DefÖm NewYork'a Kaçış 2.Sezon

Oyun

Ömer' den
Hep birlikte kahvaltıya indik.
Kahvaltı yapmaya başladık özge ve defne o kadar açıkmışlardı ki gözleri kahvaltılıklardan başka hiç birşeyi görmüyorlardı.Neyse kahvaltılarını yaptıktan sonra kahvelerimizi içerken yapacağımız oyunu anlatırdım onlara.

Kahvaltımızı yaptık,Defne ve Özge masayı toparlarken bende kahve yapmaya geçtim.Kahveler hazır olunca hepimiz birlikte bahçe' ye geçtik.

''Sizinle bir şey konuşmam lazım'' dedim ciddi bir şekilde.

''Dinliyoruz '' diyip şaşkın bir ifade ile önce birbirlerine sonra bana bakmaya başladılar.

"Şimdi şöyle söyliyeyim yengem'e bir ders vermek istiyorum.Artık akıllanması ve birşeylere müdahale etmemeyi öğrenmesi lazım"

"Nasıl bir ders?" Diye sordu defne şaşkınca.

"Neriman hanım asla birşeylere müdahale etmeden duramaz ömer onu benden daha iyi tanıyorsun"Dedi alayla Özge.

"Evet ama bu vereceğim ders onun aklını başına almasını sağlayacak.Tabi sizin yardımınızla"Dedim.

"Bizin yardımımızla mı?"Dedi defne.

"Evet sizin yardımınız ile.Ama bu oyunda en büyük rol sen ve Özge'ye düşüyor defne'm."Dedim.

"Bu oyunu türkan teyze,serdar,nihan ve iso'dan başka kimse bilmeyecek"Diye devam etti.

"Eee anlat bakalım ben varım"Dedi özge.

"Bende"Diye gülümsedi defne.

"Özge benim karım olacak"Dediğim de defne kahkaha atmaya başladı Özge' ise içtiği kahve ile tam olarak kıyafetlerini yıkamış bulundu.

"Helal özge helal"Dedim.

"Höst lan oğlum ne çeşit bir manyaksın öz değilse de bacınım ben senin"Dedi bu defa ben ve defne kahkaha atmaya başladık.Muhtemelen manyak olduğumuzu düşünüyordur.

"Salak saçma konuşma özge az önce ben ne dedim?Oyun dedim ders dedim sen neriman yenge'm in korktuğu şey olup başına geleceksin."Diyerek onu aydınlatmaya çalıştım.

"Ay pardon ya ben olayı yanlış anladım ömer"Diye mahçup bi şekilde bakmaya başladı.

"Aceba senin doğru anladığın bir şey var mı?"Diyerek ısıtmaya başladım.

"Gıçık mısın sen ya?"Diyip dil çıkardı.
Bu hali elimde olmadan güldürmüştü beni.Kahve olmuş tişörtümü çıkarınca defne sesli bir şekilde yutkunmuştu.Sanırım o da beni özlemişti.Dudakları tıpkı bir ateş gibi beni çağırıyordu.

"Şey ben gidiyim sana bir tişört şey ediyor getiriyim yani"Diyip koşarak yanımızdan uzaklaştı defne ben de arkasından tutulmuş bir şekilde baka kaldım.

Defne gelene kadar ben ve Özge havadan sudan sohbet etmeye başladık ama 10 dk olmasına rağmen defne daha gelmemişti.

"Ben bi çıkıp defne'ye bakayım bişey mi oldu aceba"Dedim

"Sıcaktandır o haralet bastıysa demekki" diyip kıkırdamaya başladı özge ters bakışlarım ile karşılaşinca eliyle dudaklarına fermuar çekme işareti yaptı.

Oda ya girdiğim de defne eliyle yüzünü yelliyordu.Nutkum tutulmuştu.Başını yukarı kaldırdığı için ince süt beyazı boynu olduğu gibi karşimdaydı.Yutkundum ve bir kaç adım atarak yanına geldim.Beni görünce kızarmaya başladı.

"Defne iyi misin"Dedim şu an kendimi düşünmezdim çünkü defne hamileydi ve duyguları benden kat ve kat daha yoğundu bu aralar öfkesi de ,mutluluğu da ,ihtiyaçları da.
Başını öne eğdi ve yine utanmıştı.