17-Seni seyretmek

1.6K 94 11
                                    

Sabah yatağımdan kalktım.Yastığın üstünde bir not kağıdı vardı.Üstünde "Yatağın altında bir şey var.Yarım saat sonra seni alıcam.Başımın belası." yazıyordu.Yatağın altında bir kutu vardı.Yatağın üstüne onu koydum ve açtım.İçinde bembeyaz kısa çok hoş bir elbise vardı.Bir yere gidilecek anlaşılan.Üstümü giyindiğimde kutunun içinde bir kutu daha vardı.Bu kutu küçüktü.İçinde makyaj malzemeleri vardı.Tam takır hazırdım.Kapıya biri vurdu."Girin"dediğimde hizmetçi içeri girip "Samet Bey geldiler efendim.Aşağıda sizi bekliyorlar" dedi.Aşağıya indiğimde Samet spor giyinmişti.Üstündeki siyah deri ceketle tamamlıyorduk birbirimizi.Beni gördüğünde ıslık çaldı.O günde çalmıştı ıslık.Benimle karşılaştığı gün.Samet'in yüzünde çekici bir gülümseme vardı.Gidip koluna girdim."Sana aşığım." dediğimde yüzü gerildi ama hala gülüyordu.Ondanda bu kelimeleri bekliyordum.Ama demedi."gidelim mi? demeyi tercih etmişti."Odun" dediğimde bu sefer ben gülmüştüm.Arabaya yaklaştığımızda arabadan iki kişi inmişti.Bunlar Su ve Enes 'ti.Enes "Ohoo bu ne güzellik" dediğinde Su "Harikasın" dedi."Sende " dedim."Bu iki fıstıkla nasıl başa çıkacağız?" dediğinde Enes,hepimiz gülmüştük."Nereye gidiyoruz?" dediğimde Samet "Gidince görürsün." diye karşılık vermişti.Arabaya bindiğimizde kimse konuşmadı."Berk o nasıl?" diye sorduğumda Enes'in küfür savurduğunu duymuştum.Su "Hastanedeymiş." dedi.Samet "Berk'i konuşarak mı geçireceğiz zamanımızı.Başka konu mu kalmadı?" dediğinde bana bakıyordu."Bana değil yola bak." dediğimde sırıttı ve önüne döndü.Onun lafını ona kullanmıştım.Su "Daha var mı yolumuz?" dediğinde Samet "Az kaldı.Ne oldu sıkıldınız mı?Hemen indirebilirim isterseniz." dediğinde güldük.Sonunda durmuştu araba.Hızlı sürmesine rağmen 4 saat arabadaydık.Sahil kenarına gelmiştik.Çok hoş bir yermiş gerçekten.Deniz kum ve ben...Çok güzel bir üçlü olduk."Ee napıyoruz?" dedim.Samet bana bakıp "Bir oyun oynayacağız." dedi."Ne oyunu?" dediğimde Enes "Gidiyoruz biz.Merak etmeyin ipuçları var.Bulursunuz artık onları." deyip göz kırptı.Su "Yaa ne kadar kötüsünüz...Bulamazsak ipuçlarını?" diye sorduğunda Samet"O zaman yemeği Enes'le ben yerim." dediğinde Enes'le o güldü.Dil çıkardım bende."Tamam hadi başlayalım." dedim.Gittiler.Su "Anlaşılan onlar yiyecek yemeği herhalde baş başa." güldük.Yürümeye başladığımda ayağıma taş çarptı.Yere eğilip ayağımı okşicakken taşa bağlı bir not buldum."Bravo sana baş belası.Şimdi ikincisini bulun." diye yazıyordu.Vay pislik.Bu ne saçma bişey.İkincisi Su'yun ayağına takılmıştı.Üstünde"Sanada bravo meleğim." Bunu Enes yazmıştı.Nerden mi anladım?O öks meleğim falan demez.Anca başımın belası der.Ve böylece sonuncu taşı bulduğumuzda onda not yoktu.Restoran vardı ileride."Anlaşılan ordalar.Bu neydi ya." dediğimde Su"Merak etme çıkarırız acısını." dedi.İçeri girdiğimizde sadece o yerin ışığı açıktı.Garson vardı iki tane.Şapkaları vardı dikkatimi çekmişlerdi."Buyrun efendim." diyip içeriyi gösterdiler.Işığı açtıklarında yerlerde güller vardı.Bir tane masa ve 4 tane sandalye vardı.Uzun boylu çocuk benim sandalyemi çektiğinde oturdum.Su'ya da öbür çocuk aynısını yaptı.Su" Ee biz mi yicez?" diye sorduğunda garsonlar burnumuzun diplerine kadar girdiler.Su'yla aynı anda "Napıyorsunuz siz?" diye bağırdığımızda şapkalarını çıkardılar.Onlardı.Samet ile Enes.Gülüyordular."Ne kadar komik ha ha ha." dediğimde ikiside aynı anda yanaklarımızı öptüler.Yanımıza oturduklarında Samet"Hopp" diye seslendi.İçerden biri geldi.Bu gerçek garsondu galiba.Masayı donattı.İlk defa bu kadar güzel sohbet etmiştim.Hepimiz mutluyduk.Daim olsaydı keşke her zaman.Ama illaki bozulacaktı bu mutluluk.Yemeklerimiz bittiğinde dışarı çıktık.Akşamdı."Ee şimdi napıyoruz?" diye sordu Su.Enes ona yaklaşıp omzuna kolunu attığında "Bundan sonrası yok.Herkes evine." dediğinde "Ne yani bu kadar mıydı?" deyip Samet'in karnına dirsek attım."Aa" dedi gülerek."