aynı durumda olduğunu görmemle kahkaha atmaya başlamam bir oldu. İkisinin de kafası aynı anda bana dönünce kahkahamı durdurmaya çalıştım ama burçin de bana katılınca gülmeye devam ettim. Sonunda sakinleşebildiğimde bana aval aval bakan iki arkadaşıma döndüm.

- Konudan konuya geçmekte çok iyisiniz gerçekten.

-Gençler ya yarım saattir burada bekliyoruz kimse kalmadı.

Rüyanın sesini duyunca kafamı ona çevirdim. Gözleri mi dolmuştu onun? Dikkatli bakmama olanak tanımadan hızla otele ilerledi. Arkasından gitmeye başladım.Yetişince de kolundan tutup kenara çektim.

-Noldu Rüya?

-Yok birşey.

dediğinde gözlerinin içine baktım. Kesinlikle yalan söylüyordu.

- Noldu?!?

- Ben senin en yakın arkadaşın değilim artık. Baksana işte konuşmuyorsun da artık. Benim yerimi Burçin aldı.

dediğinde gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Neler kurmuştu bu mal böyle! Hemen ona sarıldım. O da hemen bana sarıldı.

-Saçmalama Tamam Burçin'i çok seviyorum. Ama o senin yerini tutamaz. Sen benim yıllardır arkadaşımsın. Sadece sana biraz kızdım o kadar. Haa! Bu arada Cenk ile ne iş?

-Şey... ondan hoşlanıyorum yani biraz.

çığlık attım. Bizim küsmelerimiz de böyleydi işte. Hemen barışırdık. Koluna girdim ve otele ilerlerken Cenkten konuştuk.

Bugün dinlenecektik. Yarın ise ilk maçımız vardı. Bu yüzden odalarımıza çekildik. 2 hafta kalacağımız için eşyalarımı yerleştirdim. Sonra da duş alıp kendimi yatağa attım. Sanırım akşam yemeğine kadar uyuyabilirdim...

# # # #

Uyandığımda saat 9'a geliyordu. Akşam yemeğini kaçırmıştım ama uykum olmadığından üzerime eşofmanlarımı geçirip odamdan çıktım. Sanırım spor salonuna gidebilirdim.

Uzun aramalar sonucu spor salonunu bulmuştum. Hemen yürüyüş bandına çıkıp koşmaya başladım. Yaklaşık 45 dakika koştuktan sonra durduğumda sıkılmıştım. Ayrıca acıkmıştım da. Tam çıkmayı planlarken arkamdan gelen sesle döndüm.

-Hey!

-Efendim?

-Ben sizin karşı erkek takımın kaptanıyım. Adım Alkın.

- Bende sizin karşı kız takımının kaptanıyım. Adım Dora.

-Memnun oldum. Seni akşam yemeğinde görmemiştim.

-Normaldir. Çünkü uyuyakalmışım.

- Birşey yedin mi?

-Hayır.

-Ben de pek yiyemedim birlikte yiyebiliriz?

- Harika olur. Çok acıktım.

Birlikte restoranta gittik. Konuşarak yerken bayağı iyi anlaşmıştık. Eğlenceli biriydi.

- Sevgilin benden pek hoşlanmadı Ceylin.

salak diğer adımın Ceylin olduğunu öğrendiğinden beri bana Ceylin diyordu.

-Sevgili mi ? Benim sevgilim yok ki?

- Sevgilin yoksa bile sevenin var gibi. Karşı masadaki çocuk beni gözleriyle linç ediyor.

söylediği yere bakınca Erim'i gördüm. Gözgöze geldik. Dövecek gibi bakıyordu. İlk başta ne olduğunu sormayı düşünsem de yanındaki mal İlaydayı görünce önüme döndüm. Beter olsundu pislik!

-Boşver ya malın biri o! Umursamayalım.

dedikten sonra saate baktım .

-ooo saat 1 olmuş. Yarın maçta uyumak istemiyorum. Hadi kalkalım.

- Seni odana bırakmamı ister misin?

- Yok yok. Gerek yok sen de yat dinlen.

dediğimde kocaman sırıttı.

- Tamam annecim.

-Dalga geçme. Ha bu arada bugün için teşekkür ederim. Çok iyi zaman geçirdim.

-Asıl ben teşekkür ederim. Benim için de çok güzeldi.

-İyi geceler o zaman.

dediğimde bana el salladı. Asansörlere doğru ilerleyip birini beklemeye başladım. Ama birden kolumu çeken bir elle başkasına bindim. Tam çığlık atacakken Erim'i görmemle kaşlarımı çattım.

- Gerizekalı ödüm koptu napıyorsun?

-Kimdi o?

- kim kimdi?

- Mal mal sorma bide o yemek yediğin piç?

- Ona piç diyemezsin. Ayrıca sanane?

asansörde kimsenin olmayışı beni korkutmuştu. Durduğunda odama gitmek için hızla çıktım. Ama burası odamın olduğu kat değil terastı. Erim yine kolumdan tuttu.

- Ne demek sanane kızım cevap versene.

- Ya senin kol fantezin falan mı var, bıraksana! Ayrıca karşı takımın kaptanı oldu mu?

-Olmadı! Birdaha görüşmeyeceksin onunla.

- Bidakika bidakika sen bana napıcağımı söyleyemezsin tamam mı? Hem sen kıskandın mı?

anında yüzü bozulmuştu. Cevabı kendi de bilmiyor gibiydi.

-Yok ya şey yani karşı takımdan ya ondan şeettim.

- Hmm tamam bizim okuldan biriyle çıkayım o zaman?

-Saçmalama lan delirtcekmisin beni?

-E kıskandın işte!

derken gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Hızla arkasını dönüp gidince kahkahalarımı serbest bıraktım.

dur Erim dur! Bu daha başlangıç!

Gidişat hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorum yapın.

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin