|Yarı Bölüm: "GELECEKTEN BİR BİLGİ"|

9.2K 721 114
                                    


3.GÖZ

Kavin Badem, terleyen avuçlarını kotuna sürerek salona girdi. Hemen yanında Alex duruyordu ama gerginliği o kadar baskındı ki, aşık olduğu adam bile dindiremiyordu. Aklına birkaç saat önce birlikte oldukları an geldi ama yine de sakinleşmedi.

-Hi!" Sedef'in korkuyla Savaş'ın göğsüne kapandığını görünce üzüntüyle başını önüne eğdi. Ah, intikam o kadar gözünü boyamıştı ki o an adamdan o bilgiyi alabilmek için, bu kızı ezip geçmişti. Dolayısıyla, Alex'in kırgın, çocuk yanını da...

-Gelin Kavin." Babasının sesindeki tonu hemen tanıdı. Bu eğitim aldığı zaman emir verdiği ses tonuydu. Bu yüzden ellerini arkasında birleştirip, ayaklarını birbirine değdirecek kadar yakınlaştırıp karşısında, hazır durdu. "Küçük bir kızı oyuncak silahla korkuttun." Yeşilleri anında babasının yeşillerine kayarken, başta anlamadığı için dudakları aralansa da, gözü hala Savaş'ın göğsüne sığınan Sedef'e kayınca kafa salladı. "Ona, oyun arkadaşına, oyun oynadığınızı bile söylememişsin üstelik!"

-E..Evet, efendim." Sedef, küskün gözlerini kıza çevirip, kollarını göğsünde kavuşturdu.

-Çok büyük oyuncaktı! O büyük oyuncak ağzıma da tam girmezdi ki hem!" Savaş, gülümseyerek kızın saçına bir öpücük kondurdu ve sırtını okşayarak, tekrar göğsüne yatırdı.

-Evet Kavin ablası. Ona oyun oynadığın zaman söyle bir dahakine. Çok korkmuş. Hem oraya da koyduğun kötücül robot adamı bile gerçek insan, amcası, sanmış." Acar'ın kurduğu cümleyle, olayları iyice anlayan genç kız tekrar kafasını salladı. Sedef'e her şeyin oyundan olduğunu söylüyorlardı.

-Tamam Sedefciğim. Özür dilerim, çok çok özür dilerim seni korkuttuğum için. Söz bir daha oyun oynadığım zaman söyleyeceğim. Tamam mı?" Kızın gözleri kararsız kalıp, Savaş'a döndü tekrar. Onun kucağında kendini güvende hissediyordu.

-Rüskar ağabeyim de gösterdi bana. O kötücül robot adamlardan bilgisayarda bile varmış Savaş amca." Adam kafasını aşağı yukarı sallayıp gülümserken, Kavin'e gözlerini çevirdiği anda yüzünü duygudan arındırdı. Gözü kızının elindeki sargıya kayınca yumuşayacak gibi olan babacan yanına da sağlam bir siktiri çekti.

-İki hafta o pis depoyu santim santim temizleyeceksin Kavin. Her köşesini. Bu süre içinde Sedefle asla konuşmayacaksın. Onun yanına yaklaşmak, oyun oynamak yasak..."

-Ama baba ben özür dil..." sesini yükseltti Savaş. Öyle ki bir an Sedef bile irkilir gibi oldu.

-Lafımı kesme." Ellerini bu sefer önünde birleştirip, başını eğdi genç kız.

-Özür dilerim efendim." Elini koltuk kenarına yaslayan adam, öbür elini de Sedef'in saçlarında gezdiriyordu.

-Sedef, Kavin ablan senden özür dilese de onunla asla konuşmayacaksın. Tamam mı?"

-Ama...Ama o özür dilese bile mi? Şeker de mi alsa?" Kararsız gözlerini adamın yeşillerinden kaçırıp, saatine çevirdi. "Ben oradaki adamı amcam sanmıştım... Hem silah çok kötü. Silahlar çok kötüdür, onunkisi oyuncakmış. Oyun oynamış. Kötü biri değil ki o." Parmağıyla Kavin'i gösterirken, kız yeşillerini babasına çevirdi ama buna pişman oldu. Çünkü Savaş "Böyle bir kızı üzdün." Dercesine büyük bir kızgınlık ve kırgınlıkla bakıyordu.

-Bazen insanlara, yaptıklarının kırıcı olduğunu göstermek için onlara bu mesafeyi göstermemiz gerekir Sedef." Dedi, yeşillerini, kızının kendisinden ve Badesinden aldığı yeşillere saplaya saplaya. "Bazı insanların bize karşı iyi olması, iyi insan olduklarını göstermez her zaman. Erdemli olmak, sadece sevdiklerin için değil, her insan için geçerli bir davranış olmalıdır." İşte bu ağır bir laftı. Kavin gözlerinin dolduğunu belli etmemek için ayaklarına baktı. Eğer ağlarsa, babasının daha çok kızacağını biliyordu.

-Babam bana karşı iyiydi... Ama yine de kötü olduğu için öldü. Değil mi? Allah ona kızdı ve yanına aldı. Çünkü o Alex'i çok üzdü. Değil mi?" Savaş, derin bir nefes alırken, Acar kızı kollarının altından tutup kucaklayarak ayağa kalktı ve uçurur gibi etrafında döndürdü.

-Bu yüzdeen üzülen herkes için koca bir kek yiyelim ayçiçeğim!" Kızı omuzlarına koyarken, Sedef çığlık atarak parmaklarını Acar'ın saçları arasına sokmuştu. Adam, kızın ince kollarını iki yana uçak gibi açarak salondan hızla çıktığında bir süre sessizlik oldu.

-Hannibal ya da her ne sikimse ölmeyecek." Dedi Savaş, Alex'e baktığında genç adam da başını sallamıştı söylediğini onaylarcasına. "Kızın babası zannettiği insanı zaten öldürdün. Şerefsizin önünde gideni de olsa, onun bir yanını seviyor işte. Onu şimdilik öldüremeyiz, anneni öldürmüş olsa da... Yaşayacak, gözümüzün önünde olacak sürekli, ama kızı için bir süre daha yaşayacak. Belki bir iki aya kaza yapar ve bir iyilik yapıp, geberir." Altındaki anlam açıktı. Bileti kesilecekti ama amaç bir anda Sedef'i duygusal açıdan art arda darbeler vurarak, kayıplar verdirerek yıpratmamaktı. Kendilerini zamanla sevdirecek, Hannibal'ın kötü olduğunu da kıza böylece göstereceklerdi. O pislik mutlaka kızın hayatından çıkacaktı ama şimdi zamanı değildi. Kavin,

-Baba..." diye mırıldandığı anda, Savaş sesine dahi tahammül edemiyormuş gibi ayağa kalktı.

-Alex, onu odasına götür. Çıkmamasını da özellikle söyle. Gözüme gözükmesin. Bir daha küçük çocukları korkutacak kadar gözü dönerse, bana baba diyemeyeceğini de ekle." Gözlerini kısa bir an yumdu. "Sargısını değiştirsin, eli mikrop kapacak." Sedef'e yalan söylediği için, hele de kızı böyle bir şeye sebep olduğu için, çok ama çok üzgündü.

Salondan çıktığı an, Kavin kendini Alex'in kollarına atarak ağlamaya başladı. Gözleri Rüzgar'a kaydığında, bakışlarında, yargılandığını görmediği tek insanın o olduğunu fark etti.

Alex bile, içten içe gizlese de kırgındı Kavin'e. Bir kızı bu kadar kolay üzebildiği için, fazlasıyla buruktu. Ama aşkı, her şeyin üstünde olduğu için sıkı sıkı sarıyordu onu.

-Üzülme." Dedi Rüzgar ayağa kalkıp kuzeninin gözyaşlarıyla ıslattığı yüzündeki saçları nazikçe çekerek. "Ona bu oyunu unutturacak uzun günlerin olacak. Çünkü o artık Sedef Amanda Miller." Gözleri Alexle buluştuğunda ve bunun doğru olduğunu anladığında bu sefer kocaman gülümsedi.

Elbette Alex, mavi gözlü kız çocuğunun bir saniyelik kırgınlığını, korkusunu, o çocuğu kendisi büyüterek, bir ömür boyu, Kavin'i

-aşkı- için, tamir edecekti.

Evet bu aileye katılan ilk mavi gözlü çocuk Sedef Amanda Millerdı.

İkincisi Savaş James Miller.

Sonraki Arınç Daniel Miller.

Ve sonuncu bebek de Bade Alexandra Miller.

Savaş'ın ismi ve Rüzgar'ın takma ismi koyulmuştu ilk bebeğe.

Kadir'in ikinci ismi de, Alex bir ara ne kadar sadece kulağa hoş geldiği için koyduğunu iddia etse de, ikinci bebeğin ismi, yani Arınç'a verilmişti.

Üçüncü bebekleri, minik kızları ise, bir oyunbozanlık yapıp annesi gibi yeşil açmıştı gözlerini dünyaya. Anneannesinin, yani dolaylı yoldan annesinin ve aynı zamanda rahmetli babaannesinin ismini almıştı.

Her biri adına, yazılı, upuzun kaderleri vardı.

Ve onları okuyanları... :)

•••

Bayramda paylaşacaktım ama Sedef'in akıbetiyle ilgili sorular alınca şimdi paylaştım. Umarım sevdiniz. Bayramınızı şimdiden kutluyorum, bayramda da ayrı kutlayacağııım.

Bu manyak ileride blog'da Asu'yu yazdığı gibi çocukları da mı yazacak diyebilirsiniz.

Bence de diyin! Her an yazabilirim. Beni biliyorsunuz! ;)

Ah ah sıradaki liman Tuna! İleri a dostlar!

INSTAGRAM; tutkudevran

Duyanlar duymayanlara söylesin bu iki bölüme yorum yağmuru yıldız güruhu yapmadan diğer bölümü yazmak hiç içimden gelmeyyo valla.... bana mutlaka yazın! Unutmadaaan,

Sevin,sevilin.❤️❤️❤️

Kavin Badem: DilemmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin