KAİNAT'IN GÖZÜNDEN:
Rüyalar aleminde beyaz bir ata binmiş dolaşıyor, etraftaki yeşilliği ve doğa güzelliklerini inceliyordum. İçim huzurla doluydu ki siyah bir obje elindeki kırbaçla bir tay'a vurmaya başladı. Bir anda uyanıp, gozlerimi açtım ve tavana gözlerimi l diktim. Sanki bir maraton koşmuşcasına nefes nefeseydim. Nefesimi toparlayarak gözlerimi Su'ya çevirdiğimde hala yatıyordu ve pencereden sabahın körü olduğu anlaşılıyordu.Ranzadan sarkarak masadaki saate gözlerimi diktim.
04.47
Saatin çok erken olduğunu düşünerek kafamı tekrar yastığa gömdüğümde, odaya doğru kısık, buğulu bir sesin süzüldüğünü fark ettim.
"Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi"Sesin bir erkek sesi olduğunu farketmeme rağmen, bir endişe duymadan o büyülü sesi dinlemeye başladım. Sesi sanki ölüm gibiydi; soğuk, huzurlu ve sonsuz.
Kimdi bu sesin sahibi? Neyliyordu gecenin bir yarısı şarkı söyleyerek koridorda?
Su'nun üzerinden sessizce geçerek ranzadan inmeye basladım. Ayaklarım parkelere değdiğinde ise parmaklarımın ucunda kapıya yöneldim.
Dikkatlice kapıyı aralayıp koridora bakındım. Baktığım yerde kimse görünmüyordu ama ses hala geliyordu."Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi"Kimin sözleriydi bu? Kimin sesiydi?
Kapıyı biraz daha araladığımda karanlığın içinde, yanındaki fener suratına vuran bir adam farkettim.
Allah kahretsin! Bu adam gene mi buradaydı ?
Asansörde kolumu tutan kaba adam, yine karşımdaydı ama bu sefer şarkı söyleyip, nöbet tutuyordu.Dışarı doğru adımımı attım, koridora çıktım ve kapıyı arkamdan kapadım.
"Şimdi de şarkılara mı merak saldin" diyerek lafa girdim.
"Senin gibi kavgacı birinden bunu duymak ironik degil mi Kainat?"
"Geneleve satılmış ve saldırıya uğraşmış olan sen değilsin, bay adını bilmediğim barzo herif!"
Benim sözlerimden sonra büyük bir sessizlik oldu. Şarkısı gibi ölü bir sessizlik...
"Git yatağına hadi Kainat"
"Adımı nereden biliyorsun sen?"
"Adını bilmeyen mi kaldı? Yoksa Sex Tanrıçası mi demeliydim?" dedi ve sırıttı.
Sinirden kudurmuş bir halde
"İt bokunda boğul inşallah"
dedim ve odanın kapısını seri bir şekilde açıp kapıyı vurarak kapadım.
Kapıya sırtımı dayadım nefes nefes.
Aşşağılık piç diye geçirdim içimden.
Demek Hikmetin bana taktiği lakabı herkes biliyordu.
Bir kaç hışırdama sesi geldi ve ardından Su olduğu yerden doğrularak:"Bu ne ses kızım noluyor gene?"
"Yok birsey uyu sen"
"Kainat seninle uğraşamayacağım. Şuan cidden çok uykum var "
Aman uğraşma zaten, herşeyle ben uğraşıyım diye içimden geçirdim.
Sex Tanricasiymis! Anandır Sex Tanrıçası!Öfke içinde masanın yanındaki sandalyeye oturarak sakinleşmeye çalışırken, arka cebimde batan kağıdı farkettim.
Aptal kafam!
Nasıl unuturdum? O kadar hengabe içinde tablonun arkasından çıkan kağıdı açmamıştım bile.
Kağıdı cebimden çıkardım ve masa lambasını yakarak, açmaya başladım.
Kağıdı tamamen açıp ışığa tuttuğum an kapının vurulmasıyla kağıdı nereye sokacağımı şaşırdım ve çöp kovasının içine salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex Tanrıçası #Wattsy2017
TienerfictieTanrı, meleklerini tenselliği olmayan bir idrakten, hayvanlarını idrakı olmayan bir tensellikten,insanlarınıysa idrak ve tenselliğin birleşiminden yarattı. İnsanın idrakı tenselliğini aşarsa, insan, meleklerden bile daha iyi olabilirken, tenselliği...