•ÖZEL BÖLÜM•

14.6K 910 174
                                    

3.GÖZ
Genç kız, sabahın ilk ışıklarına kadar Alex'in yanında durmaya karar verdi. Uyuma taklidi yaparken ne kadar başarılı olduğu tartışılırdı ama adam onu birkaç saat izleyip, parmaklarını yüzünde gezdirirken rol kesmek de çok zordu.

Yerinde gerinip, kıyafetlerini giydi yavaşça. Parçalanmış külodu yüzünden Alex'in baksırlarından birini aldı ve üzerine şortunu geçirdi. Adamın baş ucuna gelip, yüzüne dokunurken Alex'in kaşlarının çatıldığını fark etti.

Kendi kaşları da istemsizce kıvrılırken, eli adamın yanağını avuçladı.

-Alex..." bir şeyler mırıldanıyor, kafasını sağa sola oynatıyordu. Badem, elindeki çantasını hızla yere bırakıp, diğer elini de yüzüne yerleştirdi. "Alex, beni duyuyor musun?" Adamın eli hızla çarşafı sıkarken ve alnında biriken ter şakaklarından akarken onu sarsmaya başladı Kavin. Kabus görüyordu ve nasıl bir kabussa adamın yüzünde ilk defa bu mimiği yakalamasına neden olmuştu.

-Dokunma!" Diye tısladığı an kendisini adamın altında ve boğazına bir el sarılıyken buldu Badem. Ellerini kaldırıp, Alex'i sakinleştirmeye çalıştı.

-Şşş, benim Alex, Badem...Geçti..." Adamın donuk mavileri gerçeği yeni ayırt etmiş gibi canlılık kazanırken geri çekildi. Elini de kızın boğazından çekti.

-Özür dilerim, sıktım mı boğazını?" Canı yanmamıştı, bu yüzden kafasını sağa sola sallayıp yatakta oturur pozisyona geldi Badem.

-Hayır, iyiyim. Ne gördün rüyanda?" Alex'in sıkıntıyla alıp verdiği nefesten, anlatmak istemediği sonucunu çıkarsa da merak etmişti. "Hadi, anlat bana." Avucu, adamın buz gibi olan elinin üstüne kapandı. "Anlat..."

-Eski evimde uyandım. Karanlık, soğuk bir odada..." Alex yutkunurken, Badem komodinin üzerindeki siyah, cam şişeden bir bardak su doldurdu ve adama uzattı. "Kötüydü. Çıkamadım oradan."

-Ama...Dokunma dedin?" Maviler aniden kendisine dönünce, yutkunma sırası kendisindeydi. Ama susuzlukla alakası yoktu.

-Saat 6 olmuş. Seni bırakmam lazım." Alex'in yataktan çıkıp, kıyafetlerini giymesini izledi. Belli ki, anlatmayı hiç istemiyordu.

-Tamam." Dedi Badem kırgınlığının sesine yansımasına engel olamadan. Adamın yanından geçecekti ki, kolunu kavradı Alex.

-Yapma böyle, zamanla tek tek anlatacağım. Bu muhteşem anın mahvolmasını istemiyorum tamam?" Kız uysal bir şekilde kafasını salladığında yanağını öptü adam. "Hadi, çıkalım."

Aynı sırada Bade de erkenden uyanmış, Kavin'in yatakta olmadığını görünce ne yapacağını bilememişti. Savaş, erkenden uyanırdı ve birazdan uyandığında ne cevap verecekti?

Bu esnada evin bahçesine giren arabayı gördü. Elini göğsüne koyup derin bir şükür nefesi çekti içine. (Şükür nefesi: Kurtulduğunuz belalı durumların ardından, elinizi böğrünüze koyarak verdiğiniz veyahut aldığınız derin nefese verilen addır.)

-Bir gün senin yüzünden kalpten gideceğim!" Dedi arabadan inen kızının yanına giderken. Alex, elindeki torbayı kadına uzattığında soran bakışlarını yanıtladı.

-Kahvaltı için..." Bade, gülümseyerek poğaça, simit ve börek dolu torbayı kavradı ve Kavin'i süzdü.

-Teşekkürler Alex. Sen bahçede otur, biz Kavinle yanına geleceğiz. Savaş da uyanır zaten.." Adam kafasını sallayıp Badem'e son kez bakış attı ve ilerledi.

Kavin Badem: DilemmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin