Siyah İnci Küpeli Kız Tablosu

616 35 45
                                    

KAİNATIN GÖZÜNDEN:

Aradan birkaç saat geçmişti. Öğle yemeğini de yedikten sonra Su, salondaki birkaç kızla tanıştırdı beni.
Pek umursamıyordum onları çünkü kafam başka yerdeydi.
Kıvılcım ve siyahi kiz öğle yemeğine gelmemişti.Saat de akşama geliyordu.
Belki hala sevişiyorlardır.

Gözlerim dalmıştı ki, Su beni pencere kenarına çekti ve gözlerime iyice bakarak:
-Birşeyin mi var Kainat? Çok donuklastın, dedi.
İçimde Kivilcim'ın olayını anlatıp anlatmamak arasında kendimle savaş veriyordum. İyice düşündüm, hem söylesem bile ne yararı olacaktı ki bize?
Kendi yaşamı, her ne kadar kıl bir kız olsa bile onun özeliydi. Hem odaya da farkında olmadan girip rezil gibi hissettirmiştim onlara.
Tam bu sırada kızlardan biri seslendi:
-Kainat!Eğitim için seni almaya geldiler!

Kafamı kıza doğru çevirdim. Kapının önünde, yanında bir adamla bekliyordu.
Su bana bakıp gülümseyerek:
-Kendine dikkat et Kainat, dedi.
Su'ya sıkıca bir sarıldıktan sonra, emin adımlarla kapıya doğru ilerledim. Fakat adım attıkça endişeleniyordum.
Bekleyen adamsa benim ona doğru yürümemi izliyordu.
Adam tipik buradaki mafya bozuntusu tiplerdendi.Siyah bir tshirtü, iri bir vücudu ve yaşını gostermese de 30'a yakın yaşı vardı.
Allah be, kolundaki damarlar neydi öyle?
Cebinden siyah bir kuşak çıkardı.
O kuşakla ne yapacak diye düşünürken, yanımızdaki kız, endişeli gözlerimi görmüş olacak ki:

-Endiselenecek birsey yok Kainat. Asansor katlara göre şifreyle hareket ediyor. Şifreyi gormemen için bir önlem sadece, dedi ve yanımızdan ayrılarak kızların yanına gitti.
Gözlerim bağlanmadan son bir kez Su'ya doğru baktım. Endiseliydi ama beni korkutmamak için suratına yalancı bir tebessüm kondurdu. Derin bir nefes aldım ve gozlerimi yumdum. Adam siyah kuşağı gözlerime doğru geçirdi ve ensemden sıkıca bağladı. Ardindan kolumdan tutup beni yönlendirerek salondan, asansörün olduğu büyük koridora çıkardı. Gözlerim birşey göremiyordu ve adam konuşmuyordu bile. Bu çok ürkütücüydü ama kendimi teskin etmeye çalışıyordum.
Kolumu gaddarca tutuyor ve bildiğin sürükler gibi yönlendiriyordu.
Beni içeri soktu ve birkaç tuş sesi geldi. Sanırım asansördeydik.
Asansörün hareket etme sesiyle birlikte, gözüme bağladığı bandanayı çıkarıp cebine koydu adam.
Gozlerimi açtığımda, asansöre bakarak 4.kattan, 3.kata indigimizi anladım. Suratına doğru bakıp yüzünü incelemeye başladım. Bayağı yorgun görünüyordu.Kısa olan saçları dağılmış, kahverengi gözleri ve terli suratıyla asansöre odaklanmıştı.
Biranda benim ona baktığımı farkedip bana döndü ve kafamı büyük bir hızla aşağı eğdim.

Adam sanki koca bir herifi tutarcasina, kolumu yeniden tutarak beni Okşan'a götürmeye başladı. Saniyelerce yürüdük ve etrafı inceledim.
Duvarlarda çoğunluğu inci kupeli kız resmi olan tablolar vardı.
Ne kadar sayko bir adamdı bu Hikmet. O kadar paran var ve aynı tablodan mi alıp astırıyorsun heryere?
Adam ya zevksiz ya da takıntılı diye düşünürken kapının birinin önüne geldik.
Bekçim gibi dikilen adam, kapıyı tıklattıktan sonra, "Girin" diye Okşanın sesi geldi.
****
Kapıyı açtım ve içeriye adımlar attım. Adamsa ardımdan kapıyı kapayarak dışarıda beni beklemeye koyuldu.
Okşan'ın ofisi ahşap esyalar ağırlıklı, tam eski kokan mobilyalarla döşenmişti. Bu ahşap kokusu küçükken anneannemin evinde gecirdigim son mutlu zamanlarımı anımsattı.
Okşan gür bir sesle:
-Hoşgeldin Kainat, bak seni kiminle tanıstıracağım, dedi.
Gözümü Okşan'ın yanına doğru çevirdim ve karşımda gördüğüm kişiye bakarak "Oha!" dedim.

Karşımda sarı peruğuyla bana taş çıkartacak güzellikte, ama fiziğiyle erkek olduğunu belli eden bir travesti vardı.

-Oha ne ayol.Hic güleceğim yoktu.
Kız güzelliğimden etkilendi Okşan, dedi ve kahkahaya boğuldu sarı peruklu.

Sex Tanrıçası #Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin