Kavin Badem Devran'dan
-Baba, neler oluyor? Ben anlamıyorum..." Alex, babamın dediğinden sonra kolumu bırakmış geri çekilmişti. Yüzünde 'kalakalmış' kelimesini direkt açıklayabileceğim bir ifade vardı. "Baba Ayaz yaşıyor mu? Bu doğru mu?"
Ölümüne o kadar ağladığım, sevdiğim adam ölmemiş miydi? Neden öyle davranmıştı o zaman? Neden beni arkasında bırakıp, mahvolacağımı bile bile böyle bir şeyin içindeydi?
Yaşıyorsa neden şuan yanımda değildi?
-Doğru. Ayaz yaşıyor, kendi gözlerimle gördüm." Ağzımdan hızlı bir nefesi içime çektim ve kafama üşüşen sorularla uğraşırken, aklıma gelen şeyle sustum. "Başka bir yerde konuşsak olur mu? Dilara duymasın. Şimdi..." Babamın bakışlarını kaçırışıyla kaşlarım çatıldı.
-Dilara'yı burada yapayalnız kalma diye ben buldum Badem'im. Tanışmanız, her şey planlıydı. Acını paylaşacağın bir arkadaşın olsun istedim. Yanında olup, beni de bilgilendirecek birileri olsun diye. O ve Tan benim için çalışıyorlar zaten, seni korumak için." Oldu olacak şimdi 'Seni de cami avlusunda bulduk.' Deselerdi! Neler olduğunu anlayamıyordum. Ben saf, aptal ya da anlaması kıt biri değildim. Ama her şey o kadar karışıktı ki.
-Lütfen teker teker anlatın. Lütfen!" Hemen yanımdaki hasır koltuğa çöküp kaldım. Babam hemen yanıma otururken Alex karşımızdaki tekli olana geçerek mesafe bırakmıştı. Tam ağzını açmıştı ki, babam konuşmaya başladı.
-Ben sana anlatayım kızım. Ayaz, bundan iki buçuk ay kadar önce tehditler almaya başlamış. Ve Alex Michael isminde birisi ona senin hayatından tamamen çıkması için ölmüş gibi yapmasını, yoksa seni öldürüp bana da zarar vereceğini önce evinde yangın çıkmasına sebep olarak, sonra tehditler savurarak söylemiş.
Bu kadar tehlikeli olduğuna ikna etmiş Ayaz'ı, Ayaz da bize söyleyememiş. N'oldu Alex? Öfkelendin mi? Beni o kadar şaşırttın ki...Ben çok uğraşmıştım sana yardım edebilmek için, sana ulaşmak için...Nasıl yaparsın bunu? Ayaz'a zarar vermene izin vermeyeceğim. Onu hapsettiğin o yalnız hayattan aldım, Recep şuan onun yanında."
-Ayaz yaşıyor..." dedim gözlerim dolarken. "Ayaz yaşıyor yani..." Üstelik beni isteyerek terk etmemiş miydi? İçimde küçük umutlar filizlenir gibi olurken Alex'in kahkahasını işittim. Ama tamamen yapmacık bir kahkahaydı. Nedense o gülüş, içimde yeşermesine az kalan umutları şimdiden öldürmüştü.
-O size böyle mi anlattı? Ben size doğrusunu anlatayım mı? İster misiniz?" Babama baktığımda kaşlarının çatıldığını, Alex'in söyleyeceklerine karşı umursamaz görünse de deli gibi merak ettiğini gördüm. "Evet 2.5 ay kadar önce Ayaz'ın Badem'in hayatından çıkmasını istedim. Ama evindeki yangının sebebi borcu olmasıydı. Borç aldığı adamlar evinde o hasara neden oldu. Ve o borcu ben ödedim.
Badem'in hayatından çıkmazsa onu öldüreceğimi söyledim, Badem'i ya da seni değil. Ayrıca hayatından çıkmasını istediğim süre sadece 3 aydı. Ona çok, çok fazla para verdim ve o da bu ölüm numarasını, Badem'den 3 ay uzak kalmayı da göze alıp kabul etti. Sadece bir şansım olsun istedim. Seninle..." gözleri benim gözlerimi buldu. "Seninle sadece 3 ayım olsun istedim. Hepsi bu.
Siz benim hep sahip olmak istediğim bir aileydiniz Savaş amca. Sen, Bade abla... O kadar isterdim ki sizin oğlunuz olmak. Belki sizin ailenizden değilim.Ama ben babam gibi de değilim. Sana hele ki Badem'e asla zarar vermem, veremem. Çünkü ona aşığım." O kadar çok uzadı ki sessizlik, kafam ellerimin arasında kalmaktan uyuşmuştu. Babamın sesini duydum sonra.
![](https://img.wattpad.com/cover/117775595-288-k174227.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavin Badem: Dilemma
Historia CortaÇocukların resim defterine çizdikleri Güneş'in sarısında saçları, Bade'den aldığı yeşilleri, Savaş'tan aldığı kararlılığı ve dik kafalılığı... Kavin Badem Devran. Babasının kendisini kucağına aldığını ve arabaya götürdüğü hayal meyal hatırlıyordu. B...