İyi o zaman istediğin bişey varsa onu yapalım?" dedi Samet."İstediğim bir şey var." dedim.Hepsi bana ne der gibi bakıyorlardı."Karaoke." dediğimde sırıttım.Enes "Anaa.Aslaa." dediğinde Su devreye girerek "Arkadaş olur demek istedi." deyip güldü.Enes Su'yu hızlı hareketlerle kucağına alıp "Arkadaş öyle mi?" dedi.Su "Ne dememi isterdin?" deyip Enes'in burnunu öptü.Enes "Sevgilim " dediğinde Samet "Çok tatlısınız ama bence gidelim." dediğinde ona "Öks." dedim.Öküz nolcak.O benim öküzüm."Hadi."dedim ve Samet'i çekiştirmeye başladım.Samet'in arabası gelmişti.Zengin öks nolcak.Sahil yolunun sonunda bir yere geldik.Arabadan indikve karaole yerine girdik."Sırasıyla herkes dicek." dediğimde sırıttım.Samet "Ben yokum." dedi.Enes'te ona katılmıştı."İtiraz yok." dedim Su'yla beraber."Su ilk sen." dediğimde sahnedeki kız bitirmişti şarkısını.Su sahneye çıktı.Şarkısını söylerken herkes çoşmuştu.Sesi yerindeydi,güzeldi.Yanımıza geldiğinde Enes'i ittirdik.Sahneye çıktığında o da bir şarkı patlattı.Sesi güzeldi.Ahh... Sesi iğrençti.Ya da idare eder işte.Ne önemi var seven her türlü sever dimi?Su onu bu haliyle sevmişti.Enes yerine geçtiğinde ben çıktım sahneye.Su gibi bende çoşturmuştum insanları.Hatta önde ki iki çocuk ağzı o şeklinde açılmış beni dinliyorlardı.Evet benim sesim güzeldi.Sahneden inmeden "Samet Bey sizi böyle alalım." dediğimde herkes benim baktığım yere baktılar.Samet bana kızgın gibi bakıyordu.Ben gülmemek için kendimi sıkıyordum.İlk defa şarkı söylerken sesini duyacaktım."Ee hadi gelsene." dediğimde herkes "Hadii" diye bağırmaya başladı.Su onu ittirdiğinde ilerlemek zorunda kalmıştı.Sonunda yüzü gevşemişti ve gülümsüyordu.Yanıma geldiğinde eline mikrofunu verip sahneden indim.Enes'lerin yanına gittim."Eeıı şey" derken elini ensesindeki saçların üstünde gezdirdi."Tamam söyleyeceğim." dediğinde bir şarkı istedi.Şarkıya başladı.O çocuklar gibi benimde ağzım o şeklini almıştı.O sırada orada sadece ikimiz olsak bana söylese o şarkıyı diye düşünmeden edemedim.Sesi ne güzeldi.Enes'e bin basardı.Belkide banada basardı.Şarkıyı bitirdiğinde hala bana bakıyordu.Sahneden indi ve yanımıza geldi.Benden önce Su "Harikaydın." diye cırladı.Enes'te gülmüştü.Galiba benim ağzım yine o şeklini almıştı.Yanıma gelip elini belime koyup kulağıma eğildi ve "Ağzını kapatsan iyi edersin." dedi sırıtarak."Ha ha." dedim kelimeleri vurgulayarak.Enes "Hadi gidelim.Burası çok sesli." demişti.Eness karaoke yerindeyiz tabi ki de ses olacaktı yani.Su'yun elini tutmuştu bile.Anlaşılan gidecektik.Samet benim itiraz edeceğimi anlamış gibi "Bencede gidelim." deyip elimi tuttu.Beni çekiştirmeye başladı.Dışarı çıktığımızda Enes"Biz biraz dolaşıcaz." dediğinde "Peki gidin siz." dedim.Samet yanıma gelip elini omzuma attı."Biz napacağız?" dediğinde yürüyorduk.Elini omzumdan çektiğinde yere uzandı kumun üstüne.Ve elini yan tarafına vurdu.Ne yaptığına baktığımda yanıma gel deme şekliydi herhalde diye düşündüm.Bende onun gibi kumun üstüne uzandım.Gökyüzündeki yıldızları izliyordu.Bende onu."Yıldızları izle beni değil baş belası." dediğinde sırıtmıştı."Sevmem ben yıldızları." dediğimde bana döndü tüm nedeniyle."Seni seyretmek daha iyi." dediğimde yavaşça eğilip dudağımı öptü.Biri "Öhm." diye ses çıkardığında Samet benden ayrılmak zorunda kalmıştı.İkimizde sesin geldiği yere baktığımızda iki tane sırıtan pişmiş kelle gördük.Bunlar Su ve Enes'ti.Samet ayağa kalkıp benide kaldırdı."Burada ki otelde kalalım isterseniz?" diye sorduğunda "Olur.".dedik.Otele girdiğimizde Samet oda anahtarlarını almaya gitti.Bize doğru geldiğinde "Son iki oda varmış." dedi ve "Sorun olur mu?" diye ekledi.Ne yani ben Samet'le Su da Enes'le mi aynı odada kalıcaktı.Belki güzel bir fikirdi.Ama olmazdı yani.Ya da olsun ne olacak ki sanki.Ne saçmalıyordum ben böyle.Enes"Olmaz." dediğinde odalarımıza çıktık.

Başımın Belası #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin