Günahlarımın Bedeli

1K 151 22
                                    

SU'NUN GÖZÜNDEN:

Kainat'ın gözleri dolmuştu.İçindeki acıyı, çaresizliği hissedebiliyordum.Ne yazık ki buraya ilk geldiğimde ben de ondan farksız  değildim.Ailesizdik Alara'yla, kaybolduğumuz için endişelenecek kimsemiz yoktu.Onsekizime girdiğimde yurttan ayrılmış ve ailesiz herkes gibi tutunmaya çalışmıştım hayata. Alara ise benden bir yaş küçüktü.Yurtta kalma hakkı hâlâ vardi.Ona söz  vermiştim, birkaç  ay içinde  çalışarak ev kiralayıp, onu da yanıma alacaktım.Garsonluk yaptım, temizlik işi, kasiyerlik ama yeterli değildi.İş çıkışları camilerde, mescitlerde uyumaya gidiyordum. Okşan kaltağı o sıra çıkmıştı karşıma.Alsancaktaki çalıştığım makyaj malzemesi satan dükkana sık  sık  gelir, her seferinde ne kadar güzel olduğumu ve burda harcandığımı söyler dururdu.Ozamanlar mavi saçlarımdan eser yoktu.Simsiyah hiç kestirmedigim uzun, belime uzanan saçlarım vardı.Okşan'a belli bir sure sonra yakinlik duymaya ve kardesimin durumunu açılmaya kadar gittim, ki bu hayatımda yaptigim en buyuk hataydı.Sadece kendi hayatım  degil, kardeşimin  hayatı  da kayacaktı l.Okşan'ın bir gece yarısı dükkanın kapanmasına yakın  gelmesiyle değişti  tum hayatım.Çalındı tüm hayatimiz..
O  gece bana gelip "Sana harika bir hosteslik işi ayarladım.Gidip hemen görüşmeliyiz." dedi.Uzunca reddedişlerime, saatin geç olmasını  söylememe  rağmen , hayatımın  değişeceğine  beni öyle inandırdı ki. Ardindan kardeşim ve bana kalacak yer bile ayarladığını söyleyerek aklımı çeldi. Yurttan Alara'yı da alıp yola koyulduk.Yol boyunca Alara'ya durumu anlattım.Alara'nın gözlerinin  içi  parlıyordu  mutluluktan ve bu beni daha çok mutlu edip, umutlandırıyordu.Benim güzel  kardeşim ..
Ormanlık  yerlere girip, uzun bir yol katettik.Taksiden indiğimizde büyük  bir malikhaneyle karşılaştık.Devasa bir yapıydı.Kapıda adamlar vardı.Ne zaman Okşan'a birşey soracak olsam."Sessiz ol" yanıtını  veriyordu.Malikhaneye girdik ve hayatımız o günden sonra şarampole yuvarlanan araba gibi kaydı.

                              ****
Daldığım  anıların  ardından  şuana döndüm.
-Gitmeliyiz Kainat, dedim

-Hiçbiryere gitmiyorum dedim size!

-Kainat işi daha da zorlaştırıyorsun. Sesini duymasın Okşan yoksa- , diye  cümlemi tamamlayamadan Okşan'ın bağırmasıyla tüm ses kesildi odada.Topuklularının hızlı hızlı yürürken çıkardığı sesin ardından, ihtişamlı beyaz, topuz saçlarıyla bakarak:
-Su!Hatırlamıyorsam kızı bana getir demiştim.Sen ne halt yiyorsun burada?

Ağzımı açmaya dahi vakit bulamadan, yanına Okşan'ın kırığı ve büyük abinin güzide adamlarından  olan Erdal geldi.O koca cüssesini gördüğüm  an anlamıştım cezalandırılacağımı.
İnanın bana bu evde son isteyeceğiniz şey cezalandırılmak.

"Ceza vakti Su!" dedi Okşan ve ardından Erdal beni kollarımdan tuttu.Ne kadar çırpınsam da nafileydi, beni sürüklerken, kardeşim Alara'nın çığlıkları yankılanıyordu:
-Abla!Ablaaa!

KAİNATIN GÖZÜNDEN :

Yeniden olayları anlamaya çalışıyordum.
Alara çığlıklarla adının Okşan olduğunu yeni öğrendiğim kadına :
-Okşan Hanım, yalvarıyorum.Ablam zaten geçen hafta benim yuzumden ceza aldı .Yalvarıyorum  bırakın, dedi ama Okşan ardına dahi bakmadan Erdal ve Su'yla uzaklaşmaya başladı.Alara arkalarından koşup, Erdalın bacağına yapıştı.
"Yalvarıyorum Erdal.Lutfen!" dedi.
Erdal umursamaz bir şekilde, Alara'nın suratına koca ayağını geçirdi.Suratını yere çarpan Alara'dan hiçbir tepki gelmiyordu.Diğerleriyse gitmişlerdi.Yaşadığım  şok ve şaşkınlığı üzerimden atamıyordum.Neler dönüyordu burada?
Elimi ağzıma götürdüm.Ardından  Alara'nın yanına koştum ve:
-Alara, kalk hadi.Nereye götürüyorlar ablanı? dedim. Agzindan ince bir kan sızıntısı  süzülüyordu ve ekledim:
-Ablana yardım etmemiz lazım, uyan hadi.
                              ****
Adım sesleri tekrar gelmeye başladı ve iki iri yarı adam beni kollarımdan tuttu.Bense:
"Kıza yardım etmeniz lazım. Doktor çağırın.Napiyorsunuz ?!" demek dışında birşey yapamadım

O an bîçare'ydim.Elimden gelen hiçbirşey  yoktu.Kollarımı  o kadar sert sıkıyorlardı ki gözümden yaş akmaması için kendimi zor tutuyordum.Ayaklarım yere süre  süre  bir koridora getirdiler beni.Bir kapının önüne yere bıraktılar ve uzaklaştılar.Gözümü  açıp baktığımda ince topuklular gördüm .Yüzümü kaldırdım ve bu Okşan denen kadındı.Saçımdan tutup beni ayağa kaldırdı.
-Seni sürtük!Bak! dedi
Kapının ortasında cam bir bolme vardi ve iceridekiler görünüyordu .İçerde o iri pislik Erdal ve Su vardi.Erdal yumruklar atıyor, Su'nun haykırışları içimi sızlatıyordu.

-Bak bu senin eserin!Laf dinlemeyi ogreneceksin yoksa seni de böyle terbiye ederiz! dedi.
Camdan izlemeye devam ediyordum.Erdal Su'nun üzerindeki kıyafetleri elleriyle yırttı ve kızı çırılçıplak bıraktı.
-Napiyorsunuz siz? Kafayı mi yediniz?Bırak  kızı , diye haykırmaya başladım.
-Çok mu üzüldün cici Kainat? Uslu dur ki aynısı başına gelmesin dedi ve saçlarımı  daha sert kavrayarak, suratimi iyice duvara yapıştırdı.Erdal kemerini çıkardı ve iki kat edip Su'ya vurmaya devam etti.Su acılar içinde kıvranıyor, feryat figan bağırıyordu.Bu görüntüye daha fazla dayanamıyordum.Gözlerimi  kapadım ve gözyaşlarımın süzülmesini yanaklarımda hissettim.Hangi insanevladi, bunu neden yapar?
Biranda bir bağırış yukseldi:
-Orospu çocuğu!

Saçlarımı tutan eller bir anda gitti ve yere yığıldım.Karşımda, Alara'yı gördüm ve o sevinçle yüzümde ufak bir tebessüm oluştu. Alara, Okşanın saçlarını kavramıştı .Saçlarından  çekerek kafasını kalorifer peteklerine vurmaya başladı.Okşan'ın çığlıkları o kadar çoğaldı ki, Su'nun acı seslerini bastırdı ve bir anda Su'nun çığlıkları kesildi.Camdan içeri baktım.Erdal Su'yu bırakmış kapıya  doğru ilerliyordu.
-Alara, bırak kadını.Erdal geliyor, dedim.
Alara, Okşan'ı bıraktı ve kapıyı açan Erdala yoneldi.Erdalın kapıyı  açmasıyla  üzerine  saldıran  Alara, kelimenin tam anlamıyla Erdalın elinin tersiyle yere yapıştı.Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, tek başıma  onu alt etmem  imkansızdı.Cesaretimi topladım ve koşarak Erdalın sırtına atladım.Tek hamlede kasıklarıma, boşluğuma kolunu savurdu.Yedigim o kol darbesi, beni ayakta tutamayacak kadar etkilemişti . Darbe o denli sert  gelmişti ki yerde kıvranıyordum.
Allahım, çok canım yanıyordu.Kasıklarımın içinden akan sıcak birşeyler hissediyordum.Sıcak  bir akış ve acı..

Elimi pantolonuma attigimda ıslak ve kanlıydı.
-Erdaal!Yardım et.Canim çok yanıyor nolur!Yardım edin!Kimse yok mu?! diye haykırdım.

Koridora onlarca adam ve ardında bikaç kız geldi.Adamlar direkt Okşan'ı kaldırdı, ardından birisi beni kucağına aldı.Kısık gozlerimle gördüğüm tek sey, şaşkınlık  içinde  bize bakan birkaç  kızdı .Gozlerim  kararıyordu.
Allahım ölüyor muyum?Günahlarımın bedeli bu muydu? Bir geneleve satilarak kanlar içinde ölmek mi?

5.BÖLÜM SONU

Sex Tanrıçası #Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin