Deniz'den
Uzun uzun eğlendikten sonra artık bizimkileri yolcu edip Ulaş'la ikimiz başbaşa kalmıştık. Buraları kimin toplayacağı da merak konusuydu. Ulaş yanıma geldi ve bana sarıldı.
"Çok teşekkür ederim, seni seviyorum güzelim"
"Bende seni seviyorum" dedim ve gülümsedim.
Ulaş dudaklarıma yaklaşmaya başlayınca bende başladım.
Bir dakika ya,ben hediyemi vermedim!
"Ay Ulaaaş!"diyerek geri çekildim.
Ulaş gözlerini devirerek:
"Ne oldu güzelim?"
"Bir dakika bekle" diyerek koşa koşa odaya çıkıp hediye paketini aldım ve aşağı indim.
"Geldiiim."
Gidip koltukta yanındaki boş yere oturdum ve paketi ona uzattım.
Gözleriyle işaret ederek "Bu ne?" dedi.
'Diş macunu Ulaşçım. Of öküz ya. ' demedim tabi kii.
"Hediyen?"
Bir of çekerek bana döndü ve ellerimi avcunun içine aldı.
"Güzelim sen zaten bana en büyük hediyesin. O kadar hazırlık da yapmışsın ne gerek vardı şimdi hediyeye?"
Yanağından öptüm ve "Hadi aç" diyerek paketi gösterdim.
İkiletmeden açtı.
Kutudan bir saat çıktı (sen aldın zatem niye ilk defa görmüş gibi söylüyosun acaba) her neyse.
"Arkasına bak" deyince arkasını çevirdi ve gördüğü yazıyla gülümsedi.
"Bunun aynısı kalbimde ve beynimde de yazıyor" diyerek alnımdan öptü.
Arkasına deniz yazdırmıştım...Biraz sonra o odaya çıkmıştı ve bende etrafı azıcık toplamıştım. Hepsini şimdi toplayamazdım zaten, Bora sağolsun cipsleri üçer beşer yediği için yerler hep kırıntıydı.
Bende odama çıktığımda Ulaş benim yatağımda yatıyordu. Saçları ıslaktı belli ki duş almıştı. Bende iç çamaşırlarımı-tabii ki Ulaş uyuyordu yoksa alamazdım- alarak banyoya girdim. Duş alıp çamaşırlarımı ve pijamalarımı giydim. Saçlarımı tarayıp kurutmadan yatağa Ulaş'ın yanına yattım.Anında beni sarmalayan kolları ve başıma konan öpücükle uykuya dalmıştım.
💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
"Yok yok bu olmaz!" diyerek dolabımdan bilmem kaçıncı elbiseyi ha yok eteği savurdu Zehra.
Ulaş'ın doğum gününden sonra günlerimiz çok monoton geçmişti. Yani pek bir şey yapmamıştık. Ve artık Üniversiteye gitme zamanımız gelmişti. Yarın başlıyordu ama hangi kıyafeti Giyeceğim çok önemli olduğundan bir gün önceden hatta bir hafta önceden hazırlık yapmalıymışım ama Zehra hanım benim tembelliğimi bildiği için son güne bırakmışmış. Hah, bir tarafım."Bak kankacım" diyerek son anda Zehranın elinden yüzüme doğru uçuşa geçen elbiseyi tuttum ve kenara koydum. Ayağa kalkarak onu kendime döndürdüm.
"Bak birtaneciğiim,ay canım benim sen çok yoruldun bırak sen ben hallederim"
"Diyosun?"
"Tabi kız"
"Halledersin yani"
"Valla bak hallederim sen git televizyon izle aşağıda valla halledicem"
"Nah halledersin!Zevksiz, orda benim yanımda ezik gibi dolaşamazsın"
"Aman be! İyi yap ama çabuk yap vallahi sıkıldım ya"
"Tamam tamam sen geç otur buldum gibi bir şeyler"Ve bekledim...
"Tamamdııır. Hadi git dene şunları" dedi ve elime bir şeyler sıkıştırarak banyoya doğru iteledi.
Banyoya girip denedim. Gerçekten güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluğum
Teen FictionGerçekten şu dört ay içinde onun o mavi gözleri sonsuzluğum olmuştu.O gözlere bakınca kayboluyordum. Sen Deniz, sen benim mavim, sonsuzluğumsun... 'Sonsuza kadar birlikte yaşayalım mı? Mutlu sonumuz değil mutlu sonsuzumuz olsun. Gözlerinin mavisi be...