0.2: "Şüphe"

9.2K 898 119
                                    

3. GÖZ
Akşam yemeğinde bütün aile sessizlik içinde yemeğini yiyordu. Bade, çaktırmadan kızının tabağına tepeleme yemek doldururken Badem de fark etmemiş gibi davranarak yiyordu onları.

Arasla Bade'nin arası hala kız meselesinden bozuktu. Zaten genç adam bambaşka şeyler düşündüğünden dalgındı. Savaş, Ayaz araştırmasına takılmıştı. Bade, kızı için çok endişeliydi ve Badem de gideceğini nasıl söylemesi gerektiğini düşünüyordu. Savaş'ın bir şeyi direkt söylemesinden cesaret alarak tek nefeste söyledi.

-Ben gidiyorum." Üçünün de bakışlarını üzerinde hissederken, Savaş sakince bıçağını ve çatalını tabağının kenarlarına koydu.

-Nereye?" Bade'nin gözleri dolmuştu. Ağzındaki lokmayı güçlükle çiğniyor, gözlerini ağlamamak için ellerine odaklamaya çalışıyordu. Badem, annesinden bakışlarını çevirip babasına baktı.

-Birkaç ay. Bilmiyorum, sadece başka bir kente." Savaş, ağzı kapalıyken dilini üst dişlerinin üzerinde gezdirdi. Suyundan bir yudum aldı. Badem, Aras'a baktığında onun da üzüldüğünü anlamıştı.

-İkizini yalnız mı bırakıyorsun?"

-Aras..." Yavaşça yerinden kalktı Aras.

-Ben birlikte atlatabileceğimizi düşünmüştüm. Ama kararını vermişsin. Yolun açık olsun. Ben doydum." Badem, onunla konuşmadan gitmezdi zaten. Konuşan babasına döndü bakışları.

-Haklısın. Ne kadarlığına gitmeyi düşünüyorsun?" Omuz silkti Bade.

-Belki 4, belki 6-7 ay." Masanın üzerinden kızın elini tuttu Savaş.

-Bu hayat senin ve kararını destekliyorum."

-Teşekkür ederim baba." Bade'nin ağladığını duyunca hızla annesine döndü kız.

-Anne.." elini havada salladı Bade öylesine.

-Bana bakma sen, özür dilerim. Konuşun siz." Kadın yerinden kalkıp, bahçeye çıkan cam kapıya doğru adımladı.

-Sen düşünme anneni, ben hallederim. Yukarı çık, yanına geleceğim tamam mı?" Kafasını aşağı yukarı salladı Kavin. Savaş, yerinden kalkıp Bade'nin arkasından gitti. Camdan kadının bedeninin sarsıldığını gördüğü zaman ağladığını anladı. Kavin de odasına çıkmadı zaten, cam kapının yanındaki duvarın arkasından dinlemeye başladı.

-Yapma böyle, Badem zaten yeterince üzgün." Annesinin burnunu çektiğini duyunca kaşları üzüntüyle kıvrıldı.

-Ama.. Savaş o ne yapacak başka bir yerde? Ya başına bir şey gelirse? Bu kadar kırgın ve hassasken yanımızdan uzaklaşması.. Ne kadar doğru?" Babası annesini sıkıca sarıp göğsüne çekti.

-Ben onu bambaşka bir yere güvenliğini sağlamadan gönderir miyim? Ayrıca zaten yüksek lisans için yurtdışına gidecekti bu çocuklar. Yani bunu bu karar kişiselleştirme. Sen aşık olduğun insanı kaybetmedin Bade. Ben de kaybetmedim. Onu anlayamıyoruz, bizim yanımızda üzülemiyor bile." Kavin, babasının kendisi için söyledikleriyle boğazının düğümlendiğini hissetti. O kadar iyi anlıyordu ki babası onu, bir bakışıyla bir mimiğiyle... İlk aşkıydı bu adam. Savaş olmazsa Badem yıkılırdı.

-Haklısın.. Ama elimde değil Savaş. O bizim birtanecik, güzeller güzeli prensesimiz, kızımız. Ona bir şey olursa biz ne yaparız? Onu çok seviyorum. Zarar görürse, ben yaşayamam.. Biriciğim o benim..." Tekrar ağlamaya başladığında Badem artık dinleyemedi. Hızla merdivenlere koştu ve yukarı çıktı.

-Sen bana güven Bade. Kızımız kendini korur, bir de üstüne ben onu koruyacağım. Merak etme."

-Onun yanında olalım Savaş. Onlar daha küçücük halâ benim için..." Kadının sırtını sıvazlayıp, ağlamasına izin verdi adam.

***
Kavin odasına giderken, karşı odasının, Aras'ın ışığının açık olduğunu fark etti. Tereddütte kalsa da çaldı kapıyı.

-Gir." İlk başta kafasını uzattı. Çocuk yatakta, bir kolunu kafasının altına koymuş uzanıyordu. Kısa bir bakış attı kıza ve tekrar tavana bakmaya devam etti.

Hızla koşup, Aras'ın üstüne beklenmedik bir şekilde atladı Badem.

-Kardeşciğimm..." Aras başta tepki vermemek için dirense de kardeş güzeline dayanamadı. Hemen sıkı sıkı sardı Badem'i.

-Gitmesen? Ben seni çok özlerim cadı. Sen olmasan kim bana "KAFANA GÖRE DAVRANAMAZSIN SIRF ÇÜKÜN VAR DİYE!" diyerek feminist feminist paylayacak? Babam da var bunun için tabii ama..." gülümsedi Kavin.

-Yengemiz yapar artık. Hani şu anlatmadığın kız..." Aras iç çekti.

-O da benden çekiyor ya... Bütün kadınları üzüyorum galiba.."

-Aa olur mu? Sen Bade Devran'ın biricik oğluşusun..." Aras, kızın saçını çekti.

-Bak yaa..."

-O değil de Aras. Bana kızma tamam mı? Lütfen." Gövdesinden kalktı çocuğun. Dirseğini yatağa dayayarak, eli üzerine koydu kafasını.

-Sen bana bakma Badem. Sen çok güçlüsün, her şeyi başarabilirsin. Ben sadece.. Bencil davrandım, senin benden uzak kalmanı istemedim hepsi bu.." çocuğun yanağını sulu sulu öptü Kavin.

-Yaa yerim seni oy oy, severmiş de kardeşini özlermiş dee..." bir süre genç adamı mıncırıp, ısırdı. Sonra ciddileşti. "Aras... O kızı anlat bakiiim sen bana?"

Aras hiçbir detayı atlamadan anlattı. Dün gece, kardeşi resim yaparken olanları da...

-Sen ne hayvansın ya! Kıza nasıl üzüldüm! Kıyamam ne de masummuş, safmış da senin gibi hayvana güvenmiş! Ne hakkın var lan kızı üzmeye! Bir çükün var diye..." Aras'ın kendisine gülümsediğini görünce daha da kızdı Kavin.

-Bir de gülüyor yaaa!!"

-İyi ki varsın. Hep bana böyle ayar çek." Kendisine sarılan Kılıç'a daha sıkı sarıldı Badem.

Ailesini bırakmak onun için de çok zor olacaktı.

***
Savaş, sadece 2-3 saatlik uykuyla duruyordu. Telefonundan Recep'i aradı ve gelişmeleri kendisine anlatması için yanına çağırdı. Bahçenin kuytu köşesinde buluştular.

-N'oldu Recep? Araştırabildin mi?"

-Savaş Bey, Ayaz'ın ölmediğine dair elimizde hala bir ipucu yok. Araştırmaya devam ediyorum. Hem Badem'in evden uzaklaşması, varsa eğer bir planı ortaya çıkaracaktır efendim. Göz kulak olacağız."

-Tamam Recep, sen en güvenilir adamını hazırla. Badem'in gideceği şehre gidecek. Onun haberi olmayacağı bir şekilde ona yakın yaşayacak." Kızının 2. Bir darbe yemesini istemiyordu. Mecburen bunu yapmak zorundaydı. Badem'i bambaşka bir şehirde tek başına bırakırsa, kızına bir şey olduğunda ilk kendini suçlardı. Aileden ilk desteği o vermişti çünkü.

-Anlaşıldı efendim."

-Görüşürüz." Evine adımlarken hisleri halâ bulanıktı Savaş'ın. Ayaz'ın ani ölümü, arabasının son hali, tır şoförünün davranışları, cenazenin hızlı oluşu... Her şey onun için ayrı bir şüpheydi sanki. Belki de sadece bu gerçeğe inanmak istiyordu.

Kendine sütlü bir kahve yaparken, halâ kafasındaki şüpheler yerini koruyordu.

Ayaz'ın gerçekten ölmesini umdu, çünkü eğer ölmemişse Savaş'ın ona yapacakları ölümden beter olacaktı. Bu kurgu her neyse onu bozmaya kararlıydı Savaş. Kızının canını bu kadar yakan olayı kim kurguladıysa, bedelini ödetecekti.

***

Bölüm Sonu😘😘😘

Yorumlarınızı bekliyorum. Kavin, Aras kadar sevilmedi ama sanırım.

Savaş yavaş yavaş şüphelenmeye başladı bile. Ne dersiniz? Bakalım görelim yaşanacakları.

Kendinize çok iyi bakın.


Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Kavin Badem: DilemmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin