Yine karanlık bir güne uyandım bugün, siyah pencereden mavi gökyüzüne bakıyorum yetimhanedeki son günlerim rutubet kokusu ve o iğrenç kireç kaplı duvarları son görüşüm sadece şu eski kapının gıcırdamasını bekliyorum bu aralar. Yatağıma geçtim ve karşı duvarımda kazıya kazıya yaptığım kireç döküntülerini boya, duvarı tuval gibi kullanarak yaptığım duvar resmine dalmıştı gözlerim. İçim birden ürperdi o rahatsız edici gıcırtılı sesle kapı açıldı
"Toprak"
diye seslendi Makbule Hanım kendisi yetimhanenin müdürü olur sert bir görüntüsü vardır kimse sevmez ama melek gibi bir kalbi vardır. Özgürlük haberimi vermeye gelmiş artık kurtuluyodum bu iğrenç yerden
"Eşyalarını toparla aşağıda araba seni bekliyor çıkıyorsun buradan"
Son zamanlarda duyduğum en güzel haberdi bu sanki ne eşyam varsa yatağımın altındaki tablolardan başka;
En yakın arkadaşım Çağla yardımıma koştu tablolarımı taşımama yardımcı oldu aşağı kadar tabloları beraber indirdikten sonra Çağla ciğerlerimi patlatırcasına sarıldı. Yetimhaneden ayrılırken canımı tek yakan şey Çağlaydı beraber büyümüştük, kardeştik biz ,onu unutmamdan korkuyordu zaten 1 sene sonrada oda çıkacak buradan kavuşağız birbirimize...
Arabaya bindim 2 hafta önce girdiğim yetenek sınavının sonucu açıklanmıştı artık üniversiteliydim Makbule Hanım yurt başvurumu yapmış yurda gidiyormuşuz orası yetimhane gibi değilmiş araba yavaşlamaya başladı arabadan indim tabloları binanın duvarına dayadım parça parça taşımaya başladım odamın yukarıda kolidorun hemen başında sağda olduğunu söylediler odaya yöneldim odalar 4 kişilikmiş sadece ama bizim odada sadece iki kişi varmış benden hariç odanın kapısını tıkladım ve içeriye girim ilk dikkatimi çeken duvarlardaki posterler oldu artık nasıl sıkıldıysam o kireç görüntüsünden, yataklarında oturan boya kovasına düşmüş gibi görünen iki kız vardı odada ben içeri girince ayağa kalktılar sanırım tanışmayı istiyorlar...
"Merhaba! Ben Toprak"dememle beni duvara itip yanımdan geçmeleri bir oldu. Şaşırmadım kendi öz annem babam görmezden gelmiş bir yabancı mı görecek beni?
Aşağı inip kalan tabloları aldım odada iki dağınık olmayan yatak vardı cam kenarında ki yatağı altına yetimhanedeki gibi tablolarımı yerleştirdim ardından olduğum yere kıvrıldım.
Yarın ilk işim Çağla'yı görmek olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Çöl
Novela JuvenilSen bir kitli kutusun bense anahtarın; Bak yağmur yağıyor Poyraz Toprak kokuyor dışarısı. Rüzgarın esiyor üzerime kuvvetli bir Poyraz Kokumu alıyor rüzgarın, sürüklüyor uçuruma Her yer toz toprak Soğuk bir çöl Güneş yerini sana bırakmış Poyraz Çöl...