Günay'dan- Ben ölürsem

45 6 1
                                    

Eski beni özlüyorum.Eskiden hayat doluydum.İçden güle biliyordum.Şimdi ise...Yok ya ...Tümörden değil Serdarı ve sevdikleeimi bir daha göremeyeceğimden deli gibi korkuyordum.Buna nefret ediyordum.
--------------------●●●●●●●●●●●-----------------
Artık dersler bitmişdi.Eve gidiyorduk.
Tamam işte yol boyu konuşmadık.Serdar istese bile.Eve girdik.Serdar kapıyı açtı.
-Buyur karıcığım.
-Bana böyle davranma.Acımna gerek yok.Daha hayattayım.Yaşıyorum.
Bozulmuştu.Yapma.Elimde değil.Sana kötü davranmak istememişdim ama...Özür dilerim.
Bunları normalde sesli söylerdim.Şimdi söyleyemiyordum.Galiba sevdiğim adamı kendimden soğutmaya çalışıyordum.Beni yadırgaması için.Öldüğümde az acı çeksin diye.
-Bu gece işe koyulucam.Resmi sayfadan PolaCe şirketinin bu projesini araştıracağım önce.Sonra da başlayacağım.Sen katılacak mısın?
-Şey...
Beklemiyordu bu soruyu.
-Hayır canım.Ben katılmak istemiyorum.Seninle zaman geçirmeği tercih ederim.
-Bak hayatım.Bana acıma lütfen.Ben yaşıyorum hala.Ve bu yarışı kazanacağım...
-Kendini yormasan diyorum...
-Tamam yormam.
Ama yoracaktım.Başka şansım yoktu.Onlar öyle zann etse de aslında tümörü kabullenmemiştim.İyiydim.Hatta hala yorgunluk zann ediyorum.Ne tümörü?Tümör dizilerde filmlerde olur.Güzel bir hayatım var.Dizi filan olamaz değil mi?Hayatım baştan başa benim.Her kes beni mi düşünmeye başladı?Gerek yok.İyiyim.Hatta bunu haykırmaya ihtiyacım vardı.Ama yapamazdım.O zaman da deli teşhisi koyarlardı.Ben hasta değilim.
İçimde bunlar düşünülürken gözlerimden yaş aktı.Bu göz yaşlarına nefret ediyorum.Niye olur olmaz zamanlarda akıyor ki?
-Bana baksana sen ağlıyor musun?-dedi sevdiğim.
-Yok be ne ağlaması-dedim yalanla.Gözlerimi sildim ve klişe bir bahane getirdim yine. -Gözüme bi şiy kaçmış.Ondan.
-Ağlama.Yarın psikologa gideceğiz.Ben randevu aldım.İyi bir psikolog.Başarılı merak etme.-dedi ellerimden tutup.Deli miyim ben?Bunu sesli söylemiştim.
-Hayır asla öyle demek istemedim.Anlasana iyi gelir.Kabul etmene...-dedi kısık sesle.Ama kabullenmek istemiyordum.Problem bu.
-Oraya beni hiç bir güç götüremez tamam mı?
Çaresizdi.Elinden bi şiy gelmiyordu.Ve bu ona acı çektiriyordu.Farkındaydım.
-Ben kahve alacağım.İçer misin? -diye sordum.Kafasıyla hayır işareti yaptı.
Mutfakta kahveyi yaparken baya  bi daldım.Ben ölürsem dedim.Bir vasiyetim olmalıydı.Benden geriye bi şiy kalmalıydı.Her kes hatırlamalıydı.Kahvemi bu düşünceler beynimi yerken hazırladım.Sonra bi ses duydum.Biri ağlıyor muydu?Ses tarafa giydim.Yatak odamızdan geliyordu bu ses.
-Serdar?-dediğimde elindeki her neyse sakladı.
-Efendim aşkım.
-Ne elindeki?
-Hiç bi şey.Yok bi şey.
-Var var  sen gösterir misin ben mi alayım?
-Göstermiyiceğim.
-Sen istedin.
Dedim ve üzerine yürüdüm.Ellerinin ardındakı şeyi almak için ellerimi arkasına uzattım.Elim bi şeye dokundu.
-Tamam ilk ip ucu.Bunlar kağıt.Her halde beynimdeki tümörleri isbat eden fotolar .
Dedim ve sonra kahakaha attım deli gibi.Beni böyle görmek istemediğini bilsem de elimde değildi.Deli gibi davrana biliyordum.Ama Serdar bunu belli etmedi.
-Hayır.Yanlış.Onlar değil.
Tamam bulamamıştım.Yoruldum ama son hamleyi yapacağım. Bu sefer başaracaktım.Başarmalıydım.Ellerimi çektim.
-Benden bu kadar.Pes.
Dedim.O da tatlı tatlı gülümsedi.
-Söylemiştim.
Yerinden kalkıp dolabın başında bir yere koymak istiyordu ki tam elinden aldım.
-Başarııı.-diğe haykırdım.
-Oyunbozan.
-Biliyorum.Bakalım ne bunlar ?
Fotoraflara  baktım.Bizdik.Biz...Günay ve Serdar.Eski biz.Sevgili,nişanlı olurken olan mutlu biz.
-Özlemişim.Eski bizi-dedim  elimde olmadan.Düşünmeden.
-Ben de.-dediğinde tümörüm olduğunu öğrendiğimden beri ondan kaçırdıöım gözlerimi onda keletledim.Üzgündük.
-Mutluyduk.Tümör yoktu.Hatta Denizi bile hatırlıyorum.Onunla uğraşmamı filan.
-Aynen-dedi elleriyle gözlerini silip.Sonra fotolardan birini aldı ve-Bak bunu da hatırlarsın-dedi evlilik teklifi yaptığı eanasında çekilen fotoğrafa.
-Orada bizden başkasının olduğunu samıyordum..Kim çekti bizi?-diye sordum şaşkınca.
-Ayarlamışdım birini.Çekti ve sonra giti.Günay...
-Efendim-dedim elimdekilere hasretle bakarak.
-Seni özledim.Kokunu.Nefesini.Gülüşünü...Bana geri dön lütfen.-dedi.
-Asla .
-Neden?-diye sordu.Ayağa kalktım.
-Olmaz.Olamaz.Ben hastalıklıyım anlamıyor musun?Kafamda bir tümörle dolaşıyorum.Deli gibi.Tamam mı?
-Hayır değil.-o da kalktı ayağa.-Sen benimsin.Her halinle seviliyorsun.Seviyorum.Ne istiyorsan iste ama bunu isteme .olmayacak.senden uzak durmayacağım.-diye bağırdı bana.
-İlk kavgamızı yaptık.
-Efendim?-diye sordu.
-Az önce ilk kavgamızı yaptık diyorum.-sinirlerim bozulmuştu.Güldüm.Güldük...
                 Bir kaç ay sonra
Serdar'dan
Aylar geçmişti.Evlendiğimiz gün kayb etdiğim eski Günayım  tümörle savaşmıyordu.Onu kabul etmiyordu.Ama psikologa gitmek lazımdı.O bunu anlamakıydı.Müayineye gidiyorduk.Tümör büyümüştü.Ve belirtileri vardı.Karım kabul etmiyordu ama görüyordum.Çoğu şeyin yerini unutuyordu evde.Tuz nerde? diye soruyordu.halbuki az önce kendisi dolaba koymuştu.Ah...
Özlemek çaresizce.Kahr olmak.O yaşarken öleceğuni bilmek.Ve her gün korkmak...
Üniversiteye gidyorduk.Yolda Günay kusmaya başladı.Yani önceden haber vere bilmişti.Arabayı durdurmuştum.Ne oluyordu?Kustu.Sonra mendille ağzını sildi.
-İyiyim ben-dedi ama değildi.Ve o an bayıldı.Kollarımdaydı.12 Ekim olduğu gibi yine...Hemen arabaya bindirdim.Yakınlarda bir hastane vardı.oraya götürdüm.Yol bouu ağladım.İncindim.Doktorlara durumdan bahs etdim ve karını alıp gittiler.Korkmak?Hayır delirdim.Korkudan deliriyordum.Sonra bi doktor dışarı çıktı.

-TEBRİKLER.
-Pardon?-diye sordum.-Ne tebriği?
-Karınız hamile.
Dedi ve gitdi.Şoktaydım.şaşkındım.Ne olacaktı?Baba mı olacaktım?Anne mi olacaktı?İnanamıyorum.İçeriden hemşire çıktı.İçeri geçtim.Aynı 12 ekim olduğu gibi yine göz yaşlarım ve ben baş başaydık.Ama bu sefer uyandığında bana öyle bakmayacaktı.Uzaklaşmak,uzaklaştırmak istiyordu.Kahretsin...
-Neredeyim?Noldu bana?
-Hastanedeyiz.Yorma kendini.İyisin şimdi.Sadece başın dönmüştü.
dediğimde gözünden yaş aktı.Yüzünü diğer tarafa çevirdi.İçimden bi şeyler kopuyordu.Nefesim ağır geliyordu.Hiç böyle düşünmemiştim.Düşünemem de zaten.Hala bile kabul etmek istemiyordum.
-Merhaba.Geçmiş olsun.-dedi içeri giren hemşire.
Günay kafasıyla onayladı.Yani teşekkürler. Cevap vermeye gücü yoktu.
-Tebrikler Günay hanım.
-Neden?
Söyleyecekti hemşire.Kaş göz yaptım.Gördü.Ama anlamadı gibi.
-Anne olacaksınız.
-Ne?!-deyip yüzünü bana döndürdü.Şaşkınca baktı.İstiyor muydu?Bu yalnızlığımıza anlatılacak konuydu.Patavatsız hemşire Günayın serumuna bakıp bi şeyler yaptıktan sonra gitti.Gitse iyi zaten.
-Doğru mu duydum?
Ben ona bakmadan evet işareri yaptım kafamla.
-Söylemeyecektin.-dediğinde kafamı kaldırdım.
-Nasıl böyle düşünürsün?!Anlamıyorum ki.Beni tanıyorsun.Yapmayacağımı biliyorsun.
Biliyordu. EMİNİM...
-Yalnız kalmak istiyorum.
-Tamam çııyorum.İyi ol.
Onu böyle görmeye dayanamıyordum.Ne yapacaktık şimdi?!
Günay'dan
Ben şimdi içimde bir can mı taşıyorum?Ah...Ondan vazgeçemem.Vazgeçmem...

Arkadaşlar bölümü sevdiyseniz voteleyin lütfen.Yorumlarınızı bekliyorum.Teşekkürler...💖💕





SERAY (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin