Sex Tanrıçası #Wattsy2017

Kıvılcım Lezbiyen Miydi?

KAİNATIN GÖZÜNDEN:

-Demek sen yetiştirdin olanları ha? dedim.
Oturduğu yerden kıvırcık saçlı, uzun ve sivri burunlu bir kız kalktı.Gözleri simsiyah ve gozaltları şişti.
Tıpkı bir kokainman'a benziyordu ama kadın versiyonu gibiydi.

-Evet ben söyledim ne olacak? Geleli yarım gün olmuşken bir de boş hayallere mi kapıldınız, dedi.
Su benim kolumu tutarak frenledi.

-Kızlar yeter! Yiyecekseniz yiyin kahvaltınızı, sorun çıkarmayın artık.Okşan hanımın dersi var unutmayın, dedi Muradiye abla.
Kıvılcım Muradiye ablanın laflarından sonra yerine oturdu ve diğer kızlar gibi kahvaltısına döndü.
Camlara doğru baktım.Sabah olmuştu. Sahi ne kadar uyumuştuk biz?
Muradiye Abla yanımıza geldi ve:
-Sizi akşam uyandırmaya çalıştım yemek için ama uyanmadınız.Ben de ses çıkarmadım uyuyorsunuz diye, dedi.
Gozlerimi onaylarcasına Muradiye ablaya kırptım ve Su'ya dönerek:
-Hadi kahvaltı yapalım, dedim
Suratında umursamaz bir ifadeyle omuz silkti ve yüzünü pencereye çevirdi.

-Sanırım soyledigim lafları unuttun.Buradan çıkmak için güçten düşmememiz lazım. Hadi yemeğe diyip, elinden tuttum ve masaya yönelttim.
Bos olan yerlere oturduk.Oturdugumuz yerde kızlar bize bakıyor, fısıldayarak birşeyler konuşuyorlardı. Yüzümü suratlarına cevirdiğimdeyse gözlerini kaçırıyorlardı.
Dakikalar içinde Muradiye Abla kahvaltı tabağını getirdi.
Kahvaltı tabağında birkaç zeytin, ufak bir dilim peynir ve elimle dokunduğumda anladığım iki dilim bayat ekmek vardı.Pek iç acıcı değildi ama başka seçeneğim yoktu.Ayrıca tabak da pek temiz görünmüyordu.Dün aksam yemeginde ne yenildigini, uzerindeki kurumuş ispanak parcasindan anlayabiliyordum.Ekmek ve peyniri yemeye baslamışken, Kıvılcım'ın bakışlarını hissetmeye basladim.Gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Umursamadan kahvaltı yapmaya devam ettim.O surtukle hesabimi sonra gorecektim.

*****
Cok geçmeden kahvaltı bitti ve tabaklar toplandı.Herkes bir anda okulda, beden derslerinde olduğu gibi büyükten küçüğe sıralanmaya başladı.
Su, bana doğru dönerek:
-Boy sıralamasına göre bekleriz Okşan'ın gelişini.Ben sondan üçüncüyüm.Senin boyun uzun başlardan birine geç dedi ve sıraya doğru yönelirken kolundan tuttum.
-Su, Okşan geldiğinde ne derse desin kendine hakim ol.Uslanmış ve durulmuş bir kız gibi davran. Ne olursa olsun sakın tepki verme. Bu burdan çıkmamız için önemli, dedim.
Kafasını onaylar şekilde salladı ve sıraya geçti.
Su'nun boyu 165 civarlarındaydı.Kizlara bir göz gezdirdim, sanırım en uzun bendim.En başa geçtim ve beklemeye başladım.
Kıvılcım bir hışımla beni ittirerek:
-En uzun benim salak! dedi.

Boyuna bir baktım benimle aynıydı hatta o kıvırcık, dik saçlı kafasını saymazsak benden kısaydı bile.

-Yolunmuş tavuk kafanı boydan saymazsak ben uzunum, dedim ve bu sefer ben onu ittirerek en başa geçtim.
Tam bana doğru dönüp üstüme yürüyeceğini hissettiğim an kapı açıldı ve Okşan, gömleğini içine soktuğu kalem eteğiyle içeri girdi.Beyaz gömleğinin üzerinde taktıgı ok şeklinde bir broş ve bordo rengi bir kalem eteği vardı.Boynunaysa bordo bir şal almıştı.

Kıvılcım ve diğer tüm kızlar bir anda dimdik, düz durmaya başladı.
Onları izleyerek aynısını ben de yaptım.
Okşan topuklularının çıkardığı seslerle karşımıza doğru yaklaştı.Bize doğru adım attıkça, kendini üstün gören bir bakış sergiliyordu.Yakına geldikçe boynundaki şalın kenarindan gözüken morluğu farkettim.Boynuna ne olmuştu ki?
Okşan tek kaşını kaldırıp koltuğa dayandı ve:

-Hanımlar aramızda bugün yeni bir kızımız var, ismi Kainat, umuyorum ki Kainat dünki gibi tatsızlıklar yaşamayız, dedi
-Tabi efendim, diye yapmacık bir cevap verdim.

Okşan söylediğim laftan sonra egosu okşanmış bir şekilde gülümseyip, sözlerine devam etti:
-Yine aynı şekilde Su, senin de uslu duracağını umuyorum.Malum kardeşinin başına gelenler senin de başına gelmesin, dedi.