'' Elbette bir insanı sevmek mümkündür, eğer onu çok iyi tanımıyorsanız. '' Bukowski
(Bu bölümü B şehrinden A şehrine giden çok sevdiğim arkadaşıma ithaf ediyorum. )
Meva' nın ışıkları tamamen sönmüştü. Bu kadar hızlı bu kadar erken olsun istemiyordu yavaş yavaş anlatmak sindirmesini beklemek yalnız olmadığını hissettirmek istiyordu, K ' nın her tepkisinde onun yanında yer almak istiyordu, tek yapabildiği nereden geldiği belli olmayan bir bilgiyi olabilecek en yalın haliyle aktarmak olmuştu çünkü ne zamanı ne enerjisi vardı.
Odadan çıkışını, merdivenlerden koşmasını, arkasına takılan Yula'nın bağırışlarını hiçbirinin farkında değildi kendini arabada buldu. Ekipmanları çıkarıp arka koltuğa fırlattı hemen arkasından annesi ve babası geliyordu, Yula çoktan yan koltuğa oturmuş yalnız kalamayacağını hissettirmişti. Derin nefes aldı ve bu bilgiyi şimdilik kendine saklamalıydı gerçekliğini sorgulamalı ve adımlarını planlamalıydı. julide de yetişmişti arkalarından,
- Hayır yok bir şeyim sadece Meva için çok üzüldüm. diyerek gözlerini kaçırdı.
Jülide bu sözlerden fazla şüphelenmedi doğruluk payı elbette vardı, hastahanede de yoğun mesai yapması gerektiğinden çok üstünde durmadan hastahaneye geri döndü. Bir daha böyle bir olay gerçekleşmemeliydi.
Annesinin gidişini izlerken sorulardan kurtulduğunu düşünen zihni ruhumu sakinleştirmeye çalışırken yanı başındaki Yula' nın sesiyle irkildi.
- Ne duydun?
Oldukça geç gelmişti bu soru, soran kişiye bakılırsa. Yulada bir şeylerin ters gittiğini anlamış kimsenin yazılımın farkına varmaması için sonuna kadar beklemişti. Şimdi mükafatını istiyor meraklı gözlerle K yı izliyordu.
K arabayı çalıştırarak hastahaneden çıkıp yola girdi. Yula ya göz atarak.
-Yaz' ı ara ofiste buluşuyoruz gelsinler. dedi.
Evet duyduklarını paylaşacaktı ama önce kim ne biliyor öğrenmeliydi. Karanlığı aydınlatmak istiyorsa tüm ışıkları tek tek açmalıydı. Gözleri yoğun ışıktan zarar görsün istemezdi. Yoksa kör bir adamın ışığa ihtiyacı olmazdı.
Ofise gelmişlerdi. Toplantı odasına geçip Yaz ve Ediz i beklemeye başladılar. Düşünmek için biraz vakti olmuştu. Meva nın söyledikleri birçok şeyi açıklayacaktı en önemlisi de bu gerçekle nasıl yaşayacaktı. Kaybolan gerçekleri nerede bulacaktı.
Yaz ve Ediz gelmişti merakla K ya bakıyorlardı.
-Annemde ki değişikliği fark ettiniz son bir yıldır başka bir kadın gibi!
Onca yolu bu soru için mi gelmişlerdi. Biraz bıkkınlıkla kafasını önüne eğdi Ediz. K sesini yükselterek devam etti.
-Evet arkadaşlar üzerinde çalıştığımız bu yazılım ve kameraya entegre etme fikri beni hayatımın gerçeğine götürdü. Dün bu ekipmanlar sayesinde inanamayacağınız bir gerçeği öğrendim. Yalnız şunu bilmelisiniz ki çok tehlikeli bir bilgi hepiniz az çok bu işe bulaşmış durumdasınız. Öğrendiğim gerçeğin kanunsal değeri var ve polisle paylaşmam gerekir yalnız biraz özel bir mesele olmasından ve yazılımın patent haklarından dolayı gün yüzüne çıkarma fikrinde değilim henüz gerçekliği sorgulanmamış bu bilgiyi beraberce araştırmamız gerekiyor.
Yula söze karışarak gelen telefonu hastahane de karşılaştıkları olayları kısaca anlattı. K nın kafası oldukça karışıktı, Yaz ve Ediz in bu ayrıntıları da bilmesi gerektiğini düşündü.
Ediz ve Yaz daha ilgili görünüyordu oldukça meraklı gözlerle sessizliklerini korudular K nın son cümlesiyle artık zaten ses çıkaramazlardı.
- Meva dedi ki , Jülide, anneme tıpatıp benzeyen bu kadın aslında annem değilmiş, annemin yerine geçip annem gibi yaşamaya başlamış.
Tam olarak Meva nın dedikleri bunlardı. Bu kadın kim, ne zaman girdi hayatımıza, nasıl girdi bunların hiçbirini bilmiyorum. Annemin bildiğim bir ikiz kardeşi de yok.
K konuştukça karşısındakilerin tepkileri değişiyordu. Hepsinin Jülide hanımla bir ilişkisi vardı konuşulanlar verilen sözler sırlar, karşılarındaki kadın artık Jülide değildi biliyorlardı ama şimdi ne olacaktı.
Gerçek neydi ? Gerçek kimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.
General FictionGeçmişten gelen kopukluğun verdiği nefretin gücüyle ayni evin içinde ailesinden tamamen izole hayat yaşayan güçlü bir karakter. Bu evden ayrı kurduğu bambaşka bir yaşam ve aksamayan bir düzen. Kurduğu bu sessiz düzen artık çatlamaya başlar ve yaşa...