Sen bir kitli kutusun bense anahtarın;
Bak yağmur yağıyor Poyraz
Toprak kokuyor dışarısı.
Rüzgarın esiyor üzerime kuvvetli bir Poyraz
Kokumu alıyor rüzgarın, sürüklüyor uçuruma
Her yer toz toprak
Soğuk bir çöl
Güneş yerini sana bırakmış Poyraz
Çöl...
Soyunma Odasına üzerimi giyinmek üzere gittim baştan aşağı siyah bir kıyafet garson kıyafeti gibi değil fakat mekandaki çalışanlar hepsi bir örnek giyindiği için bu mekana özel çalışan kıyafeti diyebilirim. Üzerimi giyindim 10 dk sonra iş başıydı, çalışan bayanların birinden makyaj malzemesi istedim sağolsun kırmadı bordo renklerinde ruj sürüp işbaşına geçtim.
İçerisi epey kalabalık siparişleri yetiştirmeye çalışıyordum sahneden enstrüman sesleriyle kafamı o yöne doğru çevirdim. Elinde mikrofon olan kişi sanırım solist olmalı yüzünün yarısını kaplayacak yüzüne bandana benzeri bir şey bağlamıştı. Sesi acaba bu bandanadan nasıl dışarı çıkacaktı. Amaaan sanane Toprak sen işine bak dedim ve işime koyuldum....
Gecenin ilerleyen saatlerinde bekan dahada kalabalıklaşmaya başladı. Hareketli şarkılarla herkes olduğu yerde zıplıyor ışıklar yanıp yanıp sönüyordu. Birinin beni elle taciz ettiğini hissettim. Elimle kolunu tutum ve tırnaklarımı geçirdim bu sefer bana sarılmaya kalkınca elimdeki kadehi kafasına hızla geçirip çığlık atmaya başladım. Etrafımdaki insanlar uzaklaşmaya başladı onlarda benim gibi korktular sanırım derken sahnedeki bandanalı çocuk sahneden hızla inip beni taciz eden şerefsize saldırmaya başladı. Ağzı burnu kan içindeydi bandanalı çocuk güvenliklere el işareti ederek adamı dışarı çıkarmalarını söyledi.
Ardından bana dönüp suratındaki bandanayı çıkardı. Amaan yarabbiii! Bu ne yakışıklılık gözlerinde kayboldum boğuldum resmen.
"İyimisin bir şey yaptı mı o şerefsiz sana?"
"İ-iyiyim bi-bişey im yok ço-çok teşekkür ederim"
"Korkmuşsun belli merak etme bir daha almazlar içeri onu"
Allahımmmm bu erkekse diğerleri ne?
Dur ya Toprak ne oluyor sana yoksa aşık mı oluyorsun. Yok ya yok olmaz öyle şey. İşimin başına geçtim fakat gözlerim sürekli oraya kayıyordu o gözlere, o dudaklara, o elmacık kemiklerine çıkardığı bandanadı kafasına takmıştı adı ney acaba, sevgilisi var mı ki? Buda sorumu kesin vardır. İşime odaklanamıyorum yaaa bu nedir? Görende erkek görmedin mi der. Evet böyle erkek görmedim.
" Toprak kendine gel" dedim ve işime devam ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşin doğmasıyla mekandaki insan sayısı azalmaya başlamıştı.
Vee sadece çalışanlar kaldı mekanda O yakışıklı çocuk sahneden inip iki bardak viski aldı ve bana doğru yaklaşmaya başladı.
"Kekeme kız! Al" dedi ve baba doğru elindeki bardağı uzattı.
"Kekeme mi? Benim adım Toprak ve ben kekeme falan değilim." dedim ve elindeki bardaği alıp bar masasına sert bir şekilde koydum.
" Memnun oldum bende Poyraz" dedi ve elini bana doğru uzattı tokalaştık ve bana keke dediği için özür diledi
"Alkol kullanmıyorsun sanırım" demesiyle hızlı bir şekilde bıraktığım bardağı kafaya diktim.
"Durr yavaşş :D"
"Iyyyyy buneeee :S"
"Yavaş dedim sana al şu suyu =D =D =D"
"Ne gülüyosun yaaa içim yandı bunu nasıl içiyorsunuz?"
"Valla bende bilmiyorum alışıyosun sonra ama bende ilk içtiğimde senin gibi olmuştum"
"Hım ben çıkıyorum çok yorgunum görüşürüz."
"Görüşürüz Toprak"
"Afferin =D"
yurda gitmeliyim çok uykum var hemen üzerimi değiştirip çıktım. Otobüse binip yurda gittim kafamı yastığa koymamla uyuya kalmışım.
Ama dedikleri kadar varmış aşık olmak çok başka bir duygu...
